28 Mart 2025’te Myanmar’ın merkezinde meydana gelen 7,7 büyüklüğündeki deprem, bölgede büyük bir yıkıma yol açtı. İlk depremin ardından 12 dakika sonra 6,4 büyüklüğünde bir artçı sarsıntı daha yaşandı. Deprem, Myanmar’ın yanı sıra Tayland, Çin, Bangladeş, Hindistan, Laos ve Vietnam’da hissedildi. Şu ana kadar Myanmar’da 144 kişi hayatını kaybetti, 732 kişi yaralandı; Tayland’da ise 10 kişi öldü. Ancak ABD Jeolojik Araştırmalar Kurumu (USGS), depremin şiddeti ve bölgedeki yapı kalitesizliği nedeniyle binlerce kişinin ölmüş olabileceğini tahmin ediyor. İşte depremin detayları ve yaşananlar…
Depremin Merkezi ve Şiddeti
Myanmar’ın Sagaing bölgesi, Mandalay’a yaklaşık 17 kilometre mesafede depremin merkez üssü oldu. USGS’ye göre deprem, yerin sadece 10 kilometre derinliğinde gerçekleşti. Bu sığ derinlik, sarsıntının yüzeyde daha yıkıcı olmasına neden oldu. İlk depremden 12 dakika sonra gelen 6,4 büyüklüğündeki artçı sarsıntı, zaten hasar görmüş yapıları daha da etkiledi. Myanmar yetkilileri, artçı sarsıntıların devam edebileceği konusunda halkı uyardı.



Yıkım ve Can Kayıpları
Deprem, Myanmar’da büyük bir yıkıma yol açtı. Başkent Nepido’da yollar yarıldı, çok sayıda bina hasar gördü ve dini yapılar zarar gördü. Mandalay’da ise bir mahallede yangın çıktığı, çok katlı apartmanların çöktüğü ve en az 30 kişinin cesedine ulaşıldığı belirtildi. Taungoo kasabasında bir cami çökerken, 3 kişi hayatını kaybetti. Aung Ban’da bir otelin çökmesi sonucu ise 2 kişi öldü, 20 kişi yaralandı. Tayland’ın başkenti Bangkok’ta ise inşaat halindeki bir gökdelen çöktü ve 10 kişi yaşamını yitirdi. Kurtarma ekipleri, enkaz altında kalan 100’den fazla kişiyi aramaya devam ediyor.
Altyapı ve Ulaşımda Büyük Hasar
Deprem, Myanmar’da altyapıyı da derinden etkiledi. Irrawaddy Nehri üzerindeki tarihi Ava Köprüsü çöktü, Mandalay ile Yangon’u bağlayan otoyolun bazı bölümleri hasar gördü. Elektrik ve iletişim hatlarının kesilmesi, kurtarma çalışmalarını zorlaştırıyor. Uluslararası Kızılhaç Kızılay Dernekleri Federasyonu (IFRC), bazı bölgelere erişimde ciddi sorunlar yaşandığını açıkladı. Bangkok’ta ise metro ve tren seferleri geçici olarak durduruldu, ancak ertesi gün yeniden açılması bekleniyor.
Myanmar’daki Zorlu Koşullar
Myanmar, 2021’deki askeri darbeden bu yana devam eden iç savaş nedeniyle zaten zor bir dönemden geçiyor. Ülkenin sağlık sistemi yetersiz, kırsal bölgelerde altyapı zayıf ve milyonlarca insan yerinden edilmiş durumda. Depremin vurduğu Sagaing bölgesi, iç savaşın en yoğun yaşandığı yerlerden biri. Bu durum, kurtarma ve yardım çalışmalarını daha da karmaşık hale getiriyor. Myanmar cunta yönetimi, 6 bölgede olağanüstü hal ilan etti ve hastanelerde kan bağışı çağrısı yaptı. Cunta lideri Min Aung Hlaing, uluslararası yardım talebinde bulunarak, “Herhangi bir ülke veya kuruluş, halkımıza yardım etmek için gelebilir” dedi. Ancak Myanmar’ın gölge dışişleri bakanı, iletişim ve internet kısıtlamaları nedeniyle durumun çok ciddi olduğunu, acil uluslararası yardıma ihtiyaç duyulduğunu belirtti.
Uluslararası Tepkiler ve Yardım Çağrıları
Avrupa Birliği ve Fransa, Myanmar ve Tayland’a destek vermeye hazır olduklarını açıkladı. Birleşmiş Milletler (BM), depremin Myanmar’daki mevcut insani krizi daha da derinleştirdiğini vurguladı. BM’ye göre, ülkede halihazırda 20 milyon kişi insani yardıma muhtaç, 3,5 milyon kişi ise yerinden edilmiş durumda. ABD Başkanı Donald Trump da Myanmar’a yardım edeceklerini duyurdu. Ancak Myanmar cunta yönetiminin geçmişte yardımları engellediği bilindiği için, BM ve diğer kuruluşlar, yardımların dağıtımında alternatif yollar arıyor.
Uzman Görüşleri ve Tahminler
USGS, depremin büyüklüğü, sığ derinliği ve bölgedeki yapıların kalitesizliği nedeniyle 10 binden fazla kişinin ölmüş olabileceğini tahmin ediyor. Jeologlar, depremin Sagaing Fayı üzerinde meydana geldiğini, bu fayın Myanmar’ın en aktif sismik bölgelerinden biri olduğunu belirtiyor. Uzmanlar, artçı sarsıntıların günler, hatta haftalar sürebileceği konusunda uyarıyor. Jeolog Prof. Dr. Okan Tüysüz, depremlere karşı hazırlık yapılması gerektiğini, toplanma alanlarının belirlenmesinin önemini vurguladı ve bu tür felaketlere karşı bilinçlenmek için internetteki kaynaklardan faydalanılabileceğini ifade etti.