ABD Gıda ve İlaç Dairesi (FDA) içinde kritik bir pozisyonda bulunan ve ülkenin en üst düzey aşı düzenleyicisi olarak bilinen Dr. Peter Marks, görevinden istifa ettiğini duyurdu. Marks’ın istifa gerekçesi, Donald Trump’ın sağlık politikalarında aktif bir rol üstlenen ve aşı karşıtı görüşleriyle tanınan Robert F. Kennedy Jr.’ın söylemleri oldu.
“Bu yalnızca bilimsel değil, ulusal bir güvenlik sorunu”
Dr. Marks, istifa mektubunda RFK Jr.’ın aşı karşıtı açıklamalarını açık bir şekilde hedef aldı.
“Kennedy’nin yanlış bilgilendirme ve yalanları; sorumsuz, halk sağlığına zararlı ve ulusumuzun sağlığı, güvenliği ve emniyeti için açık bir tehlikedir.”
Bu açıklama, ABD’deki halk sağlığı kurumları ile siyasi liderler arasında artan gerilimin açık bir göstergesi olarak değerlendiriliyor.
Robert F. Kennedy Jr. kimdir?
Kennedy, Demokrat kökenli bir aktivist olmasına rağmen son yıllarda aşı karşıtı duruşu, komplo teorilerine verdiği destek ve Donald Trump’a yakınlığıyla gündeme geliyor. Trump’ın sağlık danışmanları arasında gayriresmî bir etkisi olduğu iddia edilen Kennedy, özellikle COVID-19 aşılarına karşı yürüttüğü kampanyalarla tanınıyor.
FDA’dan sessiz tepki, bilim dünyasından destek
FDA henüz Dr. Marks’ın istifasına resmi bir yorum yapmazken, birçok bilim insanı ve halk sağlığı uzmanı Marks’a destek açıklamalarında bulundu.
Johns Hopkins Üniversitesi’nden Prof. Lila Hernandez, “Peter Marks yıllarca halk sağlığı için mücadele etti. Bu istifa bir alarm zili olmalı,” dedi.
Aşı karşıtlığı yeniden yükselişte mi?
ABD’de COVID-19 sonrası dönemde aşılara yönelik güven dalgalı seyrediyor. RFK Jr. gibi isimlerin kamusal alanda daha fazla yer bulması, uzmanlara göre toplumda bilim karşıtı görüşlerin meşrulaşmasına zemin hazırlıyor.
Halk sağlığı araştırmaları, çocuk aşılarında gerileme ve salgın hastalıkların yeniden ortaya çıkma riskine dikkat çekiyor.
Siyaset bilimi gölgeliyor mu?
Peter Marks’ın istifası, yalnızca bireysel bir karar değil; aynı zamanda bilimsel kurumların siyasal baskılar karşısında ne kadar kırılgan hale geldiğini gösteriyor. Aşı politikaları ve halk sağlığı önlemleri, 2024 seçimlerine yaklaşılırken Amerikan siyasetinin en hararetli gündemlerinden biri olmaya devam edecek.