Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, televizyon kanallarının gerçekleştirdiği ortak yayına katıldı. Cumhurbaşkanı Erdoğan, burada gazetecilerin sorularını yanıtladı. “Bu bir FETO taktiği” Memleket Partisi Genel Başkanı Muharrem İnce’nin hakkında çıkan iddialara ilişkin konuşan Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, “Bu yarışa birlikte çıktığımız Muharrem beyin buradan ayrılışına üzüldüm. Maalesef kasetlerle kumpaslarıyla makama gelen Bay Bay Kemal’in karşısına rakip olunca böyle bir kumpasla karşılaştı.
Terör örgütleriyle kol kola yürüyen Kılıçdaroğlu, karşısına çıkınca böyle bir şeyle karşısına çıkıldı. Böylelerinden her türlü saldırı beklenmeli. Ben özellikle bugün kendisini aradım böyle bir süreçle ilgili kendisiyle konuşayım istedim. Anladığım kadarıyla Kılıçdaroğlu’nun kol kola olduğu bu Muharrem beyden saldırı olan bir şeydir diye söylemiyorum. Bu bir FETO taktiği. Bunlar bunu her an yapabilir. Geçmişte de bunlar yapıldı. Kılıçdaroğlu bu makama bir kaset komplosuyla geldi bunu da olmayacağını açıklayarak geldi. Bunu açıklayan kalktı bu defa aday olduğunu açıkladı.
Gerek Adalet gerek İçişleri bakanlığı olarak bunların yapılabileceği bizim bulunduğumuz makamında görevidir. Tabi yarış keşke 4’te 4 devam etmiş olsaydı. Oy pusulasında değişen bir şey yok bu 4’lü yerini alıyor. Temennim sonucu güzel olsun” dedi.
“Bay Bay Kemal’in omuz omuza olduğu mahfiller ile biz şu anda adeta savaş halindeyiz” Terörle mücadelede ki son noktaya da değinen Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Türkiye’nin 40 yıllık terörle mücadele tarihinin en büyük kazanımlarını sarf ettiğimiz noktadayız. Cudi, Gabar, Tendürek’te biz varız. Bay Bay Kemal’in omuz omuza olduğu mahfiller ile biz şu anda adeta savaş halindeyiz. Sınırlarımız dışında da inlerinden çıkamaz haldeler. Kafasını çıkartanın tepesini eziyoruz.
Şu anda Kılıçdaroğlu’nun el ele olduğu kimler bunlar. Onlar da umutlarını kendilerine özerklik sözü veren Kılıçdaroğlu’na bağladılar. Suriye’den çekilerek kendilerine alan açma taahhüdünde bulunan Kemal’e bağlamış durumdalar. Cezaevlerini boşaltmaktan teröristleri kamuya doldurmaktan şu anda vaatler havada uçuşuyor. Bu pazarlıkları tarafların hiçbiri de reddetmiyor. Sadece kelime oyunlarıyla milletimizi oyalamaya çalışıyor. Zaten HDP’nin temsilcileri açık açık bunları meydanlarda da söylüyorlar.
Bu seçimin sonunda ya terör örgütü tamamen bitecek ya da tamamen milletimizin canına namusuna malına göz dikecek güce kavuşacak. İşin en acı tarafı da kendilerini milliyetçi milli görüş ulusalcı demokrat olarak tanımlayan masa ortaklarının bu pazarlığa göz yummasıdır. Parlamento da bu işi başına konuşmadılar. Sadece göz yummakla kalmıyor. Meşrulaştırmak için 40 dereden su getiriyor. Rabbim kimseyi Kılıçdaroğlu’nun peşine düşüp de bir ömür savunduğu değerlere sırtını dönenlerin durumuna düşürmesin diyorum.
Masada tamamen suç ortaklığına dayalı bir işbirliği oluşmuş durumda bu yüzden kimse kimseye hatasını söylemiyor. Terör örgütleriyle kol kola yürüyerek şehitlerimizin ruhunu incitenlere vatandaşımız Pazar günü cevabını verecektir” ifadelerini kullandı. 
“Demokrasi gereği neyse biz aynen onu yaparız”
Seçimi kaybedilirse nasıl bir tavır sergileyecekleri sorusuna ilişkin konuşan Cumhurbaşkanı Erdoğan, “ Bunu değerlendirmeyi bile gereksiz buluyorum. Bu tür soru olsa olsa terör örgütlerine sorulur. Biz Türkiye’de demokratik yolla iktidara geldik. Nasıl halkımızın teveccühü ile geldiysek ola ki halkım böyle bir farklı karar verilecek olursa demokrasi gereği neyse biz aynen onu yaparız.
İBB’yi CHP kazandığında bizim başkanımız hayır biz çıkmıyoruz dedi mi? Belediye başkanlığını kazananlara kalkıp makamı verdiler. Mecliste açık ara İstanbul Büyükşehir de önde olduğumuz halde hiç böyle bir tereddütte yer bırakmadılar. Ankara’da bizim arkadaşlarımız hayır dediler mi? Bu tür anlayış bu tür yapı CHP’ye aittir. İşte şimdi sanatçıları falan sokağa döküldü şimdiden. Böyle bir şey bizde söz konusu olamaz. Ülkenin meşru yönetimine görev süresince saygı duymak demokrasiye saygısı olan bireyin vazifesidir. Demokrasiyi özümsemiş partilerin birlikteliğiyle kurulan Cumhur İttifakı sandıktan çıkan her sonucu meşru kabul edecektir.
