Dışişleri Bakanı Hakan Fidan, Milli Savunma Bakanı Yaşar Güler ve MİT Başkanı İbrahim Kalın, 13 Mart 2025 tarihinde Suriye’nin başkenti Şam’a önemli bir ziyarette bulundu. Üst düzey heyetin, Suriye Demokratik Güçleri (SDG)’nin Suriye yönetiminin kontrolüne girmesinin ardından Ahmed Şara ile görüşmek üzere yola çıktığı bildirildi. Ziyaret, Türkiye-Suriye ilişkilerinde yeni bir dönemin habercisi olarak değerlendiriliyor.
Görüşmenin Gündemi: SDG ve Yeni Yönetim
Bakan Fidan’ın, Ahmed Şara ile gerçekleştireceği görüşmede ana gündem maddesi, SDG’nin Suriye yönetimine entegrasyonu olacak. Geçtiğimiz günlerde Şam yönetimi ile Mazlum Abdi liderliğindeki SDG arasında varılan 8 maddelik anlaşma, Suriye’nin toprak bütünlüğünü koruma ve YPG unsurlarının Suriye Savunma Bakanlığı şemsiyesi altında faaliyet göstermesini öngörüyor. Bu anlaşma, Türkiye’nin uzun süredir üzerinde durduğu PKK/YPG meselesine dair kritik bir adım olarak görülüyor. Fidan’ın, Şara ile bu sürecin detaylarını ve Türkiye’nin beklentilerini ele alacağı belirtiliyor.
Türkiye’nin Rolü ve Diğer Gündem Maddeleri
Ziyaret kapsamında, Milli Savunma Bakanı Yaşar Güler ve MİT Başkanı İbrahim Kalın’ın da katılımıyla, güvenlik, terörle mücadele ve Suriye’nin yeniden inşası gibi konular masaya yatırılacak. Türkiye, Suriye’nin toprak bütünlüğü ve terörden arındırılmış bir komşu ülke vizyonunu savunurken, Şara ile yapılan görüşmelerde İsrail’in Suriye’deki işgalci eylemleri ve Esad rejimi kalıntılarıyla mücadele de gündeme gelecek. Ayrıca, Türkiye’nin Suriyeli sığınmacıların geri dönüşü için önerdiği iki aşamalı planın uygulanabilirliği de tartışılacak.
Şam’daki Atmosfer ve Ziyaretin Önemi
Fidan’ın Şam ziyareti, Suriye’deki yeni yönetimin uluslararası meşruiyet kazanma çabalarıyla eş zamanlı gerçekleşiyor. Daha önce 22 Aralık 2024’te Şam’ı ziyaret eden Fidan, Şara ile Kasyun Dağı’nda çay içmiş ve “Suriye halkı için umut dolu bir dönem” mesajı vermişti. Bu kez geniş bir heyetle gerçekleşen ziyaret, Türkiye’nin Suriye politikasında aktif bir rol üstlendiğini ve Şara yönetimine destek sunmaya hazır olduğunu gösteriyor. Ankara, yaptırımların kaldırılması ve Suriye’nin yeniden yapılandırılması için uluslararası topluma çağrı yapmayı sürdürüyor.