İstanbul Büyükşehir Belediye (İBB) Başkanı Ekrem İmamoğlu, dört gün önce başlayan ve Türkiye’nin gündemini sarsan soruşturma sürecinin ardından yolsuzluk suçlamalarıyla tutuklandı. 19 Mart’ta gözaltına alınan İmamoğlu’nun, Çağlayan Adliyesi’nde Sulh Ceza Hakimliği’ndeki sorgusu tamamlandı ve nöbetçi hakimlik tarafından tutuklama kararı verildi. CHP lideri Özgür Özel’in “Ekrem Başkan’ı almadan gitmeyiz” çıkışıyla desteklenen süreç, Saraçhane’deki eylemlerle de yankı buldu. İşte detaylar…
Soruşturmanın Başlangıcı: Gözaltı ve İddialar
Soruşturma, 19 Mart sabahı İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı’nca İBB’ye yönelik operasyonla start aldı. İmamoğlu ve 99 şüpheli, “suç örgütü yöneticisi olmak”, “rüşvet”, “ihaleye fesat karıştırmak” ve “nitelikli dolandırıcılık” suçlamalarıyla gözaltına alındı. Aynı gün, “PKK/KCK’ya yardım” suçlamasıyla ikinci bir dosya açıldı. Vatan Yerleşkesi’nde 121 sayfa yolsuzluk ve 18 sayfa terör ifadesi veren İmamoğlu, tüm iddiaları reddetti. 22 Mart’ta adliyeye sevk edilen İBB Başkanı, savcılık tarafından tutuklama talebiyle mahkemeye gönderildi.
Tutuklama Kararı: Çağlayan’da Gergin Saatler
İmamoğlu’nun 23 Mart sabaha karşı Sulh Ceza Hakimliği’nde 2 saatlik sorgusu tamamlandı. Hakimlik, savcılığın “suç örgütü kurma”, “ihaleye fesat karıştırma” ve “rüşvet almak” suçlamalarına dayalı talebini kabul ederek, İmamoğlu’nu tutukladı. Karar, yaklaşık 02.00’da açıklandı. Mahkeme salonunda Dilek İmamoğlu, oğlu Selim, Özgür Özel ve Mansur Yavaş bulunurken, Saraçhane’de binlerce kişi toplanarak kararı protesto etti. Tutuklama, İmamoğlu’nun görevden alınması ve yerine kayyum atanması ihtimallerini gündeme getirdi.
Tepkiler ve Sonrası: CHP’den Sert Açıklama
CHP, kararı “yargı darbesi” olarak nitelendirirken, Özgür Özel, “Bu, halkın iradesine vurulan bir darbedir. Mücadelemiz sürecek” dedi. İmamoğlu’nun avukatları, kararın istinafa taşınacağını açıklarken, sokaklardaki gerilim artıyor. Savcılık, İmamoğlu’nun İBB iştiraklerinde usulsüzlük ve kent uzlaşısı ile terör örgütüne destek verdiği iddialarını gerekçe gösterdi. Ancak İmamoğlu, ifadesinde “Namusuma leke süremezler” diyerek suçlamaları “ahlaksız bir kumpas” olarak tanımlamıştı. Türkiye, bu tarihi kararın siyasi ve toplumsal sonuçlarını tartışmaya devam ediyor.