Bakan Çavuşoğlu’ndan Tekirdağ Belediyesine çok sert depremzede tepkisi

Bakan Çavuşoğlu'ndan Tekirdağ Belediyesine çok sert depremzede tepkisi

Tekirdağ Belediyesinin depremzedelere yönelik tavrını ser bir şekilde eleştiren Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu, “Tekirdağ Belediyesinin depremzedelerimizi misafirhanelerden çıkartmak suretiyle ortada bırakması asla kabul edilemez. Ne kültürümüze ne de milletimizin değerlerine yakışır bu hareketler. Biz hiçbir insani konuya bakmadık” dedi.
Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu, Cumhur İttifakı milletvekilleri ve il başkanları ile birlikte basın toplantısı düzenledi. Toplantıda ilk olarak seçimleri değerlendiren Bakan Çavuşoğlu, “Yüzde 87’ye rastlamamış tarihimizin en yüksek katılımlı seçimlerinden biri olan 14 Mayıs seçimleri, aziz milletimize ve demokrasimize yakışır bir şölen havasında saklıdır. 14 Mayıs’ta sandığa giderek, özgür iradelerini sınıflandıran tüm vatandaşlarımıza, yurt dışıyla birlikte 56 milyon insanımızın her birine, demokrasimize katkıları ve değerli oyları için teşekkür ediyoruz. Milletvekili seçilen ya da hayal etmeyen tüm adaylara da memleketimiz için sorumluluk almaktan kaçınmadıkları için şükranlarımızı sunarım. 14 Mayıs seçimlerinin galibi Türk demokrasisi ve 85 milyon ferdiyle Türkiye olmuştur. Milletimiz 27 milyonu aşkın oyla Sayın Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan’dan yana teveccüh gösterdi. Türkiye Büyük Millet Meclisi’nde de ekseriyâtını 322 vekil ile Cumhur İttifakı’na vererek, İttifakımıza olan güvenini, inancını, uygulayıcıin yöneticilerimizde bulunanları teyit etti. Cumhurbaşkanımızın en yakın rakibine 2 milyon 520 bin oy fark atmasına rağmen Cumhurbaşkanlığı seçimi, yarım puandan daha az bir farkla ikinci tura kaldı. Sandıktan çıktıktan sonra bu iradeye saygımız sonsuz. Yüksek Seçim Kurulunun da ilanıyla 28 Mayıs’ta Cumhurbaşkanlığı 2. tur seçimlerine gidiyoruz” diye konuştu.

“’Türkiye Yüzyılı İçin Hep Birlikte’ diyerek arkadaşlarla beraber sahada olacağız”
Bakan Çavuşoğlu, konuşmasını şu sözlerle sürdürdü:
“Sayın Cumhurbaşkanımızın da ifade ettiği gibi ‘Şimdi 14 Mayıs’ta elde ettiğimiz başarıyı daha büyük bir zaferle taçlandırma zamanı’. Bizler Cumhur İttifakı olarak 28 Mayıs Pazar gününe kadar bu hedef istikametinde çalışmalarımızı sürdüreceğiz. ‘Türkiye Yüzyılı İçin Hep Birlikte’ diyerek arkadaşlarla beraber sahada olacağız. Sayın Cumhurbaşkanımızın seçiminin ikinci turunda net bir sonuçla sandıktan zaferle çıkacağına inancımız tam. 14 Mayıs seçimlerinde Antalyalı hemşehrilerimiz yüzde 89,35 gibi yüksek bir katılım oranı ile bu demokrasi şölenine katkı sağladı. YSK’nın ilan ettiği sonuçlara göre AK Parti olarak vekil sayımızı koruduk, İttifak ortağımız MHP’nin vekili gözlemlerini artırmasıyla da Cumhur İttifakı olarak vekil sayımız 8’e yükseldi. AK Parti, Milliyetçi Hareket Partisi, Yeniden Refah Partisi ve Büyük Birlik Partisi olarak Cumhur İttifakı oy oranımızı yüzde 40’ın üzerine getirdik.”

