Ekrem İmamoğlu’nun Beylikdüzü Belediye Başkanlığı döneminde yaşanan trajik bir olay, İstanbul Büyükşehir Belediyesi’ne (İBB) yönelik yolsuzluk soruşturmasıyla yeniden gündeme taşındı. Belediye veznedarı Yaşar Uçar’ın 30 Ocak 2019’daki intiharı, eşi Arzu Uçar’ın çarpıcı iddialarıyla bir kez daha tartışma konusu oldu. Arzu Uçar, belediye yönetimini suçlayarak, “Eşimi intihara mecbur ettiniz, delilleri kararttınız. İlahi adalet kendini gösterdi, ahımız tuttu” dedi. İşte bu karanlık olayın detayları:
Yaşar Uçar’ın Trajik Sonu ve Mektubu
Beylikdüzü Belediyesi’nde 20 yılı aşkın süredir veznedar olarak görev yapan Yaşar Uçar, zimmetine 161 bin TL geçirdiği iddiasıyla soruşturmaya uğradı. İzne çıkarılan Uçar, geride bıraktığı mektupta, “Ben bu pisliği canımla ödemek istemezdim ama canımla ödedim. Bunlar elini kolunu sallayarak belediyede at oynatıyorlar. Kendileri her türlü pisliğe bulaşmış, ördekler gibi suda yüzüyorlar. Sanki sütten çıkmış ak kaşık gibi…” ifadeleriyle isyanını dile getirdi. Ardından apartman boşluğunda kendini asarak hayatına son verdi. Ailesi, Uçar’ın bu süreçte belediye yönetimi tarafından baskıya maruz kaldığını ve intihara sürüklendiğini iddia ediyor.

Hard Disk Şüphesi: Delil mi Karartıldı?
Olay sonrası başlatılan soruşturmada ortaya çıkan bilirkişi raporu, şüpheleri artırdı. Rapora göre, Uçar’ın kullandığı bilgisayarın hard diski, intiharından bir gün sonra “elektrik akımı” nedeniyle yanarak kullanılamaz hale geldi. Belediye gibi bir kurumda akım düzenleyici regülatör bulunması gerektiği belirtilen raporda, yalnızca Uçar’ın bilgisayarının bozulması “hayatın doğal akışına aykırı” olarak nitelendirildi. Arzu Uçar, eşinin mesai arkadaşının bilgisayarının ise aynı gün sıfırlandığını öne sürerek, “Hard diski yakanlar, diğer bilgisayarı sıfırlayanlar verdikleri sözün arkasında durmadı. Pisi pisine bir can gitti, iki çocuğum babasız kaldı” dedi.
“Ev Verdiler Ama Tapu Yok”
Arzu Uçar, cenazeden sonra o dönemde İBB Başkan adayı olan Ekrem İmamoğlu’nun taziye ziyaretine geldiğini ve emekliliği yaklaşan eşinin ikramiyesi karşılığında bir daire teklif ettiğini anlattı. Belediye meclisinde yardım kampanyası başlatılarak aileye bir ev tahsis edildiği belirtilse de, Uçar ailesi 5 yıldır bu evin tapusunu alamadı. Ellerinde sadece bir “satış sözleşmesi” olduğunu ifade eden Arzu Uçar, “Beylikdüzü Belediyesi yetkilileri tapuyu bir türlü vermiyor. Verdikleri sözü tutmadılar” diyerek sitemini dile getirdi.
“Eşimin Ölümü Aydınlatılsın” Çağrısı
Arzu Uçar, sosyal medyadan yaptığı paylaşımda, İmamoğlu’na yönelik yolsuzluk soruşturmasını yürüten savcılara seslenerek eşinin dosyasının yeniden açılmasını istedi. “Yaşar’ı intihara sürüklediniz, delil kararttınız. 6 yıldır bir dava bile açılmadı. İlahi adalet tecelli etti. Soruşturma devam ederken her şey ortaya çıkıyor, bu olay da aydınlatılmalı. Bir itirafçı çıksın, tanıklar konuşsun. Eşimin ölümünden sorumlu olanlar cezasını çeksin” sözleriyle adalet arayışını sürdürdüğünü belirtti.
Yaşar Uçar’ın intiharı, İmamoğlu’nun Beylikdüzü Belediye Başkanlığı dönemine dair soru işaretlerini artırırken, Arzu Uçar’ın “Ahımız tuttu” ifadesi, olayın duygusal ve toplumsal boyutunu gözler önüne serdi. Hard diskteki şüpheler, tapu krizi ve ailenin iddiaları, bu trajedinin perde arkasının aydınlatılmasını bekleyen bir yaraya dönüştü. Soruşturmalar derinleştikçe, bu karanlık olayın da ışık tutularak çözülmesi umudu sürüyor.