Halk TV Ana Haber sunucusu Ece Üner’in ifadeye çağrılması, Türkiye’de basın özgürlüğü tartışmalarını bir kez daha alevlendirdi. İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından yürütülen soruşturma kapsamında Üner’in, gazeteci İsmail Saymaz’ın pasaportuna el konulmasıyla ilgili paylaşımına yaptığı yorum nedeniyle ifadeye çağrıldığı ortaya çıktı. İşte 18 Mart 2025’te gündeme bomba gibi düşen bu olayın detayları!
Ece Üner Neden İfadeye Çağrıldı?
Ece Üner, 18 Mart 2025 sabahı Halk TV binasına gelen polisler eşliğinde ifadeye götürüldü. İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı’nın açıklamasına göre, Üner’in 15 Mart 2025’te X platformunda İsmail Saymaz’ın paylaşımına yaptığı “FETÖ artığı operasyon çocuklarının itibar suikastleri bıktırdı artık!” yorumu soruşturmayı tetikledi. Saymaz, pasaportuna el konulduğunu duyurmuş ve “Haftalardır süren itibar suikastlerine hukuksuzluk eklendi” demişti. Üner’in bu yoruma verdiği yanıt, TCK 301/1 (yargı organlarını alenen aşağılama) ve TCK 288/1 (adil yargılamayı etkilemeye teşebbüs) maddeleri kapsamında suç olarak değerlendirildi. Savcılık, Üner’in ifadesi için İstanbul Emniyet Müdürlüğü’ne talimat verdi.
Soruşturmanın Arka Planı
İsmail Saymaz’ın 15 Mart’ta yurt dışına çıkmak isterken pasaportuna el konulması, gazetecilere yönelik baskı iddialarını gündeme getirmişti. Saymaz, “Son 1.5 ayda beş kez yurt dışına çıkıp döndüm, kaçacak olsam dönmezdim” diyerek karara tepki göstermişti. Ece Üner’in bu olaya verdiği destek, savcılık tarafından yargıya yönelik bir saldırı olarak görüldü. Üner, ifadeye çağrıldığını X hesabından duyururken, “Henüz nedenini bilmiyorum, öğrendiğimde sizi bilgilendireceğim” dedi ve akşam haberlerinde yer alamama ihtimalini belirtti. Soruşturma, Halk TV çalışanlarına yönelik artan yasal süreçlerin bir parçası olarak dikkat çekiyor.
Başsavcılığın Açıklaması ve Tepkiler
İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı, Üner’in yorumunu “yargı organlarını alenen aşağılama” ve “adil yargılamayı etkileme” suçlarıyla ilişkilendirdi. Resmi açıklamada, Üner’in gerçek adının Özge Ece Bayramoğlu olduğu belirtilerek, soruşturmanın re’sen başlatıldığı vurgulandı. Bu gelişme, sosyal medyada ve basın çevrelerinde geniş yankı buldu. Kimileri Üner’e destek verirken, kimileri ise yorumunun yargıya hakaret içerdiğini savundu. Olay, Türkiye’de gazetecilerin ifade özgürlüğü sınırlarının yeniden sorgulanmasına yol açtı.
Sonuçta, Ece Üner’in İsmail Saymaz’a destek için yaptığı paylaşım, onu savcılıkla karşı karşıya getirdi. Soruşturmanın nasıl sonuçlanacağı ve Üner’in ifadesinin ardından neler yaşanacağı, hem medya hem de kamuoyu tarafından yakından takip edilecek. Bu olay, basın mensuplarına yönelik yasal süreçlerin hız kazandığı bir dönemin göstergesi olarak öne çıkıyor.