“Antalya’mıza da son 21 yılda 145 milyar lirayı aşan kamu yatırımı yaptık”
Antalya’ya da son 21 yılda 145 milyar lirayı aşan kamu yatırımı maliyetine hizmet eden Bakan Çavuşoğlu, “Gazipaşa’dan Kaş’a kadar özgür iradelerini sandığa giren tüm hemşehrilerimize gönülden teşekkür ediyoruz. Antalya’mızın yatırımlarını, projelerini hep birlikte takip edecek, sorun ve problemlerine birlikte çözüm sağlamaya devam edecek. Sayın Devletimizin önerdiğinde gerçekleştirmeyi bir çözerek 81 ilimizi adeta yeniden inşa ettik. Sevdamızın şehri Antalya’mıza da son 21 yılda 145 milyar lirayı aşan kamu yatırımı yaptık. Şehrimize kazandırdığımız yollar, tüneller, hastaneler, üniversiteler, yurtlar, millet bahçeleri, gençlik merkezleri, kültür merkezleri ve diğer yatırımlarla Antalya artık çok farklı bir konumlarda. Tabii bu eserleri ortaya koyarken şehrimizin yoluna da göz ardı etmeyiz. Sefer süreci hemşehrilerimizle buluşmalarımızda talep ve soruları da dinleme, gözlemleme fırsatımız oldu. Bu istikametinde vatandaşlarımızın en çok dile getirdiği önemli iki sorunu çözmek için Cumhur İttifakı olarak çalışmalarımızı başlattık. Bunlardan ilki Antalya’mızdaki fahiş kira dizileri. Önce Rusya-Ukrayna savaşı, ardından asrın felaketi depremler, arz talep boyutunu bozdu. Ancak bu sorun sadece yaşanan krizlerin sonucu değil, fırsatçıların da kurnazlığından kaynaklı” ifadelerine yer verdi.

“Ben buradan muhalefete bir soru sormak istiyorum”
Kira fiyatlarına maruz kalmayanları eleştiren Bakan Çavuşoğlu, “Bu ahlaki de değil, insani de değil. Yasal korumalarla ve ilave önlemlerin alınmasını sağlamayı. Büyük şehirlerde memurlara il ve ilçe bazında kira katkısının sağlanması. TOKİ yapı bölgemize yeni konutları da süratle kazandırıp arz talep iskeleti barındırmaktadır. İkinci konu da bazı ilçelerimizin tarım teşviklerinden mevzuattaki hükümler nedeniyle yararlanmamış olması. Tarım Bakanlığımızla bunu görüşerek hemen bir çalışmaya başladık. En kısa sürede sonuç alarak Antalya’mızın yarattığın doğusuna her ilçemizin eşit kullanımına kadar güneşleneceğiz. Antalya’mızın tüm ulaşımını ortak bir akıl ile hep birlikte ortaya çıkarmak için Cumhur İttifakı milletvekilleri olarak gece gündüz ev sahibi. Ben buradan muhalefete bir soru sormak istiyorum” yorumuna yer verdi.

“Rus turist sayısı geçen grup oranları yüzde 10 seviyeye kadar geriledi”
CHP Genel Başkanı ve Cumhurbaşkanı Adayı Kemal Kılıçdaroğlu’nun Rusya’ya yönelik yükünü de eleştiren Bakan Çavuşoğlu, “Rusya-Ukrayna savaşında tarafsızlığı bozup Batı’dan ‘aferin almak’ için Rusya’ya yaptırım uygulamaya sokma ve Antalya’mıza ne kullanacak? Bizimkiler bu vaadi çiftçimize, turizmcimize, esnafımıza, ihracatçımıza sordunuz mu? Dış politikanın vatandaşa etkisi nasıl olur, işte tam olarak böyle olur. Bu vade göre tarım başta olmak üzere ihracat büyük oranda düşer, turist gelmez ve Antalya’mız bu işe büyük zarar görür. Antalya olarak bunun ilklerini görmeye başladık bile, sadece bu boş anlatımla Rus turist sayısı geçen grup karşılaştırmaları yüzde 10 seviyeye kadar geriledi. Rus pantolon rezervasyonlarını Haziran ayına yaparak seçim sonuçlarını takip ediyor. Sadece popülist söylemlerle, yürütmeyi düşünmeden verilen vaatler; şehrimize ve icrae ağır sonuçlar doğurabilir. Antalya’mızın kazanımlarını kaybetmemesi için üzerimize düşeni gidişlerimiz” dedi.

