AK Parti’nin kurucularından ve eski Milli Eğitim Bakanı Prof. Dr. Hüseyin Çelik, Türkiye’nin mevcut durumuna dair çarpıcı açıklamalarda bulundu. Sözcü TV’de katıldığı bir programda konuşan Çelik, ülkenin demokrasi ve hukuk alanındaki gerilemesinden duyduğu rahatsızlığı dile getirdi. “Geldiğimiz noktada Türkiye’yi hiç iyi bir yerde görmüyorum” diyerek, hem siyasi hem de toplumsal tablodaki olumsuzluklara dikkat çekti. Çelik’in bu çıkışı, AK Parti’nin kuruluş ilkelerinden uzaklaştığına yönelik eleştirilerini de gözler önüne serdi.
AK Parti’nin İlkeleri ve Bugünkü Durum
Hüseyin Çelik, AK Parti’nin iktidara geldiği yıllarda “yasaklar, yoksulluk ve yolsuzlukla mücadele” sloganıyla yola çıktığını ve bu vaatlerin toplumda geniş bir destek bulduğunu hatırlattı. Ancak bugün gelinen noktada bu üç temel sorunun yeniden ortaya çıktığını ve hatta derinleştiğini savundu. Partinin başlangıçtaki misyonundan sapması, Çelik’in en büyük hayal kırıklıklarından biri olarak öne çıkıyor. Ona göre, bu durum hem halkın beklentilerini karşılamada başarısızlık hem de ülkenin genel gidişatında bir gerileme anlamına geliyor.
Hukuksuzluk ve İmamoğlu Örneği
Çelik, geçmişte Recep Tayyip Erdoğan’ın 1998’de yaşadığı haksızlıkları eleştirdiğini belirterek, benzer durumların bugün İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu için de geçerli olduğunu ifade etti. İmamoğlu’nun gözaltına alınmasını “kabul edilemez” olarak nitelendiren Çelik, halkın iradesine yönelik müdahalelerin yanlış olduğunu vurguladı. “Haksızlıklar bir gün herkese dönebilir” uyarısında bulunan eski bakan, hukuksuzlukların Türkiye’nin itibarını zedelediğini ve demokratik değerlerden uzaklaşıldığını belirtti.
Demokratik Haklara Vurgu
Programda, Çelik’in özellikle protesto hakkına ve demokratik tepkilere verdiği destek dikkat çekti. CHP’lilerin İmamoğlu’nun diplomasının iptal edilmesi ve hapse atılmasına karşı gösteriler düzenlemesini “son derece haklı ve demokratik” bulduğunu söyledi. Protesto hakkının kısıtlanmasının, bir toplumun özgürlüklerinin elinden alınması anlamına geldiğini savunan Çelik, bu tür baskıların uzun vadede daha büyük sorunlara yol açabileceğini ifade etti. Halkın sesinin duyulması, onun için demokrasinin temel taşı olarak öne çıkıyor.