İngiltere’de İşçi Partisi lideri Sir Keir Starmer, genç erkekler arasındaki çevrimiçi radikalleşme ve kadın düşmanlığını tartışmak üzere, Netflix’in ses getiren dizisi Adolescenceın yaratıcılarını konuk etti. Dizinin erkek karakterler üzerinden toplumdaki cinsiyet rolleri ve dijital şiddeti konu alması, Starmer’ın dikkatini çeken önemli bir tema oldu.
Starmer, diziyi “rahatsız edici derecede gerçekçi” bulduğunu belirtti ve ekledi:
“İzlemesi kolay değildi. Ama gerçekler genellikle rahatsız edicidir.”
Erkeklerin dijital radikalleşmesi masada
Görüşme sonrası açıklama yapan Starmer, çevrimiçi platformlarda genç erkeklerin kadın düşmanı içeriklerle nasıl radikalleştiğine dikkat çekti. Konuya dair sert bir uyarıda bulunarak, bu meselenin yalnızca platform kurallarıyla çözülemeyeceğini, çok daha derin bir “kültürel sorun”la karşı karşıya olunduğunu vurguladı.
“Burada basit bir çözüm yok. Bu bir eğitim meselesi, bir aile meselesi ve aynı zamanda bir toplum meselesi.”
Adolescence dizisi ne anlatıyor?
Netflix dizisi Adolescence, özellikle ergenlik çağındaki erkeklerin dijital kültürle ilişkisini, toplumsal baskıları ve maskülenlik algısını çarpıcı bir biçimde işliyor. Sosyal medyada radikalleşen karakterler üzerinden hikâyeyi ilerleten dizi, aynı zamanda aile içi dinamiklere, okul ortamına ve çevrimiçi topluluklara da derinlemesine odaklanıyor.
Dizi, izleyicilerden büyük ilgi görürken bazı kesimlerce “rahatsız edici derecede gerçekçi” ve “toplum aynası” olarak tanımlanıyor.
Politikacılardan sanata ilgi artıyor mu?
Starmer’ın bu buluşması, siyasetçilerin toplumsal sorunlara dikkat çekmek için kültürel yapımları gündeme alma eğiliminde olduğunu da gösteriyor. Geçtiğimiz yıllarda İngiliz siyasilerinin benzer şekilde Black Mirror, The Crown ve Top Boy gibi dizilere göndermelerde bulunması dikkat çekmişti.
Kültür, siyaset ve toplumsal dönüşüm buluşuyor
Sir Keir Starmer’ın Adolescence dizisi üzerinden yaptığı açıklamalar, hem dijital şiddetle mücadelede yeni yollar arandığını hem de kültürel üretimin bu tartışmalarda giderek daha fazla rol oynadığını gösteriyor. Erkeklik algısı, kadın düşmanlığı ve çevrimiçi radikalleşme gibi konular yalnızca dizilerde değil, artık siyasi gündemin merkezinde de yer buluyor.