Türkiye Petrolleri Anonim Ortaklığı (TPAO), ABD’li enerji devleri Continental Resources ve TransAtlantic Petroleum ile Diyarbakır Havzası’nda kaya gazı sahalarını geliştirmek için tarihi bir anlaşma imzaladı. Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Alparslan Bayraktar, bu iş birliğinin Türkiye’nin enerji geleceğinde yeni bir sayfa açacağını söylerken, uzmanlar yapay deprem riskine karşı uyarıyor. Diyarbakır’ın yer altı zenginlikleri, hem umut hem de endişe yaratıyor. İşte detaylar!
Anlaşma ve Bakan Bayraktar’ın Vizyonu
CERAWeek 2025’te imzalanan anlaşma, TPAO ile ABD’li şirketler arasında Diyarbakır Havzası’ndaki kaya gazı rezervlerini hedef alıyor. Bakan Bayraktar, X hesabından yaptığı açıklamada, “Bu iş birliği, Türkiye’nin petrol ve doğal gaz kaynaklarını ekonomiye kazandırma hedefinde dev bir adım. Hidrokarbon aramacılığında yeni bir dönem başlıyor” dedi. Projenin, çevresel teknolojiler ve yerli iş gücü eğitimiyle destekleneceğini vurgulayan Bayraktar, teknik bilgi transferinin de sağlanacağını ekledi. Continental Resources CEO’su Doug Lawler, Türkiye’nin keşfedilmemiş potansiyelinin büyük olduğunu belirtirken, TransAtlantic Petroleum ise bölgedeki yatay sondaj deneyimlerini masaya getirdi.
Kaya Gazı: Enerji mi, Tehdit mi?
Kaya gazı, kayaçların içinde sıkışmış bir doğal gaz türü. Hidrolik kırma (fracking) yöntemiyle çıkarılıyor; bu süreçte yeraltına kimyasal sıvılar enjekte ediliyor. Ancak bu yöntem, çevreciler ve bilim insanları tarafından tartışılıyor. Su kaynaklarının kirlenmesi, metan gazı salınımı ve en önemlisi yapay depremler, kaya gazı üretiminin riskleri arasında. TransAtlantic Petroleum’un sitesindeki haritada Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nin yer almaması da dikkat çekti, bu durum bazı çevrelerde tepkiye yol açtı.
Uzmanlardan Yapay Deprem Uyarısı
Chicago Üniversitesi’nden Mahir E. Ocak, TÜBİTAK’ta yayımlanan makalesinde kaya gazı aramalarının yapay depremleri tetiklediğini ortaya koydu: “2000’li yıllarda kaya gazı çalışmaları yoğunlaştıkça, ABD’de doğal süreçlerle açıklanamayan depremler arttı. Örneğin, Rocky Mountains’ta 1967-2000 arası yılda ortalama 21 deprem olurken, 2010-2012’de bu sayı 100’e çıktı. Yeraltına pompalanan atık sular bu durumu tetikliyor.” Diyarbakır gibi fay hatlarına yakın bir bölgede bu riskin göz ardı edilemeyeceğini belirten uzmanlar, yetkilileri dikkatli olmaya çağırdı.
Tartışmalar ve Gelecek
Bakan Bayraktar, projenin çevresel standartlara uygun olacağını söylese de, çevreciler su kirliliği ve deprem riski nedeniyle endişeli. Diyarbakır’ın kaya gazı rezervleri, enerji bağımsızlığı için umut vaat ederken, olası tehlikeler halkı tedirgin ediyor. Projenin detayları ve etkileri, önümüzdeki günlerde daha çok tartışılacak gibi görünüyor.
İlginç Not
Oklahoma, 2011’de kaya gazı çalışmaları sonrası 5.7 büyüklüğünde bir yapay depremle sarsılmış ve bu olay, ABD’de fracking tartışmalarını alevlendirmişti. Diyarbakır bu kaderi yaşar mı?