Yönetmen İlker Canikligil’in bir sosyal medya paylaşımı nedeniyle tutuklanması, Türkiye’de geniş yankı uyandırdı. İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı’nın başlattığı soruşturma sonrası gözaltına alınan Canikligil, “Halkı Kin ve Düşmanlığa Tahrik Etme veya Alenen Aşağılama” suçundan Sulh Ceza Hakimliği’nce cezaevine gönderildi. Olay, hem sanat dünyasında hem de kamuoyunda tartışma yarattı.
Paylaşım ve Gözaltı Süreci
İlker Canikligil, X platformunda “Dostlarım bu adamlara boş yere laf anlatmaya çalışmayın. Siyasal İslam yok sayılmalı ve peyderpey yok edilmelidir. Ciddiye alınacak bir tarafı yoktur” paylaşımını yaptı. Bu sözler, İstanbul Emniyet Müdürlüğü’nün dikkatini çekti ve 25 Mart’ta Canikligil gözaltına alındı. Emniyet, şüphelinin TCK 214/1 (Suç İşlemeye Tahrik) ve TCK 216/1 (Halkı Kin ve Düşmanlığa Tahrik Etme veya Alenen Aşağılama) suçlarından işlem gördüğünü açıkladı. Canikligil, geceyi emniyette geçirdikten sonra 26 Mart öğle saatlerinde Çağlayan’daki İstanbul Adliyesi’ne sevk edildi.
Tutuklama Kararı ve Gerekçeler
Savcılık, Canikligil’in ifadesini aldıktan sonra “suç işlemeye alenen tahrik” ve “halkı kin ve düşmanlığa tahrik” suçlamalarıyla tutuklama talebinde bulundu. Sulh Ceza Hakimliği, paylaşımın toplumda nefret ve düşmanlık yaratma potansiyeli taşıdığını değerlendirerek tutuklama kararını onayladı. Savcılığın sevk yazısında, Canikligil’in ifadelerinin “belirli bir kesimi aşağılayarak hedef haline getirdiği” ve “katliam çağrısı yaptığı” belirtildi. Ayrıca, YouTube’daki bir videosunda “alt sınıf” olarak tanımladığı bir gruba yönelik “Order 66” (toplu katliam) benzetmesi yapması da suçlamalara eklendi.
Canikligil’in Profili ve Tepkiler
1972 İstanbul doğumlu olan Canikligil, Saint-Joseph Fransız Lisesi ve Marmara Üniversitesi Sinema ve Televizyon mezunu. Reklam yönetmenliği ve FluTV YouTube kanalıyla tanınıyor. Tutuklama, sosyal medyada ikiye böldü; bazıları ifade özgürlüğü kapsamında değerlendirilmesi gerektiğini savunurken, diğerleri provokatif buldu. FluTV ekibi, “Maalesef İlker Canikligil tutuklandı” açıklamasıyla üzüntüsünü dile getirdi. Olay, ifade sınırları ve hukuki yaptırımlar üzerine yeni bir tartışma başlattı.