“Hayat” markasını hatıra diye sakladıkları evraklar korudu

"Hayat" markasını hatıra diye sakladıkları evraklar korudu

Konya’da 66 yıldır hizmet veren ve şehrin koruyucu markalarından biri haline gelen Hayat Tostçusu, Danone firmasının sahip olduğu “Hayat” markasının “Kullanmama sonucu markasını iptal” davasını kazandı. babasından kalan tostçu dükkânını oğluna bırakmaya kısıtlaması Hayat Tostçusu’nun sahibi Hasan Basri Sayı, “Uzun bir süreçle markamızın tescilini tekrardan kazanarak artık kaldırılamaz hale getirilemez” dedi.
Konya’da 1957 yılında Mustafa Sayı tarafından 15 metrekarelik bir dükkanda açılan Hayat Tostçusu, yılların içinde herkesin götürdüğü, şehir dışından gelenlerin derayıp tost evine gittiği bir mekan oldu. Müdavimleri hiç eksilmeyen Hayat Tostçusu’nun ikinci kuşak sahibi olan Hasan Basri Sayı da, babası Mustafa Sayı’dan devraldığı “Hayat” markasını 1992 yılında markasını tescil ettirdi. Hayat Tostçusu, zaman içinde “Hayat” markası sayesinde ulusal bölgede da hedefe girdi. 2018 yılında Danone firması “Hayat” markasının amacına uygun kullanılmadığı ve bu markanın iptal edilmesi talebiyle Hayat Tostçusu’na karşı “Kullanmama nedeniyle marka iptali” davası açtı. Hayat Tostçusu’nun sahibi Hasan Basri Sayı (65) ise avukat olan oğlu Mustafa Sayı (30) ile birlikte firmaya karşı dava çıkışları hukuk mücadelesine girişti.

Hatıra diye sakladıkları belgeler davayı kazandırdı
Hasan Basri Sayı’nın davayı kazanmasındaki en büyük etken ise 1976 yılında vefat edenin babasından kalan belgeleri tutarak saklaması ve kendi yaptığı tüm işlemlerle ilgili dosyaları muhafaza etmesi oldu. Bu hatıralar, dava süreci Hayat Tostçusu’nun kaç yıldır faaliyette yürüttüğü, bugüne kadar faaliyetine devam ettiğine dair delilleri oluşturduğu. Belgeler arasında 1957 yılında baba Mustafa Sayı’nın evinde ilk çiçekleriken yaptığı kira sözleşmesinden, iş yerine alınan neredeyse tüm eşyaların faturaları bulunuyor.

“1990’lı yılların başlarında Hayat markasının tescillerini üzerimize yaptık”
Konya’nın en eski esnaflardan biri olduğu ve işletmesinin Konya’da fast food işletmesi açılan ilk işletmelerden bir tanesi olduğunu anlatan Hayat Tostçusu’nun sahibi Hasan Basri Sayı, “Rahmetli babam Mustafa Sayı tarafından 23 Nisan 1957 tarihinde bu işletme açıldı. 1976 sonra işletmeyi ben devraldım.Şu anda aynı konseptte aynı zamanda işletmemiz devam ediyor.fakat bu tip işletmenin bir şehir değerinin özelliklerini ve bunların muhafaza edilmesi kanaatindeyim.Bundan dolayı Konya markası olması sevdasıyla uzun süredir eski ismimizle ilgili bazı gelişmeler söz konusu oldu.Yıllar önce 90 ‘lı dönemlerde Hayat markasının tescillerini üzerimize yaptık.Fakat daha sonraki dönemlerde büyük bir firma olan Danone firması çeşitli yorumlamalar barındırdığı bu ismi kullanamadığımızı, mevzuata uygun davranmadığımızı ve bundan dolayı iptal edilmesinin iddia ederek İstanbul’da dava açtı.Sonuç olarak hem 3. nesil olarak onlardan sonra işletmeyi devralacak olan Mustafa Sayı hem de avukatım olarak davaları yönettik. Markamızın tescilini tekrardan kazanarak artık kaldırılamaz hale getirilmiştir. Bu da bizim için değerli, Konya için değerli olduğu için mutluluk duyduk” tarzında konuştu.

“Eski arşivlerinize, eski hikayelerinize sahip çıkın”
Davayı elde etmedeki en büyük etkeni anlatan Hasan Basri Sayı, “Dava sürecimizde bizim örneğimiz olması gereken marka ve isimler olarak onları koruma altına alması gereken ilk esnaflarımız olmak üzere, diğer iş adamları ve sanayicilere örnek olmayı çok arzu ettik. Bunları yaparken unutulmamalı ki avukatlarımız hiçbir zaman inanılmazı başaramayacak. Sonuç olarak bizim hikayelerimiz, bizim belgelerimiz bu tip davaların kazanılmasına neden olacaktır. Örneğin biz bu davada 1957’den beri rahmetli babamıza ait ilk kira sözleşmelerimiz, ilk motor ruhsatiyelerimiz, ilk malzeme alışlarımız gibi belgelerimiz mevcuttu. Biz bu belgelerin bulunduğu 1957’den bu yana geçen süreyi belgeledik. Normalde ben gerçek usul bir esnafım. Bir şirket gibi süre geleneğine rağmen mirasçı olma sonucu devam ettirdiğim için yaşadığım için beni bu noktada haklı gördü. 1957’den beri gerek bu markayı, ismi kullananı işletmemizin aynı iştirakiyle devam ettiğini kanıtladık. Önemli bir tavsiyede bulunmak istiyorum: bu tarz davalar açacak olan esnaflar hukukçularına dava açma talimatlarını misafirlerine ellerine belge vermek zorundadır. Onun için eski defterlerinize, eski hikayelerinize sahip çıkıyorum” ifadesini kullandı.

“Babamın evrak düzeni bu davada benim için gerçekten çok önemli bir fırsat oldu”
Hasan Basri Sayı’nın oğlu ve 3. nesil olan Avukat Mustafa Sayı, dava görevinin her ne kadar 2018 yılında olsa da geçmişten beridir davanın kaldırılmasına devam edildiğini belirterek, “Dava sürecimiz her ne kadar 2018 yılının sonunda başlasa da esasında bu davanın öncesi daha eskiye Zira. olarak bizim markamızı ele geçirmeye çalışıyorlardı.danone firması, İstanbul Anadolu 1. Fikri ve Sinai Haklar Hukuk Mahkemesinde markanın kullanılmasının iptal davasını açmıştı. İstinaf da Ramazan ayı içindeydi, bizi haklı bularak Danone firmasının istinafını ret etti. Karara karşı mücadele yürütmediler karar kesinleşti. Aslında bu dosyada kendimde yanımda olduğum için tabii ki mutluluk hissettim. Fikri ve sinai haklar davalarında genellikle karşılaştığımız veriler, insanların elindeki muhafazalar veya var olanların görevli olduğu. Lakin müvekkili olduğum babamın evrak düzeni bu davada benim için gerçekten çok önemli bir fırsat oldu. Hatta rahmetli dedemden kalma ilk kira sözleşmesi 1957 tarihli, 1958 Noel’ine ait ilk meyve suyu presinin faturası, 1960’a ait meyve suyu sıkma makinesinin faturaları da mevcuttur” dedi.

Exit mobile version