Kapadokya Üniversitesi Sıhhat Bilimleri Yüksek Okulu Beslenme ve Diyetetik Kısmı Öğretim Üyesi Banu Süzen, “Yapı bileşenlerinda Avrupa ile birlikte değerlendirdiğimiz için, şu anda Türkiye yerleştirme de birinci sırada yer alıyor” dedi.
TBMM Obezite ile Uğraş Teknikleri ve Tedbirleri Kurulu tarafından hızlı rapora beklenen, 2021’de bayanlarda obezite görülme oranı yüzde 40, erkeklerde ise yüzde 25 hududuna dayandı. Nüfusun yüzde 34’ünün çok kilolu yani obezite hududunda gözlemleri raporda, obstrüksiyon doğudan batıya gitgide görüldüğü tespit edildi.
“Beslenme aktarımınız değişti”
Kapadokya Üniversitesi Sıhhat Bilimleri Yüksek Okulu Beslenme ve Diyetetik Kısmı Öğretim Üyesi Banu Süzen, “Ülke olarak biz ile gayret eder, bir yerlerdeyiz. durum, satın alma ve ekonomik tüketim göz önüne alırsak aslında tükettiğimiz besinlerin daha kolay karbonhidratlar olması, hazır besine eğilir olmamız, ömür halimiz açısından yarışlı yaşıyor olmamız, yarışlı besinleri tüketmemiz ve tercihlerimizi yüksek kalorili gıdalardan seçiyor olmamızı sağlamai Amerika ile yarışır bir duruma getirdi. Dolayısıyla obezite konusunda ve her yıl artan bir obezite oranıyla tekrar uğraşmak zorunda kalıyoruz” diye konuştu.
“Obezite bir binada”
Obezitenin bir hastalık olduğunu vurgulayan Süzen, “Obezite dünyanın birçok hastalığını hastalık olarak kabul ediliyor. Lakin obezite pek çok hastalığı da habercisidir. Bilhassa kronik hastalıkları en önde yer alır. Değerli bir sorun.Beden doğum tartısını biz olarak tanımlıyoruz.Bedendeki depolanan yağ ölçüsüne adipoz doku diyoruz.Obetizeyi adipozun boyutunun dışları olarak nitelendiriyoruz.Vücut kitle yapısının kolay bir göstergedir.Vücut kitle kuruluşunun 30 un üzerine çıktığı zaman geçişinin de yavaş yavaş elde edilmesi 35’in üzerine doğum ise artık kişinin obez kabul etmesi gerekiyor.Asya, Avrupa mimarisinde yapılmış olan büyük bir araştırma var.Yakın vakitte sonuçlara verildi.Buna göre de Türkiye aslında obezitesinde.Bu küme ülkeler içinde birinci sıra.Her ne kadar vücut yapımız Birbirinden farklı olsa da Asya’yla aslında biz Asya ve Avrupa’nın ortasındayız ve daha çok Avrupa’ya kayıyoruz. Avrupa ile birlikte değerlendirdiğimiz için şu anda Türkiye obezitede bu eksenler içinde birinci sırada yer alıyor” dedi.
“Doğru beslenmeliyiz”
Obezite’den idame için hakikat beslenmenin ehemmiyetinin gökyüzünü çizen Süzen, “Doğru beslenmeyi öğrenmek de profesyonellerden yardım almayı gerektiriyor ancak illaki ben bir bırakmak istemiyoruz. Diyetisyene gitmek istemiyorum. çok hoş çalışan ve çok hoş rehberlerimiz var.Bu rehberleri de halkımız takip edebilir diye düşünebilir.Sıhhat Bakanlığının sitesinde yer alan yönlendirmeye ve pek çok etkiye ulaşabiliyor.Gerçek beslenmek,yanlışsız yaşamak,sağlıklı yaşamak,hareket etmek bizim için en değerlisi olmak zorunda.Besin seçimlerimizi Yanlışsız yapmamız gerekiyor.Beyaz ekmek yerine tam buğday ekmeğini seçme, Pirinç pilavı yerine bulgur pilavını tercih etmek, yemeklerimizin büyük bir bölgesinde sebzeyi daha sık tüketmek, kuru baklagil tüketimine yük vermek, suyu yeteri kadar içmek, meyveden uzak kalmamak, meyveyi yeteri kadar yemek ve meyveleri kabuğuyla birlikte yemek, meyvenin davranışlarını sıkarak yememek içmemiz gerekiyor. Meyvenin tüketilmesi gerekiyor. Bunlar doğal beslenmeyi, sağlıklı beslenmeyi şart koştu” kullanımlarını kullandı.
“‘Her yaş grubu risk altında”
Çocuklarda da implantasyonun yayılmasına ve kullanımına dikkat edilmesi gerektiğini söyleyen Banu Süzen, “Et tüketicilerinde belirtilen ölçüye kadar olması gerekiyor. Kırmızı eti de, beyaz eti de yeteri kadar tüketmemiz gerekiyor. ve çok uzun süretir yapılandırılmış bir araştırmadır. .