Türkiye, Kadıköy’de 14 yaşındaki Mattia Ahmet Minguzzi’nin bıçaklı saldırı sonucu hayatını kaybetmesiyle sarsıldı. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, bu trajedinin ardından aileyi yalnız bırakmadı ve 3 Nisan 2025’te Cumhurbaşkanlığı Dolmabahçe Ofisi’nde anne Yasemin Akıncılar Minguzzi ve baba Andrea Minguzzi ile buluştu. Görüşme, toplumun yüreğindeki yarayı bir nebze olsun sarmayı amaçlarken, Erdoğan’ın verdiği mesajlar umut oldu.
Erdoğan’dan Dayanışma ve Uyarı Mesajı
Görüşmeye Adalet Bakanı Yılmaz Tunç, AK Parti İstanbul Milletvekili Pervin Tuba Durgut ve NUN Vakfı Başkanı Esra Albayrak da katıldı. Erdoğan, aileye Ramazan Bayramı dolayısıyla dayanışma dileklerini sunarken, “Bu olay, sadece bir ailenin değil, tüm toplumun meselesidir,” dedi. Acılı anne ve babayı dikkatle dinleyen Cumhurbaşkanı, bu kaybın bir uyarı işareti olduğunu vurguladı ve çocukların güvenliği için harekete geçileceğini belirtti.
Çocuk Güvenliği İçin Yeni Adımlar
Erdoğan, görüşmede çocukların korunması ve benzer faciaların önüne geçilmesi için kalıcı önlemler alınacağını açıkladı. Bu olayın tek bir vaka gibi görülmemesi gerektiğini ifade eden Cumhurbaşkanı, ilgili kurumlara net talimatlar verdi. Toplumsal farkındalığın artırılması ve güvenlik politikalarının güçlendirilmesi, gündemin ana maddeleri arasında yer aldı. Aile, bu kararlı tutumdan dolayı teselli buldu.
Adalet Süreci Titizlikle Yürütülecek
Adalet Bakanı Yılmaz Tunç, Mattia’nın katilleriyle ilgili hukuki sürecin şeffaf ve titiz bir şekilde sürdürüleceğini garanti etti. Erdoğan’ın da bizzat takipçisi olduğu bu dava, kamuoyunda büyük yankı uyandırdı. Saldırının faillerine karşı adaletin sağlanması, hem ailenin hem de toplumun ortak beklentisi. Bakan Tunç, sürecin her aşamasında hassasiyetle hareket edileceğini yineledi.
Bu buluşma, Türkiye’nin çocuk güvenliği konusundaki eksikliklerini gözler önüne sererken, devletin en üst makamından gelen tepki umut ışığı yaktı. Erdoğan, “Bir daha böyle acılar yaşanmasın diye elimizden geleni yapacağız,” diyerek kararlılığını ortaya koydu. Minguzzi ailesinin yaşadığı bu tarifsiz acı, toplumda güvenlik algısını güçlendirecek adımların atılmasını hızlandıracak gibi görünüyor.