Gazeteciler Yılmaz Özdil ve Fatih Altaylı arasında alevlenen “aparat gazeteciler” tartışması, medya dünyasında yeni bir polemik dalgası yarattı. Fatih Altaylı’nın YouTube programında Özdil’in sözlerini hedef almasıyla başlayan gerilim, Özdil’in sosyal medyadan verdiği yanıtla zirveye ulaştı. Özdil, bugün (18 Mart 2025) YouTube kanalında yayımladığı “Beni Sözcü’ye Fahrettin Altun mu Aldırdı?” başlıklı videosuyla tartışmayı başka bir boyuta taşıdı. İşte bu çekişmenin detayları ve çarpıcı gelişmeler!
Aparat Gazeteciler Tartışması Nasıl Başladı?
Her şey, Yılmaz Özdil’in “Ekrem İmamoğlu’nu destekleyen gazeteci arkadaşlar var, bunların çoğu aparat. Bunlar İmamoğlu’nu överken aynı cümlede Mansur Yavaş’ı karalıyor, nihayetinde Özgür Özel’i aday yapmak istiyorlar” sözleriyle başladı. Fatih Altaylı, 13 Mart’ta YouTube kanalında bu iddiaları değerlendirirken, Özdil’e sert bir göndermede bulundu: “Birileri de diyor ki, Sözcü TV’ye bazıları İletişim Başkanlığı tarafından muhalefeti yıpratmak için sokuldu. ‘Hastalandığında ilk arayan Fahrettin Altun’du’ dese ne diyeceksin? Kanıt yoksa böyle şeylere inanmam!” Altaylı’nın bu çıkışı, tartışmayı kişisel bir alana çekti ve Özdil’in yanıtını tetikledi.
Özdil’den Mizahi Karşı Atak
Yılmaz Özdil, 15 Mart’ta X hesabından Altaylı’yı tiye alarak şu yanıtı verdi: “Fatih Altaylı’nın YouTube kanalında ‘İletişim Başkanı Fahrettin Altun’un bana geçmiş olsun telefonu açtığı, sonra beni Sözcü’de işe soktuğu’ anlatılmış. Gerçekler böyle değil… Fahrettin Altun benim dayımın oğlu, ben de onun eltisiyim. Aslında beni TRT’ye sokacaktı, Tayyip Erdoğan öyle ısrar etti ama ben ‘illa Sözcü olsun’ dedim.” Özdil, bu ironik mesajla yetinmedi; 18 Mart 2025’te YouTube kanalında “Beni Sözcü’ye Fahrettin Altun mu Aldırdı?” videosunu yayımlayarak tartışmayı daha geniş bir kitleye taşıdı. Videoda, Altaylı’nın iddialarını esprili bir dille çürüttü ve “Kanıt olmadan çamur atmak gazeteciliğe yakışmaz” dedi.
Polemiğin Arka Planı ve Tepkiler
Bu çekişme, iki gazetecinin uzun süredir farklı çizgilerde ilerleyen kariyerlerinin bir yansıması gibi görünüyor. Özdil’in kalp krizi sonrası Altun’un aramasını teşekkürle anması, Altaylı cephesinde “işbirliği” şüphesini doğurmuş olabilir. Ancak Özdil, videosunda “Siyasi ayrılıklarımız olsa da insanlık başka bir şey” diyerek bu algıyı kırmaya çalıştı. Medya dünyasında ise polemik ikiye böldü: Kimileri Özdil’in mizahını alkışlarken, kimileri Altaylı’nın “kanıt yoksa sus” duruşunu destekledi. Sosyal medyada “#AparatTartışması” etiketiyle binlerce yorum yapıldı.
Sonuçta, Yılmaz Özdil ve Fatih Altaylı arasındaki bu söz düellosu, gazetecilik etiği ve kişisel çekişmelerin sınırlarını sorgulatan bir olay haline geldi. Özdil’in bugünkü videosu, tartışmayı daha da alevlendirecek mi, yoksa bir uzlaşmayla kapanacak mı, zaman gösterecek. Bu polemik, medya gündeminden uzun süre düşmeyecek gibi duruyor!