Ekrem İmamoğlu’nun gözaltı haberinin ardından bir flaş gelişme daha yaşandı. Halk TV programcısı ve gazeteci İsmail Saymaz hakkında gözaltı kararı verildi. Polislerin, Saymaz’ın evinde arama yaptığı bilgisi hızla yayılırken, bu gelişme kamuoyunda büyük bir tartışma başlattı. Peki, ne oldu, İsmail Saymaz neden gözaltına alındı? İşte olayın detayları ve arka planı!
İsmail Saymaz Gözaltına Alındı: Olayın Detayları
İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı’nın talimatıyla Halk TV programcısı ve gazeteci İsmail Saymaz hakkında gözaltı kararı çıkarıldı. Polis ekipleri, Saymaz’ın İstanbul’daki evine giderek arama yapmaya başladı. Gözaltı işlemi, Saymaz’ın avukatı ve Halk TV yönetimi tarafından doğrulanırken, henüz resmi bir suç duyurusu detayı kamuoyuyla paylaşılmadı. Ancak gelişmeler, Saymaz’ın kısa süre içinde emniyete götürüleceğini gösteriyor.
Gözaltının Nedeni Ne?
Saymaz’ın gözaltına alınma gerekçesi henüz tam netlik kazanmamış olsa da, ilk bilgiler ve geçmiş olaylar bazı ipuçları sunuyor:
- Gezi Davası İddiaları: İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı’nın açıklamalarına göre, Saymaz’ın Gezi Parkı olaylarıyla bağlantılı bir soruşturma kapsamında gözaltına alındığı belirtiliyor. Savcılık, Saymaz’ın sosyal medya paylaşımlarında ve haberlerinde, Gezi olaylarını “ülke geneline yaymaya çalıştığı” ve “vatandaşları kolluk kuvvetlerine karşı kışkırttığı” iddiasıyla “Türkiye Cumhuriyeti Hükümetini Ortadan Kaldırmaya Teşebbüse Yardım” suçlamasını yöneltiyor.
- Pasaport Krizi: 15 Mart 2025’te Saymaz, yurt dışına çıkmak isterken hakkında bir soruşturma olduğu gerekçesiyle pasaportuna el konulmuş ve yurt dışı yasağı getirilmişti. Bu olay, gözaltının bir devamı olabilir ve eleştirel gazeteciliğine yönelik bir baskı olarak yorumlanıyor.
Gözaltındaki İsmail Saymaz’dan Açıklama
Gazeteci İsmail Saymaz, İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığınca yürütülen Gezi Parkı olayları soruşturması kapsamında gözaltına alındı. “Türkiye Cumhuriyeti hükümetini ortadan kaldırmaya teşebbüse yardım” suçlaması yöneltilen Saymaz’ın evinde arama yapıldı. Gözaltındaki İsmail Saymaz’ın mesajı şu şekilde:
“Kavala’nın girişimleri hakkında bir görüşmem yok”
“Basın açıklamasındaki iddialara ilişkin İsmail Saymaz’ın yanıtları: ‘Osman Kavala ile gazetecilik dışında hiçbir görüşmem yoktur. İddia olunan Kavala’nın internet sitesi ve televizyon kurma girişimi hakkında ne bilgim ne de bir görüşmem olmuştur.
Can Atalay’ı, Gezi parkından önce de, sonra da toplumsal gelişmelerle ilgili tüm davaların avukatı olarak tanıdım. Görüşme yoğunluğumuz bundan ileri geliyor. Çiğdem Mater’i hem sosyal çevreden hem eşi ve annesi meslektaşım olduğu için biliyor ve tanıyorum. Mücella Yapıcı’yı haber kaynağı olarak aradım ve görüştük.
“Gezi parkı eylemlerinin ne örgütlenmesinde ne ülke çapında yayılmasında ne de sürdürülmesinde rol aldım”
Gezi olaylarını, 1 Haziran’dan itibaren muhabir olarak takip ettim. Olay ve gelişmeleri yansız ve objektif olarak aktardım. Sokağa davet ve provokasyon diye yorumlanabilecek hiçbir paylaşımda bulunmadım. Siyasi iktidara yönelik antidemokratik yaklaşımlardan, Erdoğan ve ailesine yönelik saldırgan bir dilden uzak durdum. Gezi parkı eylemlerinin ne örgütlenmesinde ne ülke çapında yayılmasında ne de sürdürülmesinde rol aldım. Yalnızca, bu eylemler sırasında, başta Ali İsmail Korkmaz’ın öldürülmesi olmak üzere insan hakkı ihlallerini kaleme aldım. Bu gazetecilik çabam hem ulusal hem de uluslararası basın örgütleri tarafından ödüllendirilmiştir.
12 yıl boyunca bir kez bile Gezi parkı eylemlerinden dolayı suçlanmadım ve sorumlu gösterilmedim. Hakkımda başka bir suç isnat edilemediği için, Gezi parkı dosyası içerisine atılmak isteniyorum. Gazetecilik çabam bu yolla engellenmeye çalışılıyor ve açıkça susturulmak isteniyorum. Bana güvenen ve inanan hiçbir vatandaşın yüzünü öne eğdirmedim. Haftalardır devam eden itibar suikastlarının ne denli karalamaya yönelik olduğu ortaya çıktı. Suçsuz ve masumum. Eşime, oğluma ve aileme sımsıkı sarılıyor, herkese selamlarımı iletiyorum.'”