Kara Harp Okulu’nun 30 Ağustos 2024’teki mezuniyet töreninde “kılıçlı yemin” ettikleri için Türk Silahlı Kuvvetleri’nden (TSK) ihraç edilen teğmenler Ebru Eroğlu ve İzzet Talip Akarsu, bu karara karşı hukuki mücadele başlattı. Ankara İdare Mahkemesi’ne başvuran teğmenler, ihraç kararının iptalini ve TSK’ya geri dönmeyi talep ediyor. İşte bu önemli gelişmenin detayları:
Kılıçlı Yemin Olayı ve İhraç Kararı
30 Ağustos 2024’te gerçekleştirilen Kara Harp Okulu mezuniyet töreninde, dönem birincisi Ebru Eroğlu öncülüğünde bir grup teğmen, kılıçlarını çatarak “Mustafa Kemal’in askerleriyiz” sloganıyla geleneksel subay yeminini okumuştu. Bu olay, sosyal medyada geniş yankı uyandırırken, Milli Savunma Bakanlığı (MSB) tarafından “disiplinsizlik” olarak nitelendirildi. Bakanlık, teğmenlerin amirlerin ikazlarına rağmen organize bir eylem gerçekleştirdiğini öne sürdü. Soruşturma sonucunda, Ebru Eroğlu ve İzzet Talip Akarsu’nun da aralarında bulunduğu 5 teğmen ile 3 sıralı amir, 31 Ocak 2025’te TSK’dan ihraç edildi.
MSB’nin Açıklaması ve Gerekçe
Milli Savunma Bakanlığı, ihraç kararını 31 Ocak’ta kamuoyuyla paylaştı. Açıklamada, “Kara Harp Okulu Sancak Devir Teslim ve Mezuniyet Töreni sonrası kamuoyuna yansıyan görüntüler üzerine başlatılan idari ve disiplin soruşturmaları tamamlanmıştır. 5 teğmen ve 3 disiplin amirine, TSK Disiplin Kanunu ve Yüksek Disiplin Kurulları Yönetmeliği gereğince ‘Silahlı Kuvvetlerden Ayırma Cezası’ verilmiştir” denildi. MSB, olayın metin içeriğiyle değil, “emre itaatsizlik” ve disiplin ihlaliyle ilgili olduğunu vurguladı.
Teğmenlerden Hukuki Hamle
İhraç kararına karşı çıkan teğmenler Ebru Eroğlu ve İzzet Talip Akarsu, Kara Kuvvetleri Komutanlığı Yüksek Disiplin Kurulu’nun kararını yargıya taşıdı. Tele 1’in haberine göre, iki teğmen Ankara İdare Mahkemesi’ne başvurarak ihraç kararının iptalini ve görevlerine iade edilmelerini talep etti. Dava dilekçelerinde, yemin töreninde disiplin suçu işlenmediğini ve ihraç kararının hukuka aykırı olduğunu savundular. Daha önce diğer teğmenler Serhat Gündar, Batuhan Gazi Kılıç ve Deniz Demirtaş da benzer davalar açmıştı; böylece 5 teğmenin tamamı TSK’ya geri dönmek için hukuki süreç başlattı.
Savunmalar ve Tartışmalar
Teğmenler, Yüksek Disiplin Kurulu’ndaki savunmalarında, törenden sonra subay andı okunacağına dair bir yasak bulunmadığını ve emre itaatsizlik kastlarının olmadığını belirtmişti. Ebru Eroğlu, “Omzumdaki rütbeyi alabilirsiniz ama göğsümdeki Harp Okulu brövesini alamazsınız” diyerek kararlılığını ifade etmişti. MSB ise eylemin “toplumda ayrışmaya neden olduğu” ve TSK’nın itibarını zedelediği gerekçesiyle ihracı savundu. Ancak teğmenlerin avukatları, bu kararın siyasi baskılarla alındığını ve hukuki dayanaktan yoksun olduğunu öne sürüyor.
Kamuoyu ve Siyasi Tepkiler
Olay, siyaset ve kamuoyunda geniş yankı bulmuştu. CHP Genel Başkanı Özgür Özel, teğmenlere destek vererek “Atatürk’e bağlılık suç olamaz” demiş, Cumhurbaşkanı Erdoğan ise “Bu kılıçları kime çekiyorsunuz? Kendini bilmezler temizlenecek” ifadeleriyle tepki göstermişti. Teğmenlerin dava süreci, TSK’daki disiplin anlayışını ve Atatürk’e bağlılık tartışmalarını yeniden gündeme taşıdı. Mahkemenin vereceği karar, hem teğmenlerin geleceğini hem de benzer olayların nasıl ele alınacağını etkileyebilir.
Ebru Eroğlu ve İzzet Talip Akarsu’nun açtığı dava, Türkiye’de askeri disiplin ile bireysel haklar arasındaki dengeyi sorgulatan bir sınav olacak. Hukuki süreç ilerledikçe, bu davanın sonucu merakla bekleniyor. Teğmenlerin TSK’ya geri dönüp dönemeyeceği, yargının vereceği kararla netleşecek.