İstanbul Büyükşehir Belediye (İBB) Başkanı Ekrem İmamoğlu’nun “yolsuzluk” soruşturması kapsamında tutuklanmasının ardından başlayan gösteriler, hem destek mesajlarıyla hem de aile bireylerine yönelik hakaretlerle gündemde. Dilek İmamoğlu, sosyal medyada kendisi, kayınvalidesi Hava İmamoğlu ve Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın annesi Tenzile Erdoğan’a yönelik çirkin sözlere tepki gösterdi. 25 Mart 2025’te yaptığı paylaşımda, “Nefretten iyilik doğmaz” diyerek sevgi dilini savundu.
Hakaretler Gündemi Sarstı
İmamoğlu’nun 23 Mart’ta Silivri Cezaevi’ne gönderilmesiyle Saraçhane’de büyüyen protestolar, destekle birlikte tartışmaları da beraberinde getirdi. Sosyal medyada, İmamoğlu’nun annesi ve eşiyle ilgili ahlaksız paylaşımlar yapılırken, gösterilerde Erdoğan’ın merhum annesine yönelik hakaretler de tepki topladı. Eski Ankara Belediye Başkanı Melih Gökçek ve AK Partili Mücahit Birinci’nin Dilek İmamoğlu’ya yönelik ifadeleri, tepkileri artırdı. Bu çirkin söylemler, kadınlara yönelik şiddetin bir başka boyutu olarak görüldü.
Dilek İmamoğlu’ndan Net Mesaj
Dilek İmamoğlu, X hesabından yaptığı açıklamada, hem kendi ailesine hem de Erdoğan’ın annesine yapılan saygısızlıklara karşı çıktı. “Biz bu ülkede annelere, kadınlara, kız çocuklarına gösterilen her türlü şiddetin karşısında durduk. Durmaya da devam edeceğiz” diyen İmamoğlu, şunları ekledi: “Vicdanımızdan, barıştan ve sevgiden asla uzaklaşmayacağız. Hangi görüşten, inançtan, kökenden olursak olalım, özellikle biz kadınlar sevgi dilini kullanacağız. Nefretten iyilik doğmaz, biliyoruz.” Kadın dayanışmasına vurgu yapan İmamoğlu, “Kötü niyetin karşısında birbirimize sahip çıkacağız” dedi.
Toplumdan Destek ve Tepki
Dilek İmamoğlu’nun paylaşımı, sosyal medyada geniş yankı buldu. X’te kullanıcılar, “Kadınlara yönelik bu dil utanç verici” ve “Dilek Hanım haklı, sevgi kazanacak” gibi yorumlarla destek verdi. Ancak bazıları, “Siyaset aileler üzerinden yapılmamalı” diyerek her iki tarafı da eleştirdi. İmamoğlu’nun açıklaması, Saraçhane’deki gerilimin ortasında birleştirici bir mesaj olarak öne çıktı. Kadınlara yönelik şiddete karşı duruşu, siyasi kutuplaşmanın ötesinde bir çağrı olarak değerlendirildi.