Shakespeare ve Tolstoy: Edebiyatın Zıt Kutupları

Leo Tolstoy'un Shakespeare Eleştirisi ve George Orwell'ün Savunması

Shakespeare ve Tolstoy: Edebiyatın Zıt Kutupları

Leo Tolstoy ve William Shakespeare arasındaki çekişme, sadece bir zevk meselesi değil, aynı zamanda hayata ve sanata bakış açılarının çatışmasıydı. Tolstoy, Shakespeare’in eserlerini anlamakta zorlanıyor ve onları değerli bulmuyordu. Shakespeare’in dil oyunları ve karakterlerinin davranışları onun için zevksiz ve inandırıcı değildi. Tolstoy, oyunlarında karakterlerin duygularını ve davranışlarını yaş, cinsiyet ve sınıflarına uygun bir şekilde yansıtmak yerine, olay örgülerini desteklemek için sık sık gerçek dışı durumlara sürdüğü için eleştiriyordu.

Lev Tolstoy
Lev Tolstoy

Shakespeare’in mirasına ve onun önemini vurgulayan diğer edebiyatçılar tarafından şaşırdığı ve eleştirilerini yazıya dökmeye karar verdiği biliniyor. Tolstoy, onu hayranlıkla takip eden yazarların sadece duygusal inançları ile Shakespeare’in dehasını anlamaya çalıştığını düşünüyordu. Shakespeare’i bir şair değil, nesir yazarının ilkeleriyle değerlendiren Tolstoy’a göre, eserlerindeki karakterlerin her zaman aynı şiirsel tarzda konuşmaları, onları gerçekçi ve inandırıcı kılmaktan uzaklaştırıyordu.

George Orwell ise Tolstoy’un bu eleştirilerine karşı çıkıyor ve Shakespeare’in dehasını ve onun edebi değerini savunuyordu. Ona göre, sanatın değerini belirlemek imkânsızdır ve Shakespeare’in oyunları, zamanın dışında edebi bir değere sahip olmasına rağmen Tolstoy’un eleştirilerini hak etmemektedir. Orwell, Shakespeare’in farklı karakterleri yaratma yeteneği ve eserlerinin her birinin benzersiz ve özgün bir tarza sahip olmasını takdir ediyordu.

William Shakespeare

Shakespeare ve Tolstoy arasındaki bu farklı bakış açıları, bir sanatçının nasıl değerlendirileceği konusundaki tartışmayı da gündeme getiriyor. Shakespeare’in eserleri, bazıları tarafından en büyük oyun yazarı olarak kabul edilirken, Tolstoy’un eleştirileri de onun eserlerini anlamakta zorlandığını gösteriyor. Ancak her iki yazar da kendi bakış açıları ve sanat anlayışlarıyla edebi miraslarını gelecek nesillere bırakmıştır. Bu tartışma, edebiyat dünyasında hala canlı ve ilgi çekici bir konu olarak kalmaktadır.

Exit mobile version