ABD Başkanı Donald Trump, Martin Luther King Jr.’a dair FBI tarafından tutulmuş ve 2027’ye kadar gizli kalması planlanan belgelerin yayınlanma sürecini iki yıl öne çekmek için harekete geçti. Beyaz Saray’da yaptığı açıklamada “Her şeyi serbest bırakacaklar” diyen Trump, bu adımı şeffaflık adına attığını savunurken; uzmanlar ve King’in ailesi, söz konusu belgelerin sivil haklar ikonunun kişisel hayatına dair kirli ayrıntılarla dolu olabileceği ve bu girişimin siyasi nedenlerle gündeme getirildiği görüşünde birleşiyor.
FBI, MLK’yi neden gözetliyordu?
Pulitzer ödüllü biyografi yazarı Jonathan Eig’e göre, FBI’ın King üzerindeki gözetimi, 1960’larda Komünizmle ilişkilendirilme şüphesiyle başladı. Ancak zamanla, FBI gözetimi King’in özel hayatına yöneldi. Otel odaları ve telefonlar dinlendi, kasetler ve transkriptler oluşturuldu. Bu belgelerde King’in özel ilişkilerine dair detaylar yer alıyor.
Belgeler ne içeriyor, neden tartışmalı?
1977’den beri gizli tutulan bu belgeler arasında:
-
Telefon görüşmeleri ve otel dinlemelerine ait ses kayıtları
-
FBI ajanlarının el yazısıyla alınmış notlar
-
King’in kişisel yaşamına dair müstehcen iddialar
-
Komünizm bağlantısı şüphelerinin asılsız çıktığını gösteren raporlar
Jonathan Eig, bazı belgelerin doğruluğunu destekleyen kanıtlar olduğunu, ancak FBI’ın King’e karşı yürüttüğü karalama kampanyası nedeniyle bazı iddialara şüpheyle yaklaşılması gerektiğini belirtiyor.
Trump’ın şeffaflık söylemi ne kadar samimi?
Trump geçmişte JFK suikastı dosyalarının açıklanmasını savunarak hükümet içi şeffaflıktan yana bir tutum sergilemişti. Ancak uzmanlar, MLK dosyalarının erken yayınlanmasının ardında farklı bir motivasyon olabileceğine işaret ediyor:
“Bu, şeffaflıktan çok, sivil haklar ikonunu itibarsızlaştırma girişimi olabilir,” diyor Eig.
Trump yönetiminin çeşitlilik politikalarına ve sivil haklar kazanımlarına karşı attığı adımlar düşünüldüğünde, bu hamle King’in tarihsel rolünü zayıflatmaya yönelik bir ideolojik hesaplaşma gibi de okunuyor.
Aile ve insan hakları savunucuları neden karşı çıkıyor?
King ailesi, belgelerin erken yayınlanmasının onun mirasına zarar verebileceği gerekçesiyle karşı çıkıyor. Özellikle, King’in kadınlarla ilişkilerine dair detayların kamuoyunda yanlış bir algı yaratabileceği ve bu belgelerin siyasi amaçlarla kullanılabileceği endişesi taşıyorlar.
FBI’ın karalama kampanyasının etkisi neydi?
-
FBI, King’in itibarını zedelemek için medya kuruluşlarına bilgi sızdırdı.
-
Bu bilgiler kamuya açıklanmasa bile, gazeteciler ve politikacılar arasında King’e yönelik güven kaybına yol açtı.
-
1966’da yapılan Gallup anketinde Amerikalıların üçte ikisi King’e olumsuz bakıyordu.
Eig, bu dönemde King’in moral olarak zayıfladığını, popülaritesinin azaldığını ve mücadelesinin daha da zorlaştığını aktarıyor.
FBI’ın bugünkü yaklaşımı ne kadar farklı?
Eig’e göre, geçmişte yaşananların bugünkü hükümetlerin vatandaş gözetimi konusundaki sorumluluğunu artırması gerekiyor. Ancak Trump yönetiminin kendi siyasi muhaliflerine karşı FBI’ı kullanma eğilimi, geçmişin yankılarını taşıdığına dair endişeleri de beraberinde getiriyor.
Malcolm X dosyaları da açıklanmalı mı?
Eig, Malcolm X’in öldürülmesiyle ilgili FBI belgelerinin açıklanmasının çok daha anlamlı olacağını söylüyor. Henüz cevaplanmamış birçok soru varken, King’in özel hayatına dair belgelerin öne çıkarılması yerine, devlet destekli siyasi suikast iddialarına ışık tutulmasının daha büyük bir kamu yararı taşıyacağını vurguluyor.
Trump yönetiminin King dosyalarını erken açıklama girişimi, yalnızca bir şeffaflık kararı değil; aynı zamanda tarihsel bir figüre yönelik ideolojik bir yeniden yazım çabası olabilir. King’in kişisel hayatı üzerinden yapılan spekülasyonlar, onun eşitlik ve özgürlük mücadelesine gölge düşürmemeli. FBI’ın geçmişteki eylemleri ve bugünkü iktidarların motivasyonları, dikkatle sorgulanmayı hak ediyor.