CHP’nin eski Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nun, İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu’nun gözaltına alınmasının ardından Saraçhane’de düzenlenen mitinge katılmaması, parti içinde ve kamuoyunda dikkat çekti. CHP Yerel Yönetimlerden Sorumlu Genel Başkan Yardımcısı Gökan Zeybek, bu durumu Halk TV’de İsmail Küçükkaya’nın programında açıklığa kavuşturdu. Zeybek’in “Kılıçdaroğlu’nun tercihi bu yönde oldu” açıklaması, kulislerdeki “Saraçhane’ye neden gitmedi?” sorusunu yanıtladı ve yanlış anlamalara mahal vermemek için netlik kazandırdı.
Saraçhane Mitingi: Kılıçdaroğlu Neden Yoktu?
İmamoğlu’nun gözaltına alındığı gün Saraçhane’de gerçekleşen mitingde, CHP’nin eski genel başkanlarından Hikmet Çetin, Altan Öymen ve Murat Karayalçın gibi isimler yer alırken, Kılıçdaroğlu’nun olmaması dikkatlerden kaçmadı. İsmail Küçükkaya’nın “Kılıçdaroğlu nerede?” sorusuna yanıt veren Gökan Zeybek, “Sayın Genel Başkanımız o gün İmamoğlu’nu evinde ziyaret etti, ardından Şişli Belediye Başkanı’nın ailesine taziye ziyaretinde bulundu” dedi. Zeybek, Kılıçdaroğlu’nun 18.00’e kadar mitinge katılmasının beklendiğini, ancak daha sonra katılamayacağı bilgisinin ulaştığını aktardı.
Planlama Değişti: “Kitle Onu Görmek İsterdi”
Zeybek, Kılıçdaroğlu’nun mitinge katılacağı varsayımıyla bir planlama yaptıklarını belirtti: “18.00’e kadar gelecek bilgisi vardı. ‘Madem Kılıçdaroğlu da gelecek, o zaman Hikmet Çetin de Ankara’dan gelsin’ dedik ve hızlıca İstanbul’a araçla gelmesi için planlama yaptık.” Ancak bu plan, Kılıçdaroğlu’nun tercihiyle değişti. Zeybek, “Kitle onu orada görmek isterdi, ama tercihi bu yönde oldu” diyerek, eski liderin bilinçli bir şekilde mitingden uzak durduğunu ima etti. Bu, Kılıçdaroğlu’nun parti içindeki yeni dinamiklere mesafeli durduğu yorumlarını güçlendirdi.
Kulislerdeki Yankılar ve Parti İçi Dinamikler
Kılıçdaroğlu’nun Saraçhane’ye gitmemesi, CHP’nin mevcut lideri Özgür Özel’in “sokağa çıkma” çağrısına tam destek vermediği şeklinde kulislerde tartışıldı. Zeybek’in açıklaması, Kılıçdaroğlu’nun İmamoğlu’nu evinde ziyaret ederek kişisel desteğini sunduğunu, ancak kitlesel bir eylemde yer almayı tercih etmediğini gösteriyor. Parti tabanında “birlik” mesajı beklenirken, Kılıçdaroğlu’nun bu kararı, eski ve yeni yönetim arasındaki ilişkilere dair soru işaretlerini artırdı.