Rusya’nın Ukrayna’nın doğusundaki Bahmut şehri üzerindeki kuşatması, savaşın en uzun ve en kanlı cephelerinden biri haline geldi. 2023 sonlarında başlayan yoğun çatışmalar, 15 Nisan 2025 itibarıyla 600 günü geride bıraktı. Şehir, büyük ölçüde yıkılmış durumda ve hem sivil hem askeri kayıplar artmaya devam ediyor.
Stratejik Konumda Bir Yıpratma Savaşı
Bahmut, Donbas hattının merkezinde yer alan stratejik bir geçiş noktası. Uzmanlara göre Rusya’nın bu bölgeye odaklanma nedeni, Ukrayna’nın doğusundaki savunma hatlarını çökertmek ve Donetsk’in kuzeyini kontrol altına almak.
Ancak bu kazanımlar, yüksek insan ve mühimmat maliyetiyle gerçekleşiyor. İngiltere Savunma Bakanlığı raporuna göre, sadece Bahmut çevresinde 50 binden fazla Rus askeri kaybı yaşandığı tahmin ediliyor.
Ukrayna: Direniş Devam Ediyor
Ukrayna Genelkurmay Başkanlığı, şehrin büyük kısmının harabeye döndüğünü kabul etmekle birlikte, “Bahmut düştü” söylemlerini reddediyor. Ukrayna birlikleri, şehrin batı mahallelerinde kontrolü sürdürdüklerini ve Rusya’nın her gün onlarca saldırı gerçekleştirdiğini açıkladı.
Ukrayna Cumhurbaşkanı Volodimir Zelenskiy, yaptığı açıklamada, “Bahmut, yalnızca bir şehir değil; bir irade sınavıdır. Burayı kaybedersek, daha büyük şehirler sıradadır,” dedi.
Savaşta Yeni Taktikler: Dronlar, Siper Savaşları ve Sıfır Noktası Çatışmaları
Bahmut çevresinde çatışmalar, klasik cephe savaşlarından farklı olarak drone destekli keşifler, siper savaşları ve bire bir çatışmalarla devam ediyor. Her iki taraf da ağır topçu ve gece görüş sistemleriyle donatılmış özel birlikleri devreye soktu.
Uluslararası Endişe: “Stalingrad Sendromu”
Askeri uzmanlar, Bahmut Savaşı’nı 2. Dünya Savaşı’ndaki Stalingrad muharebesine benzetiyor. Uzun süreli kuşatma, psikolojik yıpranma ve sembolik üstünlük mücadelesi, bu cepheyi savaşın merkezi haline getirdi. Avrupa Birliği ve NATO, Rusya’nın bu bölgede “gereğinden fazla insan gücü harcadığını” ve savaşın sürdürülebilirliğinin sorgulanması gerektiğini belirtiyor.