Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın açıklamalarından satır başları şöyle; Anadolu’yu bizi vatan haline getiren şehitlerimizi, gazilerimizi rahmetle yad ediyorum. Sultan Alparslan’ın bize emaneti olan bu toprakları kanımızın son damlasına kadar koruyacağız. Şu hakikat asla unutulmamalıdır ki; Malazgirt sırada bir zafer, sıradan bir savaş değildir. Biz Anadolu’ya Malazgirt ile ayak basmadık. Çok daha öncesinden zaten buradaydık. Malazgirt Anadolu’daki hükümdarlığımızın kapılarını açmıştır.
Burada kazanılan zafer önce Anadolu Selçuklu devletinin kurulmasını sağlayarak Haçlı saldırılarına en büyük darbeyi vurmuştur. Bizi Viyana önlerine götüren çıkış noktası burasıdır. Malazgirt, İznik’in de Konya’nın da Edirne’nin de İstanbul’un da büyük kardeşidir.
Her ilimizin, ilçemizin bizim kalbimizdeki yeri ayrıdır. Malazgirt, sahit olduğu manevi mirasla kalbimizde hepsinden ayrı bir konuma sahiptir. Bu topraklar bin yıldır, üzerinde dalga dalga yükselen nidalarla feyizleniyor. Bu topraklarda yaşayan insanlar kökenlerine, meşreplerine bakmaksızın aynı gaye uğruna kenetleniyor.
Selçuklu’dan Osmanlı’ya oradan da Cumhuriyet’e güçlü bir direnişin bu topraklarda yer aldığını görüyoruz. Bin yıllık varlığımıza rağmen bize Anadolu’yu yar etmek istemeyenler sürekli birliğime, beraberliğimize saldırıyor. Sanmayın ki bunların dertleri Türklerdir, Kürtlerdir. Sanmayın ki bunların gayesi demokrasi, refahtır. Bunların tek derdi o kadim köprüyü yıkarak yeniden kendilerine alan açmaktır. Asırlardır uğraştıkları halde bu hedef için her değeri istismar eder, her şeyi kullanırlar.
Bu meydandan tek millet mesajı yükseliyor. Bu meydandan tek bayrak mesajı yükseliyor. Bu meydandan tek vatan mesajı yükseliyor.
Sadece son 20 yılda ülkenin her karış toprağına ulaştırdığımız eser ve hizmetlerimizle Cumhuriyeti’in kazanımlarını tahkim ettik.
“YİNE AYNI HEYECANLA BURADAYIZ”
31 Mart’a hazır mıyız? Yerel yönetim seçimlerine hazır mıyız? Bugün gerisinde çok büyük emeklerin, vizyonun olduğu bir dönemden bahsediyoruz.
Bazı başlangıçlar vardır ki tarihin akışını değiştirir, biz de Cumhuriyetimizin yeni asrına böyle bir başlangıçla girmek istiyoruz. İkinci bin yılın başında yine aynı heyecanla buradayız.