Danıştay saldırganı Alparslan Aslan neden öldü? Cezaevindeki ölüm nedeni belli mi? Alparslan Arslan, Danıştay saldırısının faili olarak tutuklu bulunduğu Maltepe Cezaevi’nde intihar etti. 22 Mayıs 1977 doğumlu olan (46 yaşında) Arslan, 2006 yılında gerçekleşen saldırıda dört Danıştay üyesinin yaralanmasına ve hakim Mustafa Yücel Özbilgin’in hayatının kaybına neden oldu. Arslan, İstanbul’daki Ergenekon Davası’nda yargılanmış ve iki kez ağırlaştırılmış müebbet ve 90 yıl 3 ay hapis cezasına çarptırılmıştı. Yargıtay, 25 Kasım 2020 tarihinde Arslan’a verilen cezayı onadı.
Danıştay saldırganı Alparslan Aslan neden öldü?
Alparslan Arslan, 17 Mayıs 2006 yılında Danıştay İkinci Dairesi’ne yapılan silahlı saldırının faili olarak tarihe geçmiş bir isimdir. O güne kadar avukatlık yapan Arslan, saldırı sonucu dört Danıştay üyesinin yaralanmasına ve hakim Mustafa Yücel Özbilgin’in hayatının kaybına neden olmuştur. Saldırının “Ergenekon” tarafından azmettirildiği iddiaları üzerine, Danıştay ve Ergenekon davaları birleştirilmiş ve Arslan İstanbul’daki davada tekrar yargılanmaya başlanmıştır.
Arslan, 5 Ağustos 2013 tarihinde İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesi tarafından karara bağlanan Ergenekon Davası’nda iki kez ağırlaştırılmış müebbet ve ayrıca 90 yıl 3 ay hapis cezasına çarptırılmıştır. Bu ceza, 25 Kasım 2020 tarihinde Yargıtay 16. Ceza Dairesi tarafından onanmıştır.
Arslan, 1977 yılında Bingöl’ün Kiğı ilçesinde doğmuştur. Lise eğitimini tamamladıktan sonra 1994 yılında Marmara Üniversitesi Hukuk Fakültesi’ne girmiş ve 1998 yılında mezun olmuştur. Mezuniyetinin ardından 2001 yılında İstanbul Barosu’na kayıtlı olarak avukatlık mesleğine başlamıştır.
Arslan’ın intihar etmesi, Danıştay saldırısı ve yapılan yargılamaların hatırlatılmasına neden oldu. Olayın sorumluluğu, yapılan yargılamalar ve verilen cezalar ile belirlendi ancak Arslan’ın intiharı, bu konuda daha fazla soru ve spekülasyona yol açmıştır.
Alparslan Aslan olayı nedir?
Arslan, 2013 yılında İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesi tarafından yargılanması sonucu iki kez ağırlaştırılmış müebbet ve 90 yıl 3 ay hapis cezasına çarptırılmıştır. Yargıtay 16. Ceza Dairesi, 25 Kasım 2020 tarihinde verilen cezanın onanmasını kararlaştırmıştır. Alparslan Arslan, saldırı sonrası tutuklu bulunduğu Maltepe Cezaevi’nde intihar etti.
Bu olay, Türkiye’nin tarihinde önemli ve acı bir olay olarak kaydedilmiştir. Danıştay üyeleri, hukukun ve adaletin temsilcileri olarak çalışmalarını sürdürürken hayatlarını kaybetmiş ve diğer üyelerin de yaralanması sonucu bu olay, Türkiye hukuk sistemi için bir uyarı ve tehdit olarak algılanmıştır. Saldırı, adaletin ve hukukun önemine ve korunması gerektiğine dikkat çeken bir olay olarak kaydedilmiştir.
2006 Danıştay saldırısı
Danıştay Saldırısı, 17 Mayıs 2006 sabahı saat 9.45 civarında gerçekleşti. Alparslan Arslan adlı avukat, avukat kimliği sayesinde güvenlikten silahıyla birlikte Danıştay 2. Dairesine girdi ve daire başkanı Mustafa Birden’in odasına yöneldi. Kapıda sekreter tarafından durduruldu ancak çay servisi yapılmakta olduğu için açık olan kapıdan içeri girdi ve elindeki silahla daire üyelerine 11 el ateş etti. Saldırı sırasında Mustafa Yücel Özbilgin hayatını kaybetti, diğer üyeler ise yaralandı ancak iyileşerek taburcu oldular. Arslan, kaçmaya çalışırken polisler tarafından yakalandı.
Türkiye tarihinde derin izler bırakan olay, 17 Mayıs 2006 tarihinde Danıştay 2. Dairesine yapılan bir silahlı saldırıdır. Saldırıyı gerçekleştiren Alparslan Arslan, avukat kimliği sayesinde silahıyla birlikte Danıştay’a giriş yapmış ve Danıştay 2. Dairesi’nin bulunduğu kata çıkmıştır. İçeride toplantı yapmakta olan daire üyelerine elindeki silahla ateş açmış ve dört üye yaralanmıştır. Üye Mustafa Yücel Özbilgin saldırı sırasındaki yaralanması sonucu aynı gün içinde hayatını kaybetmiştir.
Saldırı, İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesinde yapılan 1. Ergenekon davası kapsamında incelenmiş ve saldırının “Ergenekon Terör Örgütü’nün istediği gibi kaos ve kargaşa ortamı yaratmak” amaçlı yapıldığı iddia edilmiştir. Arslan, saldırı sonrası yakalanıp, yargılanmış ve ağırlaştırılmış müebbet ve 72 yıl hapis cezasına çarptırılmıştır.
Saldırı, Türkiye tarihinde hukukun üstünlüğüne ve yargının bağımsızlığına yapılan bir saldırı olarak görülmüş ve Danıştay üyelerinin hayatını kaybetmeleri, yaralanmaları sonucu büyük bir tepki yaratmıştır. Saldırı, hukukun üstünlüğü ve yargının bağımsızlığının korunmasının önemi konusunda insanların dikkatini çekmiş ve bu konuda daha da fazla hassasiyetin oluşmasına neden olmuştur.