Türkiye Büyük Millet Meclisi (TBMM) Milli Savunma Komisyonu Başkanı Hulusi Akar, Azerbaycan’ın başkenti Bakü’de düzenlenen TÜRKPA toplantısında, Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nin (KKTC) tanınması için Türk Devletleri Teşkilatı’na güçlü bir çağrıda bulundu. Avrupa Birliği’nin (AB) Güney Kıbrıs Rum Yönetimi lehine tutumunu eleştiren Akar, KKTC’nin Türk dünyası tarafından tanınmasının tarihi bir sorumluluk olduğunu vurguladı.
Türk Devletleri Arasındaki Güvenlik ve Savunma İşbirliğinin Güçlendirilmesi: Parlamentoların Rolü temalı toplantı, Türk dünyasının dayanışma ruhunu bir kez daha ortaya koydu. Akar’ın KKTC mesajı, hem bölgesel hem de küresel çapta yankı uyandırırken, Türkiye’nin savunma sanayiindeki başarıları da toplantının öne çıkan konularından oldu.
KKTC’nin Tanınması: Stratejik ve Adalet Temelli Bir Hedef
Hulusi Akar, konuşmasında KKTC’nin tanınmasının sadece Kıbrıs Türk halkının değil, tüm Türk dünyasının bütünleşme iradesinin bir göstergesi olduğunu belirtti. “Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nin tanınması, Doğu Akdeniz’deki jeopolitik dengelerin daha adil bir yapıya kavuşmasına katkı sağlayacak” diyen Akar, KKTC’nin Türk dünyasının denizlere açılan kapısı olarak stratejik bir değer sunduğunu ifade etti. Akar, Avrupa Birliği’nin Güney Kıbrıs Rum Yönetimi’ni destekleyen politikalarını ve KKTC’nin uluslararası etkinliklere davet edilmesini engelleme çabalarını sert bir dille kınadı.
Akar, Türk Devletleri Teşkilatı ve TÜRKPA ile KKTC’nin temaslarının kurumsallaşmasının kardeşliğin doğal bir sonucu olduğunu vurguladı. “Bu baskılara son vermek için KKTC’nin açık ve güçlü bir şekilde tanınması, Türk dünyasının uluslararası teşkilatlarında asil üye statüsüyle yer alması hepimiz için tarihi bir sorumluluktur” sözleriyle, Türk dünyasına net bir çağrıda bulundu. Bu mesaj, özellikle Azerbaycan’ın Karabağ zaferinde gösterilen dayanışmanın KKTC için de örnek teşkil etmesi gerektiği yönünde geniş yankı buldu.
Türkiye’nin Savunma Sanayiindeki Gücü
Akar, toplantıda Türkiye’nin savunma sanayiindeki atılımlarına da değindi. 2024 yılında 180 ülkeye 230 çeşit savunma sanayi ürünü ihraç ederek 7 milyar dolarlık bir hacme ulaşıldığını aktaran Akar, bu başarının ambargolar ve kısıtlamalar karşısında elde edildiğini belirtti. “Kötü komşu insanı ev sahibi yapar” atasözünü hatırlatan Akar, Türkiye’nin kendi gücüne güvenerek tam bağımsız savunma sanayii hedeflediğini söyledi.
Parlamentolar arası iş birliğinin savunma kapasitesini artırmada kritik olduğunu vurgulayan Akar, Türk dünyasının bu alanda ortak bir strateji geliştirmesi gerektiğini ifade etti. “Savunma sanayii, durmaksızın çalışmayı gerektiren dinamik bir alan. Türk devletleri olarak iş birliği bir tercih değil, mecburiyettir” diyerek, Türkiye’nin her türlü desteği sağlamaya hazır olduğunu belirtti. Bu açıklamalar, Türk dünyasının ortak güvenlik mimarisi oluşturma yolunda önemli bir adım olarak değerlendirildi.
Türk Dünyası ve Bölgesel Barış Vizyonu
Akar, konuşmasında küresel ekonomik krizlerin ve bölgesel gerilimlerin Türk dünyası için yeni fırsatlar ve sorumluluklar getirdiğini belirtti. Gazze’deki insanlık dramını örnek göstererek, Türk dünyasının dünya barışının koruyucusu olabilecek potansiyele sahip olduğunu söyledi. “Türk dünyası, çok yönlü tehditlere karşı daha etkin bir savunma mekanizması kurmalı” diyen Akar, Güney Kafkasya’daki barış sürecine de değindi.
Azerbaycan-Ermenistan barış anlaşması taslağından duyduğu memnuniyeti ifade eden Akar, Ermenistan’ın süreci yavaşlattığını ima ederek, “Güney Kafkasya’da kalıcı barış, tüm bölgeyi rahatlatacak” dedi. KKTC bağlamında da benzer bir dayanışma çağrısı yapan Akar, Türk dünyasının adalet ve egemenlik için birleşmesi gerektiğini vurguladı. Yasemin Öztürk, KKTC’nin Doğu Akdeniz’de barış ve istikrarın anahtarı olduğunu belirterek, Türk devletlerinden destek beklediklerini ifade etti.