“650 bin yeni konutun ilk 319 binini bir sene içinde tamamlayarak vatandaşlarımıza teslim mağazası”
Çavuşoğlu, konuşmasını şu sözlerle sürdürdü:
“Hiç şüphesiz yeni dönemde en büyük önceliğimiz 6 Şubat’ta asrın felaketini yaşayacak ve 51 bine yakın canımızı geride bıraktığımız deprem bölgelerinin yeniden imar ve ihyası olacak. Şimdiye kadarki hane desteği, taşınma ve kira yardımı ile vefat edenlerin yakınlarına 30 milyar lira nakdi ödeme yaptık. 3,5 milyon insanımızı geçici barınma merkezlerinde, kamu tesislerinde ve yurtlarda misafir ediyoruz. 350 farklı merkez 806 bin çadırın ve 85 bin 500 konteynerin kurulumunu yaptık, her geçen gün bölge yeni barınma alanları kurmayı sürdürüyoruz. Deprem bölgesinde toplam 650 bin yeni konutun ilk 319 binini bir sene içinde tamamlayarak vatandaşlarımızı teslim evi. Burada bir üzüntümü de paylaşmak istiyorum. Seçim gecesinden depremzede vatandaşlarımızı hedef alan paylaşımları üzülerek takip ettik. Bu kin, bu nefret, kendinden olmayanı ötekileştirmek hangi insanlığa ve vicdana sığar?”

“Ne kültürümüze ne de milletimizin değerlerine yakışır bu hareketler”
Tekirdağ Belediyesinin depremzedelere yönelik tavrını değerlendiren Bakan Çavuşoğlu, “Tekirdağ Belediyesinin depremzedelerimizi misafirhanelerden çıkartmak suretiyle ortada bırakması asla kabul edilemez. Ne kültürümüze ne de milletimizin değerlerine yakışır bu hareketler. Biz hiçbir insani konuya, oy görme gözüyle bakmadık. Her bir sınırdaki vatandaşımızın ihtiyaçlarını ve yaşadıklarını çözerken bize oy vermiş ya da vermemiş diye bir kriterimiz olmadı. Bakınız Defne Devlet Hastanesi rekor bir anda tamamlandı. Defne’de Kılıçdaroğlu’nun oy oranını kaçabiliyor musunuz? Yüzde 90. Ama vatandaşımızın yaralarını sarma korumamız bizim, biz hiçbir hizmet koruma vatandaşımızın isteğine ipotek koymayız, koyamayız. Aynı örnek Van ve İzmir depremlerinden sonra devlet olarak tüm depremzedelerimizin yaralarını sarmak için ortaya koyduğumuz gayrette de görülebilir. Bizim aklımız, gönlümüz, desteğimiz hep depremzede vatandaşlarımızla. Onların acılarıyla yüreğimiz dağılıyor, mutlu olmak ve yeni bir hayatı birlikte kazanmak için canla başla çalışıyoruz. Bize en büyük mükafat vatandaşımızın içinden gelen ‘Allah devletimizden razı olsun’ duası olacaktır. Allah’ın izniyle bu zor günü en kısa sürede aşarak müreffeh yarınlarımıza ulaşacağımızdan hiç endişe duymayın” sözlerine yer verdi.

