Günler önce ortaya atılan iddia, İmamoğlu’nun gözaltına alınmasının ardından yeniden tartışma konusu. oldu. Selvi önceki hafta diploma tartışmaları çok sıcakken, İmamoğlu’nun cumhurbaşkanlığı adaylığından çekileceğini onun yerine eşi Dilek Hanım’ın aday olacağını iddia etmişti. İşte o haberin detayları…
Gazeteci Abdulkadir Selvi, İstanbul Büyükşehir Belediye (İBB) Başkanı Ekrem İmamoğlu’nun şaibeli diplomasıyla ilgili çarpıcı iddiaları köşesine taşıdı. Selvi’ye göre, İstanbul Üniversitesi’nin bugün tamamlayıp İşletme Fakültesi’ne göndermesi beklenen raporu ve YÖK’ün aleyhte bulguları, İmamoğlu’nun diplomasının iptal sürecini hızlandırıyor. Eğer diploma iptal edilirse, Türkiye Cumhuriyeti Anayasası’na göre cumhurbaşkanı adaylığı için gereken yüksek öğretim mezuniyeti şartını sağlayamayan İmamoğlu’nun 2028 hayalleri suya düşecek. CHP’de ise bu gelişme, adaylık yarışında domino etkisi yaratabilir.
Rapor Hazır: İptal An Meselesi mi?
Selvi’nin yazısına göre, İmamoğlu’nun 1990’da Girne Amerikan Üniversitesi’nden İstanbul Üniversitesi İşletme Fakültesi’ne yaptığı yatay geçişte usulsüzlük tespit edildi. YÖK’ün, bu geçişin o dönemde tanınmadığı yönündeki raporu, süreci kritik bir noktaya taşıdı. İstanbul Üniversitesi’nin raporu bugün İşletme Fakültesi’ne ulaştıracak ve Selvi, “Fakülte, bu aykırılık doğrultusunda diplomasını iptal edebilir” diyor. İktidarın yıllardır “sahtecilik” iddiasıyla gündeme getirdiği konu, belgelerle şekilleniyor ve İmamoğlu’nun siyasi kariyerinde bir dönüm noktası olabilir.

CHP’de Panik: Mansur mu, Özgür mü, Dilek mi Öne Çıkacak?
Diploma iptali gerçekleşirse, CHP’de adaylık kaosu kapıda. Selvi, “Mansur Yavaş talih kuşunu mu kapacak? Özgür Özel mi sahneye çıkacak? Yoksa ‘Ekrem olmazsa Dilek İmamoğlu olsun’ formülü mü devreye girecek?” sorularıyla partideki belirsizliği sorguluyor. İmamoğlu’nun Ankara’daki aday tanıtım toplantısına katılmayacağını açıklayan Mansur Yavaş’ın “Kimsenin yedeği değilim” çıkışı, bu rekabeti alevlendiriyor. CHP’nin İstanbul kalesinde sarsıntı yaratan bu skandal, partiyi köşeye sıkıştırırken, iktidar “Gerçekler ortaya çıkıyor” diyerek süreci izliyor.
Hukuki Mücadele Başlayabilir: Ama Zaman Dar
İmamoğlu’nun önünde hukuki yollar açık, ancak süre kısıtlı. Selvi, “İstanbul İdare Mahkemesi’ne dava açabilir, olumsuz karar çıkarsa İstinaf’a, ardından Danıştay’a gidebilir” diyor. İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı’nın devam eden soruşturması da cabası. İktidar, “Hukuk işliyor, kimse kaçamaz” duruşuyla adaletin tecelli edeceğinden emin. Eğer diploma iptali kesinleşirse, İmamoğlu’nun sadece cumhurbaşkanlığı değil, mevcut belediye başkanlığı koltuğu bile tehlikeye girebilir. Bu süreç, CHP’nin stratejisini altüst etmeye aday görünüyor.
İktidarın Haklılığı Belgeleniyor: Maskeler Düşüyor
Selvi’nin yazısı, İmamoğlu’nun diplomasındaki şüphelerin yıllardır iktidar tarafından dillendirildiğini hatırlatıyor. YÖK ve İstanbul Üniversitesi’nin raporları, bu iddiaları desteklerken, CHP’nin “sahte umutlar” siyaseti tökezliyor. “Milletin iradesine gölge düşürenler hesap verecek” söylemiyle hareket eden iktidar, temiz siyaset vurgusunu güçlendiriyor. Nedim Şener’in “Diploma adaylığı durdurur” iddiası da bu tabloyu tamamlıyor. İmamoğlu’nun skandalı, CHP’nin liderlik krizini derinleştirirken, Türkiye’nin siyasi sahnesinde tarihe not düşülecek bir döneme işaret ediyor.