İstanbul’da terör ve yolsuzluk fırtınası esiyor! İstanbul Büyükşehir Belediye (İBB) Başkanı Ekrem İmamoğlu’nun 19 Mart 2025 sabahı gözaltına alınmasıyla başlayan süreç, Türkiye’nin gündemine bomba gibi düştü. İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı’nın yürüttüğü operasyon, “yolsuzluk” ve “terör” suçlamalarıyla geniş yankı bulurken, akıllara şu soruyu getirdi: İBB’ye kayyum atanacak mı, atanırsa kim olur? İşte bu kritik gelişmenin detayları ve kayyum ihtimaline dair analizler!
İBB’ye Kayyum Atanır mı?
İmamoğlu’nun gözaltına alınması, İBB’ye kayyum atanması ihtimalini gündemin en sıcak konusu haline getirdi. İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı, İmamoğlu’nu “suç örgütü lideri” olarak suçlarken, Medya A.Ş.’deki yolsuzluklar, ihaleye fesat karıştırma, rüşvet ve “Kent Uzlaşısı” kapsamında PKK’ya yardım iddialarıyla iki ayrı soruşturma yürütüyor. Operasyonda İmamoğlu ile birlikte 106 kişi hakkında gözaltı kararı verilmiş, 98’i gözaltına alınmıştı.
Hukuki duruma bakıldığında, kayyum atanması için belirleyici unsur terör suçlamaları. Türk Ceza Kanunu ve 5393 sayılı Belediye Kanunu’na göre, yolsuzluk suçlamaları tek başına kayyum atanmasını gerektirmiyor; ancak terör örgütüne yardım gibi suçlar, İçişleri Bakanlığı’na belediye başkanını görevden alma ve yerine kayyum atama yetkisi veriyor. Daha önce HDP’li belediyelerde (örneğin Diyarbakır, Mardin, Van ve Esenyurt) terör bağlantıları nedeniyle kayyum atanmıştı. İmamoğlu’nun “PKK/KCK’ya yardım” suçlamasıyla soruşturulması, kayyum ihtimalini güçlendiriyor. Eğer bu suçlamalar mahkemece sabit görülür ve görevden alma gerçekleşirse, İBB’ye kayyum atanması kaçınılmaz hale gelebilir.
Ancak süreç henüz erken aşamada. İmamoğlu’nun avukatları, suçlamaları “siyasi kumpas” olarak nitelendiriyor ve hukuki itirazlarla mücadele edeceklerini belirtiyor. Kayyum atanması için İçişleri Bakanlığı’nın harekete geçmesi ve mahkeme kararının kesinleşmesi gerekiyor. Bu da günler, hatta haftalar alabilir.
Kayyum Atanırsa Kim Olur?
Eğer İBB’ye kayyum atanması kararı alınırsa, Belediye Kanunu’nun 46. maddesi devreye girer. Bu maddeye göre, görevden alınan belediye başkanının yerine İçişleri Bakanlığı tarafından bir kamu görevlisi (genellikle vali, vali yardımcısı veya kaymakam) atanır. İstanbul gibi stratejik bir şehirde bu atama büyük önem taşır. Peki, olası isimler kimler olabilir?
- Davut Gül (İstanbul Valisi): Şu anki İstanbul Valisi, kayyum olarak atanabilecek en güçlü adaylardan biri. Davut Gül İstanbul’un karmaşık yapısını yönetebilecek kapasitesiyle öne çıkıyor.
- Vali Yardımcısı veya Bakanlık Bürokratı: Eğer Yerlikaya atanmazsa, İstanbul’daki vali yardımcılarından biri ya da İçişleri Bakanlığı’ndan üst düzey bir bürokrat görevlendirilebilir. Örneğin, geçmişte kayyum atamalarında kullanılan modelle, bir mülkiye müfettişi veya bakanlık genel müdürü de tercih edilebilir.
- Meclisten Seçim Alternatifi: Normalde belediye meclisi, başkanın yerine birini seçer; ancak terör suçlamasıyla görevden alma durumunda bu yetki İçişleri Bakanlığı’na geçer. İBB Meclisi’nde CHP’nin çoğunluğu olsa da, kayyum sürecinde meclisin devre dışı bırakılması muhtemel.
Kulislere göre, İçişleri Bakanlığı’nın İstanbul’un hassas dengelerini gözeterek, hem kamuoyunda tepkiyi minimize edecek hem de operasyonel yetkinliği olan bir ismi tercih edeceği konuşuluyor. Ali Yerlikaya şu an için en sık anılan isim.
Operasyonun Arka Planı ve Gündemdeki Sorular
Operasyon, Medya A.Ş.’deki usulsüz ihaleler, CHP’deki para sayma görüntüleri ve PKK ile bağlantılı “Kent Uzlaşısı” iddialarıyla başladı. Savcılık, İmamoğlu’nun iş adamlarını tehdit ettiği, İBB iştiraklerinde hayali işler için milyonlarca lira aktardığı ve terör örgütü sempatizanlarını işe aldığı suçlamalarını yöneltiyor. İmamoğlu’nun oğlu Selim’in annesi Dilek İmamoğlu’nun açıklaması sırasında “Devran dönecek” demesi, ailenin kararlılığını gösterirken, CHP’den gelen “darbe” tepkileri süreci daha da kızıştırdı.
Peki, kayyum atanması neyi değiştirir? Eğer gerçekleşirse, İBB’nin yönetimi hükümete geçer ve CHP’nin İstanbul’daki siyasi gücü ciddi bir darbe alır. Ancak bu, halk nezdinde büyük bir tepkiyi de tetikleyebilir; zira İmamoğlu, 2024’te rekor bir farkla yeniden seçilmişti.
Sonuçta, İmamoğlu’nun gözaltına alınmasıyla başlayan bu fırtına, İBB’ye kayyum atanması ihtimalini güçlendirdi. Terör suçlamaları kayyumun anahtarı olabilir; eğer süreç bu yönde ilerlerse, İstanbul Valisi Ali Yerlikaya en güçlü aday olarak öne çıkıyor. Ancak hukuki mücadele ve kamuoyu tepkileri, bu kararın uygulanabilirliğini test edecek. İstanbul’un kaderi, önümüzdeki günlerin en büyük sorusu olmaya devam ediyor.