“Vatandaşlarımız bunlara Türkiye’de yüzde 87’ye; yurt dışında ise yüzde 53’e katılan katılım oranıyla yanıt verdi”
14 Mayıs’a giden süreçte ABD ve Avrupa basınında Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ı hedef alan yayınlara tanık olacaklar Bakan Çavuşoğlu, “Seçim sonrası geçişin nasıl sonuçlanacağı konusunda güya AB’ye tavsiyeler veren yayınlara dahi rastladık. Bunlar, Türk demokrasisini ve hangi renkten, görüşen ne olursa olsun vatandaşlarımızın milli egemenliğe bağlılığını hafife alan yayınlarıydı. Vatandaşlarımızın bağlantılarına Türkiye’de yüzde 87’ye; yurt dışındaysa yüzde 53’e katılanların katılma oranıyla yanıt verdi. Ekonomik İşbirliği ve Kalkınma Örgütü OECD üyesi ulusal seçim sayısında en ön sıralarda geliyoruz. 3 ay önce tarihimizin en yıkıcı afetini yaşadık. 50 binin üzerinde insanımızı kaybettik. Buna rağmen seçimleri böylesine yüksek bir katılımla yürütme demokrasimizin gücünü de kanıtladı. Ne var ki, uluslararası basının tarafgir tavrını, bazı uluslararası gözlemcilerde de gördük. AGİT, AGİTPA ve AKPM gözlemcilerinden oluşan Uluslararası Gözlem Misyonunun basın toplantısında kullandığı siyasi içerikli, tarafsız uzak ifadelerden tepkimizi Bakanlık açıklamasıyla ortaya koyduk. Bize bu eleştirileri yapan iki misyonun şefi Alman. Ama bakıyorsunuz aynı Almanya’da Sabah gazetesinden iki basın mensubumuz, bir FETÖ’cünün yalan yanlış ihbarıyla tutuklanıyorlar” sözlerine yer verdi.

“Irkçılık, yabancı düşmanlığı, İslam düşmanlığı, Türk karşıtlığı şeklinde vuku bulma”
Sabah gazetesinin Avrupa haber merkezinin bulunduğu Frankfurt’ta ofislerinin basılmasını eleştiren Bakan Çavuşoğlu, “Bakanlık olarak gerekli açıklamayı yaptık. Büyükelçilerini de Bakanlığa çağırdık ve tepkimizi gösterdik. Basın ve ifade özgürlüğü konusunda tüm dünyaya ders veren kalkan Almanya’nın çifte standartlı cevabını ortaya koyduk. Demokrasiye, milli iradeye olan bağlılığımız, uluslararası siyasetin mevcut durumu ve bu çifte standartlı uygulamaları izleyenleri da çok amaçlıyoruz. Krizlerin, savaşların, çatışmaların ortaya çıktığı dünyadaki dünya hakkında analiz yaparken, iki yaygın reflekse karşı Türkiye refleksi benzetmesi yapıyor. Birinci refleks, AB başta olmak üzere gelişmiş bölümler görüyor. Kendi dosya alanını çekme, küresel bozulmaları gözlemleme gibi güvenlik boyutunu önemsemeden. İkinci refleks daha ilkel. Bütün vücudundan olmayanlarda görme. Irkçılık, yabancı düşmanlığı, İslam düşmanlığı, Türk karşıtlığı şeklindeki vuku bulma” dedi.

“Türkiye Yüzyılı’nda her boyutuyla daha da güçlendireceğiz”
Bakan Çavuşoğlu konuşmasını şu sözlerle devam ettirdi:
“Charlie Hebdo’nun oğlu alçaklığı ve terbiyesizliğini gördünüz. Daha fazla anarak kıymete bindirmek istemiyorum. Sadece şunu söylemek isterim Türk milletini sizin gibi hayalleri zorlamaya devam edecek. Bahsettiğim her iki refleks de özünde anti-demokratik tepkilerdir. Biz bu iki refleksi de reddediyoruz. Sayın Cumhurbaşkanımızın ‘Daha adil bir dünya mümkün’ ifadesiyle ilkelerini düşündüğümüz bu tavrımız, aslında bir demokrasi savunmasıdır. İşte bu güç Türk milletinin demokratik tavrı, demokrasinin küresel ölçekte kaybettiği zemini dünyada bizi çok özel bir şekilde konumlandırıyor. Cumhuriyet’imizin 100. yılında Türk demokrasisinin yine başarılı olduğu bu sınav, bölgemizde ve bitişiğindeki demokrasi cephesine umut verdi. Atatürk’ün ‘Egemenlik kayıtsız şartsız milletindir’ ifadesini barındırması, demokrasimizi Türkiye Yüzyılı’nda her boyutuyla daha da güçlendireceğiz. Uluslararası konjonktürün aşırıcı, demokrasi karşıtı akımlar için daha elverişli olmasına asla aldırış etmeden, Cumhuriyet’imizi ve demokrasimizi bütün dünyaya örnek hale getirebiliriz.”

