İstanbul Büyükşehir Belediye (İBB) Başkanı Ekrem İmamoğlu’nun gözaltına alınmasının ardından eşi Dilek İmamoğlu, sessizliğini bozdu. Yaşananları “haksız ve adaletsiz” bir süreç olarak tanımlayan Dilek İmamoğlu, “Milletin iradesi ortadan kaldırılmaya çalışılıyor” dedi ve toplumun umudunun hedef alındığını vurguladı.
Dilek İmamoğlu’nun Açıklamaları
Sözcü Gazetesi’nden İpek Özbey’e konuşan Dilek İmamoğlu, 19 Mart sabahı evlerine yapılan şafak baskınıyla başlayan süreci değerlendirdi. “Eşitlik ve adaletin teminatı olan sistemler yerle bir edilmeye çalışılıyor. İnsanlar güvensizlik ve belirsizlik içine itiliyor” diyerek üzüntüsünü dile getirdi. “Artık ‘böyle bir şey olmaz’ diyemiyoruz. Hukuksuzluk ve keyfi uygulamalar hayatımızın parçası haline getiriliyor” sözleriyle, karalama kampanyalarının bu baskıların habercisi olduğunu ifade etti.
Soruşturma ve Gözaltılar
İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı, İmamoğlu’nu “yolsuzluk” ve “teröre yardım” suçlamalarıyla iki ayrı soruşturmaya dahil etti. İmamoğlu’nun yanı sıra Beylikdüzü Belediye Başkanı Murat Çalık, Şişli Belediye Başkanı Resul Emrah Şahan, İBB Genel Sekreteri Mahir Polat ve 87 kişi gözaltına alındı. Soruşturma, 560 milyar TL’lik yolsuzluk iddiaları ve PKK ile bağlantı suçlamalarını kapsıyor. Dilek İmamoğlu, bu sürecin sadece bireysel değil, “demokratik değerlere yönelik bir saldırı” olduğunu savundu.
Protestolar ve Dayanışma
İmamoğlu’nun gözaltına alınmasıyla yurt genelinde protestolar başladı. Saraçhane’de on binler toplanırken, CHP lideri Özgür Özel’in “sokaklara” çağrısı geniş yankı buldu. Dilek İmamoğlu, bu dayanışmanın kendilerine güç verdiğini belirterek, “Yurt genelindeki tepkiler yalnız olmadığımızı gösteriyor. Hep birlikte daha aydınlık yarınlara ulaşacağımıza inanıyorum” dedi. Toplumun geleceğe dair umudunun yok edilmek istendiğini vurgulayan İmamoğlu, halkın iradesine sahip çıkacağını ifade etti.
Ekonomik ve Siyasi Yankılar
Gözaltı süreci, Türkiye’de hem siyasi hem ekonomik dalgalanmalara yol açtı. Dolar 42 TL’ye yaklaşırken, Borsa İstanbul’da 1,2 trilyon TL’lik kayıp yaşandı. Dilek İmamoğlu’nun “milletin iradesi” vurgusu, CHP’nin “siyasi darbe” iddiasını desteklerken, hükümet kanadı yargının bağımsızlığını savunuyor. 23 Mart’ta hakim karşısına çıkacak olan İmamoğlu’nun durumu, bu krizin seyrini belirleyecek gibi görünüyor.