Genç bireylerin en büyük sınavı Freud’a göre içsel dünyasında başlıyor.
Psikanalizin babası olarak kabul edilen Sigmund Freud, insan davranışlarının arkasındaki bilinçdışı süreçleri çözümleyen ilk düşünürlerden biridir. Freud’un birçok sözü hâlâ tartışma yaratmaya devam ederken, gençliğe dair söylediği şu kısa ama derin cümle dikkat çekiyor:
“Genç bir insanın hayatını mahveden üç şey vardır: duygusallık, farkındalık ve fazla düşünmek.”
Bu ifadeyle Freud, gençliğin yalnızca dış etkenlerle değil, içsel süreçlerle de nasıl yıpratılabileceğine işaret ediyor.
Freud’un analizine göre bu üç unsurun gençlik üzerindeki etkileri
1. Duygusallık
Genç yaşlarda duygular yoğun yaşanır. Freud’a göre bu yoğunluk, gerçeklikten kopmaya ve hayal kırıklığına daha açık hale getirir. Aşırı duygusallık, karar alma becerilerini gölgede bırakabilir.
2. Farkındalık
Kulağa olumlu gibi gelse de, Freud burada bahsettiği farkındalığı, kişinin kendini sürekli gözlemlemesi ve eleştirmesiolarak tanımlar. Bu durum, bireyin özgürce hareket etmesini zorlaştırabilir.
3. Aşırı düşünmek
Zihinsel yoğunluk arttıkça eylem azalır. Freud’un uyarısı, genç bireyin düşünceye hapsolup yaşamaktan çok analiz etmeye yönelmesiyle ilgilidir. Bu durum, karar verememe, erteleme ve kaygı döngüsüne neden olabilir.
Günümüzde hâlâ geçerli mi?
Modern dünyada sosyal medya, hızlı tüketim ve bilgi bombardımanı, gençleri aşırı farkındalık ve duygusal dalgalanmalara açık hale getiriyor. Uzmanlara göre bu nedenle Freud’un uyarısı bugün daha da önemli.
-
Psikoterapistler, bu üç faktörün gençlerde anksiyete ve tükenmişlik sendromu ile ilişkili olduğunu belirtiyor.
-
Eğitimciler, gençlerin karar alırken zihinsel gürültüden uzaklaşmasını teşvik ediyor.
İçsel farkındalığın ölçüsü önemli
Freud’un bu uyarısı, genç bireylerin gelişim sürecinde dengeyi nasıl kurmaları gerektiğine dair önemli ipuçları veriyor:
-
Hisset ama aşırıya kapılma
-
Farkında ol ama kendine yüklenme
-
Düşün ama eylemsiz kalma