“Ancak koruyucuları ve muhafazaları ve askeri angajmanla bu süreci yürütebilirsiniz”
28 Mayıs’taki ikinci turu da yine başarılı, huzur içinde ve kardeşçe gerçekleştireceklerini söyleyen Bakan Çavuşoğlu, “Seçim sonrasındaki süreçte dış politikadaki önceliğimiz hamlemizi ve açılımlarımızı ilerletecek. Seçimlerden sadece 4 gün önce Moskova’daydık. Dörtlü toplantı ile hem Suriye’yle ilişkilerimizin normalleştirilmesi, hem Suriye’deki iç durumun normalleşmesi yönünde ciddi bir adım attı. Ortak amacımız terör tehditlerini yok etmek, sığınmacıların güvenli geri dönüşlerini sağlamak, Suriye’deki siyasi süreci canlandırmak. Bütün bunların birbiriyle bağlantılı, kapsamlı planlar gereksinimleri, günlük siyasi sloganlara boyun eğemeyecek politikalarıdır. Ancak yolcuları ve muhafazaları ve askeri angajmanla bu süreci yürütebilirsiniz. Devletimizin temel çıkarlarını, ulusal güvenliğimizi ikinci plana atan, sadece askerlerin çekme söylemini kullanmış olmak için yapılandırılmış açıklamalar tehlikelidir. Suriye’den mülteci hareketini tetikleyen üç temel faktör var: Siyasi süreçteki tıkanıklık, DEAŞ ve PKK/YPG. Bizim sahada terörün her türüyle mücadelemiz, bugün göçüleyen tetik bu tehditleri de ortadan kaldırdığı gibi, geri dönüşler için güvenli alanlar da oluşturuyor” dedi.

“Bir yandan Ukrayna’nın toprak yapısına ve ilkelerine destek düşüncesi, diğer yandan barışı tesis etme çabalarımızı sürdüreceğiz”
Bakan Çavuşoğlu, “Suriye’deki istikrarsızlığın ve bunun tehditlerin siyasi sürecinin canlandırılmadan kaldırılması gerçekçi değil” diyen Bakan Çavuşoğlu, şu açıklamalarda bulundu:
“Bu nedenle, Astana Süreci dahil olmak üzere, bütün arayışların ana aktörlerinden olduk. Eşzamanlı olarak, Türkiye-Suriye ilişkilerinin ilerletilmesi için yol haritası hazırlamana karar verdik. Yakın zamanda Dışişleri Bakan Yardımcıları başkanlığında bir komite kurulacak ve bu süreci işleyecek. Şu bir gerçek ki ancak Türkiye gibi güçlü ve köklü devletler bütün dünyayı ilgilendiren bir konuda böylesine bir aşamada seçim sürecinden demeden atılabilir. Bölgemizde ve istikrarın yayılmasını sağlamaya yönelik yerleşimler bir diğer ağırlıklı konu Ukrayna’daki savaş. Bir yandan Ukrayna’nın toprak yapısına ve ilkelerine destek olarak, diğer yandan barışı tesis etme çabalarımızı sürdüreceğiz. İşte, savaş içinde her iki tarafla imzaladığımız Karadeniz Tahıl Anlaşması’nın son 2 ay uzatılacağını dün Sayın Cumhurbaşkanımız ilan etti. Ülkedeki her haneye yardım eden anlaşmanın uzatılması görüşmeleri de yinelenen seçim dönemine rağmen devlet ciddiyetiyle yürütüldü.”

