İstanbul Büyükşehir Belediye (İBB) Başkanı Ekrem İmamoğlu’nun 19 Mart 2025 sabahı gözaltına alınması, Türkiye’de büyük bir tartışma yaratırken, Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Mansur Yavaş’ın bu konudaki açıklamaları dikkat çekti. Yavaş’ın ifadeleri, MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli’nin daha önce yaptığı yorumlarla benzerlik göstererek gündeme oturdu. Peki, Yavaş ve Bahçeli’nin açıklamalarındaki bu benzerlik ne anlama geliyor? İşte detaylar!
Mansur Yavaş’ın Açıklamaları ve Bahçeli ile Benzerlik
Mansur Yavaş, İmamoğlu’nun gözaltına alınmasının ardından Sözcü TV’de Özlem Gürses’in programına telefonla bağlanarak görüşlerini paylaştı. Yavaş, “Bu şekilde gözaltı olması kötü bir görüntü yarattı. Yoksa şunu her zaman söylüyoruz: Kimse yargılanmaz değil, herkes yargılanabilir, mahkemeye gider, suçu varsa ceza alır” dedi. Bu sözler, hukukun üstünlüğüne vurgu yaparken, sürecin yürütülüş biçimini eleştiriyor. Ancak Yavaş’ın “Kimse yargılanmaz değil” ifadesi, MHP Lideri Devlet Bahçeli’nin daha önce yaptığı “Hiç kimse dokunulmaz değildir” açıklamasıyla dikkat çekici bir benzerlik taşıyor.
Bahçeli, İmamoğlu’nun gözaltına alınmasıyla ilgili yaptığı açıklamada, “Kimse dokunulamaz, ulaşılamaz, erişilemez ve hesap sorulamaz değildir. Türk yargısına güvenim tamdır. Mahkeme marifetince suç sabit görülesiye kadar masumiyet esastır” demişti. Her iki isim de hukukun herkes için geçerli olduğunu ve yargı sürecine saygı duyulması gerektiğini vurguluyor. Ancak Bahçeli’nin açıklaması daha geniş bir çerçevede, hukukun demokrasi ve milli iradeyle çatıştırılmaması gerektiğine dair bir uyarı içerirken, Yavaş’ın yorumu daha çok gözaltı sürecinin biçimsel yanlışlığına odaklanıyor.
Operasyonun Arka Planı ve Gündem
İmamoğlu’nun gözaltına alınması, İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı’nın Medya A.Ş.’deki yolsuzluk, “Kent Uzlaşısı” ile PKK bağlantısı, suç örgütü kurma, rüşvet, ihaleye fesat karıştırma ve nitelikli dolandırıcılık gibi suçlamalarla başlattığı operasyonun bir parçası. Operasyonda 106 kişi hakkında gözaltı kararı verilmiş, 98’i gözaltına alınmıştı. İmamoğlu’nun 18 Mart’ta diplomasının iptal edilmesiyle başlayan süreç, bu gözaltıyla daha da karmaşık bir hal aldı. CHP, operasyonu “darbe girişimi” olarak nitelendirirken, Bahçeli ve Yavaş gibi isimlerin hukuka vurgu yapan açıklamaları, farklı siyasi çizgilerden gelen bir ortak paydayı ortaya koyuyor.
Yavaş ve Bahçeli’nin Benzerliği Ne Anlama Geliyor?
Yavaş ve Bahçeli’nin açıklamalarındaki benzerlik, her iki ismin de hukukun üstünlüğüne ve yargı sürecine olan inancını göstermesi açısından dikkat çekiyor. Ancak bu benzerlik, siyasi duruşları açısından bir yakınlaşma anlamına gelmiyor. Yavaş, CHP içinde İmamoğlu ile cumhurbaşkanlığı adaylığı için yarışan bir isim olmasına rağmen, daha önce de İmamoğlu’na destek mesajları vermiş ve “selden kütük kapmak” gibi bir yaklaşımı kendine yakıştırmadığını belirtmişti. Bahçeli ise MHP’nin geleneksel çizgisine uygun olarak, devletin ve hukukun tarafsızlığına vurgu yaparak operasyonu destekleyen bir tavır sergiliyor. Bu benzerlik, daha çok hukukun evrensel ilkelerine duyulan saygının bir yansıması olarak değerlendirilebilir.
Sonuçta, Mansur Yavaş’ın “Kimse yargılanmaz değil” ve Devlet Bahçeli’nin “Hiç kimse dokunulmaz değildir” ifadeleri, İmamoğlu’nun gözaltı sürecine yönelik farklı siyasi perspektiflerden gelen bir ortak vurguyu yansıtıyor. Yavaş’ın eleştirisi sürecin yürütülüş biçimine odaklanırken, Bahçeli’nin açıklaması daha geniş bir hukuki ve toplumsal çerçeveye işaret ediyor. Bu durum, Türkiye’nin bu kritik sürecinde hukukun ve adaletin nasıl uygulanacağının tüm kesimler için önemli bir sınav olduğunu bir kez daha gözler önüne seriyor.