Dünya genelinde hızla yayılan ve mevcut ilaçlara direnç gösteren bakterilere karşı tıp dünyasında umut ışığı yandı. Harvard Üniversitesi ve İsviçre merkezli bir araştırma grubunun ortak çalışmasıyla, antibiyotik direncine karşı etkili olabilecek yeni bir molekül keşfedildi. “Zosurabalpin” adı verilen bu yeni antibiyotik, süper bakteri olarak bilinen ve günümüz tedavilerine karşı bağışıklık kazanmış mikroorganizmalara karşı etkili sonuçlar gösterdi.
Zosurabalpin: Yeni nesil antibiyotik adayı
Araştırmanın detayları Nature dergisinde yayımlandı. Bilim insanları, bu antibiyotiğin özellikle Gram-negatif bakterilere karşı güçlü bir etki gösterdiğini bildirdi. Gram-negatif bakteriler, dış zarları nedeniyle ilaçlara karşı yüksek direnç gösteren en zorlu mikrop türlerinden biri olarak biliniyor.
Zosurabalpin’in:
-
Hücre duvarı sentezini engellediği,
-
Hücre zarını destabilize ettiği,
-
Bakterinin çoğalmasını hızlıca durdurduğu belirtildi.
Antibiyotik direnci: Küresel bir tehdit
Dünya Sağlık Örgütü’ne (DSÖ) göre, antibiyotik direnci her yıl dünya genelinde 1,2 milyondan fazla ölüme neden oluyor. “Süper bakteriler” olarak bilinen bu mikroorganizmalar, özellikle hastane enfeksiyonlarında ciddi sağlık tehditleri yaratıyor.
Bu bağlamda, Zosurabalpin’in keşfi, yalnızca tıbbi değil aynı zamanda halk sağlığı açısından da büyük önem taşıyor.
Klinik deneyler ne aşamada?
Zosurabalpin’in hayvanlar üzerindeki ilk testlerinde yüksek başarı sağlandı. İnsan denemeleri için hazırlıkların başladığı, önümüzdeki 1 yıl içinde faz 1 klinik çalışmaların başlamasının hedeflendiği açıklandı.
Bilim insanları, bu antibiyotiğin 10 yıl içinde ruhsat alabilecek potansiyelde olduğunu ve bir “yedek antibiyotik” olarak küresel sağlık sistemine entegre edilebileceğini belirtiyor.
Uzman görüşü: “Bu bir dönüm noktası olabilir”
Harvard Tıp Fakültesi’nden Mikrobiyoloji Profesörü Dr. James Collins şu ifadeleri kullandı:
“Elimizdeki antibiyotikler yetersiz kalıyor. Bu yeni keşif, ilaç geliştirmede yeni bir dönemin kapılarını aralıyor. Dirençli bakterilere karşı elimizde artık güçlü bir aday var.”
Yapay zekâ destekli keşif süreci
Araştırmacılar, bu antibiyotik molekülünü laboratuvar taramalarının yanı sıra yapay zekâ destekli biyoinformatikanalizlerle belirledi. Bu durum, gelecekte yapay zekânın yeni ilaç geliştirme süreçlerinde daha fazla rol oynayacağının bir göstergesi olarak değerlendiriliyor.