“Türkiye Yüzyılı Türk Dünyası’nın da yüzyılını olacağız”
Öte yandan Mikolayiv ve Olvia limanlarında mahsur kalan gemilerin indirilmesi için Rus tarafından olumlu işaretlediklerini söyleyen Bakan Çavuşoğlu, “Bunu da takip ediyoruz. Tabiatiyle, Kırım Tatarı ve Ahıska Türkü soydaşlarımız Ukrayna politikamızın ana ekseni içinde. Biz Türk resimlerinde Teşkilatı rüyasını döndürmenin, Türk dünyasının bütünleşmenin önünü açmanın mutluluğunu ve gurunu bekliyoruz. Bu politikamız, ata yurdumuzla ve dünyanın neresinde olursa olsun soydaşlarımızla bağlarımızı daha da güçlendirecek. Bu nedenle, Türkiye Yüzyılı Türk Dünyası’nın da yüzyılını olacağız. Bu oluşumla 1944’te kuruluşlarıyla insanlık dışı sürgünde hayatını kaybedenler Kırım Tatarı soydaşlarımızı, sürgünün 79. yıl dönümünde saygıyla anıyoruz. 3 gün sonra Çerkez Sürgünü’nün de 159’uncu yıl dönümü. Bu felaketin de acısı bugün hala tazedir” ifadelerine yer verdi.

“Şimdi 14 Mayıs’ta elde ettiğimiz başarıyı daha büyük bir zaferle taçlandırma vakti”
İkinci turun tamamlanmasının ardından, Mısır’la normalleşme sürecini çok daha hızlı bir şekilde sürdüreceklerini açıklayan Bakan Çavuşoğlu, “ABD ve AB dahil bütün ortaklarımızla samimi, düzenleyici, etkin bir iş birliği içinde uluslararası ülkeler hep birlikte çözüm yollarını arayacağız. Bizim bu süreçte haklı beklentimiz, önyargılarımız ve çifte standarttan uzak bir yaklaşımı incelemektir. Bölümlerin en kritik seçimlerinin ilk sınavını Cumhur İttifakı olarak hamdolsun alnımızın akıyla verdik. Bizler siyasetinin bir anda millî iradesini, gidişini ve millete hizmet aşkını koyduğu bir sona ermez. Tahriklere yönelik, baskılara götürülmeden, yılgınlığa kapılmadan, zorluklar karşısında pes etmeden canla başla mücadele ettik. Şimdi 14 Mayıs’ta elde ettiğimiz başarıyı daha büyük bir zaferle taçlandırma zamanı. Cumhurbaşkanımızın ‘Büyük Türkiye Zaferi için Herkes Sandığa’ ifadesiyle tüm Antalyalı hemşehrilerimizi milli irademize ve demokrasimize katkıda bulunmak için 28 Mayıs’ta yeniden sandığa davet ediyoruz. Hangi siyasi partiye gönül verirse tüm hemşehrilerimizin oyun taliplerini bir kez daha ifade etmek istiyoruz. Milletimizden hizmet bekliyor, icraat bekliyor, depremzede kardeşlerimiz bir an önce yaralarının çekilmesini bekliyor” açıklamalarını kullandı.
“Türkiye’nin kaybedecek tek bir dakikası bile yok” açıklamasını yapan Çavuşoğlu, konuşmasını şu sözlerle tamamladı:
“14 Mayıs’ta elde ettiğimiz oyları daha da yükselterek, 28 Mayıs’ta zaferle çıkacak, inşallah tarihi bir yarışa imza atacağız. Cumhur İttifakı’yla birlikte Cumhurbaşkanımızın yönetiminde Türkiye Yüzyılı’na hazırız. 28 Mayıs’a kadar durmadan, dinlenmeden ve aşkla koşarak aziz milletimize olan koruyucumuzu yerine getirmeniz.”

Exit mobile version