Sosyal Medya ve Dijital Güvenlik Eğitim Araştırma Merkezi (SODİMER) ile Bahçeşehir Koleji, eğitim öğretimin savaş, deprem, sel, kayıplar gibi afet ve olağanüstü hallere göre yeniden dizayn yuvası sağlayan “Olağanüstü haller pedagojisini” hayata geçirme.
Türkiye’nin 65 ilinde 15 tatili bulunan, en son Kahramanmaraş merkezli deprem bölgelerindeki etkileri 3 bin 837 diğer illerdeki 60 ülkeye naklini sağlayan Bahçeşehir Koleji ile SODİMER iş birliğinde olağanüstü haller pedagojisini hayata geçirmek için çalıştay düzenlendi. Çamlıca Kampüsünde gerçekleşti çalıştaya, Bahçeşehir Koleji Eğitimden Sorumlusu Genel Müdür Yardımcısı Dr. Özge Aslan, SODİMER Başkanı Prof. Dr. Levent Eraslan, okul yöneticisi ve öğretmen katıldı. Çalıştayda, savaş, deprem, ölüler gibi olağanüstü hal ve afetlerde eğitim eğitimi nasıl olmalı, eğitim programları nasıl modüllere dönüşmeli, teknikler neler olmalı, aşınma-değerlendirme nasıl yapılmalı, hangi öğretim materyalleri kullanılmalı, aile borcu, ders araçları nasıl olmalı, kullanımları neler olmalı gibi davranmalarını sağlar.
SODİMER Başkanı Prof.
“Herkes üstüne düşeni yapmalıdır”
Türkiye’yi yaşamayı boğan depremin ardından eğitimde aksama yaşanmaması için çıkışlarını dile getiren Prof. etkileri devam ediyor. Büyük kayıplarımız oldu. Bu afetin hem bölgesinde yaşayan insanların hem de bizlerin üzerindeki etkileri aylar hatta yıllar boyunca ilerliyor. Bu etkileri sadece fiziksel olarak düşünmemek gerekir, psikolojik veya sosyal olarak elde etmek kolay kolay atlatamayacağımız büyük bir afet. Böylesi olağanüstü yapıların hem olağanüstü hal özelliklerini hem de hasarın en aza indirilmesi için standart hazırlık, olaya müdahale, yapılandırma ve yeniden inşa işletimi söz konusu. Biz, ‘hazırlık süresi ve müdahale süresini geride bıraktık. Şu anda yapılandırmalar ve yeniden inşa adımlarını gerçekleştirme. Ancak bu davranışın hepsinde iyi planlama, yönlendirme, onaylama ve başarmayı başarmak için tüm kurum ve başarı üstüne düşen görevin layıkıyla yerine getirilmesi gerekir. Biz de üzerimize düşeni yapmak için harekete geçtik” dedi.
“Eğitim her şartta devam ettirilmeli”
Eğitim ve öğretimin dizaynı ile ilgili süreçte önceki haller pedagojisini daireselleştirdiğini söyleyen Eraslan, “Hayatın normale döndürmek bizim literatüre kazandırdığımız ‘Olağanüstü Haller Pedagojisi’ devreye giriyor. Bu memleketin en çok sahip olduğu modellerden biri olağanüstü haller pedagojisidir. Temel olarak, eğitim her şart ve olguda devam edebilme özelliğine sahip bir olgudur. Savaşlar, yangınlar, sel felaketleri gibi pandemik depremlerde eğitimde eğitim farklılaştırılmalıdır. Öğretim programlarının seyreltilmesi, öğretim ortamları, öğrenme kaynakları, değerlendirme gibi çocukların bu akut vakalara göre yeniden dizayn edilmesi için olağanüstü haller pedagojisi davetlidir. Bakın artık dünyanın dünyası, risklerin ve rakiplerin dünya çapında büyüdüğünü ve çeşitlendiğini görüyoruz. Ve eğitim her şartta temel bir insani haktır ve her şartın devam etmesi gerekir. Böylesi olağanüstü yapılar, afetten oluştukları eğitimi eski haline getirmek ve yürütmek için yöntem ve bakımları dikkate almamız, olağandışı şartlar çocuklar, gruplar ve topluluklar için eğitimin yeniden tesis edilmesi gerekiyor. Kısaca bu tip bölümler eğitimde bir B planı gerekiyor ve bunun için çalışıyoruz” diye konuştu.
Bahçeşehir Koleji Eğitimden Sorumlu Genel Müdür Yardımcısı Dr. Özge Aslan ise, “Olağanüstü hallerde eğitim ve öğretimin sürekliliğini sağlamak ilk sonuçlarımızdan biri. Filmler haller pedagojisini hayata geçirmek için hayatlarını hızla devam ediyor” dedi.