Karşımızdakilerden de aynı taahhüdü bu açıklıkta bekliyoruz. Ancak CHP tarafı her seçim öncesi ve sonrasında demokrasiye zarar verecek söylentiler yaymayı maharet sanıyor. Şimdi sandık güvenliği diyorlar. Sandık demokrasinin namusudur. Koy adamlarını oraya eksik bırakma. Hepsi bizim elemanlarımız orada nasıl güvenceyse senin elemanların da güvence olsun” dedi.
“AK Parti olarak ülkemizde LGBT’nin savunulmasına karşı da mücadelemizi sonuna kadar yürüteceğiz”
LGBT ve o tür atılımlara yönelik seçim sonrasında yapılacak çalışmaların ne olacağı sorusunu yanıtlayan Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Milletimizin temelini oluşturan aile yapımızı koruma, evlatlarımızın geleceğine sahip çıkma sorumluluğumuz da var. LGBT türü akımların bireylerin kendi dünyalarında yaşadığı sapkınlıklar olmaktan çıkıp toplumsal dayatmaya dönüşmesi milli varlığımızı tehdit eder. Bunun için bu tür sapkın atılımların meşrulaştırılmasına izin veremeyiz. AK Parti olarak ülkemizde LGBT’nin savunulmasına karşı da mücadelemizi sonuna kadar yürüteceğiz.
LGBT’i savunan hiç kimseye ve hiçbir kuruma da asla müsemma göstermeyeceğiz. Tavrımız bu kadar netti. Aileyi korumaya yönelik anayasa değişikliğine dair biz bir teklif verdik. Meclisin çalışma takvimi içerisinde bunu gerçekleştiremedik. Seçim sonrasında yine aynı çerçevede adımlarımızı atacağız. 14 Mayıs’tan sonra bu konuda ülkemizde önemli gelişmelerin yaşandığına şahitlik edeceğiz.
Açık açık söylüyorum LGBT AK Parti içine sızamaz. MHP’ye de sızamaz. Cumhur İttifakı’na da sızamaz. Ama CHP’ye sızar mı tam içinde. HDP, İYİ Parti içinde. Hepsi bu işte işbirliği yapmış vaziyette. Bunlara karşı tavrımızı sürdüreceğiz. Güçlü milletler güçlü ailelerden oluşur. Seçim sonrası attığımız adımın devamını sağlayacağız” dedi.
“Biz yaratılanı yaratandan ötürü sevdik”
Kürtleri asimile ettiği iddiasına yönelik sorulan soruya karşı konuşan Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Kürt kardeşlerimizin iradelerini gasp etmek bu kardeşlerimizi terör örgütleriyle aynı tutma çabası bir defa küresel bir tezgahtır. PKK tıpkı diğer eli kanlı örgütler gibi sadece bir terör örgütüdür. Buradan ben kürt kardeşlerimi tenzih ederim.
Burada ister istemez Selo’ya gelmem lazım. Ne için içeride? Diyarbakır’da 51 kürrt kardeşimin ölümüne neden olan o değil mi? Onları sokağa döken o değil mi? Bunun hesabı sorulmayacak mı? Bir hukuk devletinde bu kürt kardeşlerimizin hakkını aramak bizim görevimiz. O yavru Yasin Börü’yü öldüren bu alçaklar değil mi? Ben burada şimdi katil olan kişiler ayrı ama orada maktul olan 51 kürt kardeşlerimiz değil mi? Kimse hesabını sormuyor. Aynı eleştirdiğimizi söylüyor. Yakından alakası yoktur.
Benim partimde bunca kürt kardeşim var bakanlık yapan kardeşlerimiz var. şu anda Şanlıurfa’dan Bekir bey aynı zamanda Adalet Bakanım kürttür. Bekir beyi listenin başında aday koydum Şanlıurfa’da neden bazıları bunu bilsin diye. Biz yaratılanı yaratandan ötürü sevdik. Asla böyle bir ayrıma böyle bir bölücülüğe fırsat vermedik” diye konuştu.
‘HDP’NİN TEMSİLCİLERİ AÇIK AÇIK SÖYLÜYOR’
Türkiye’nin 40 yıllık terörle mücadele tarihinin en önemli kazanımlarını elde ettiğimiz bir tarihteyiz. Şu an Bay Bay Kemal’in el ele omuz omuza olduklarıyla biz savaş halindeyiz. Cezaevlerini boşaltmaya kadar nice vaatler havada uçuşuyor. Tarafların hiçbiri de reddetmiyor. HDP temsilcileri bunları meydanlarda söylüyor. Bu seçim sonrası terör örgütü ya tamamen bitecek ya da güce kavuşacak. İşin en acı tarafı kendilerini milliyetçi olarak tanımlayan masa ortaklarının bu pazarlığa göz yummasıdır. Dikkat ederseniz partiye gelip görüşmediler. Rabbim kimseyi Kılıçdaroğlu’nun peşine düşüp de savunduğu değerlere sırt dönenlerin haline düşürmesin diyorum. Milletim konuşması gerekiği zaman susanları görüyor. Kandil’den talimat alanlara pazar günü benim milletim en güzel cevabı verecektik.
KILIÇDAROĞLU’NUN RUSYA AÇIKLAMASI
Kampanyanın öncesinde Biden’ın açıklamaları vardı. Bu Biden benimle özel muhabbeti de güya olan biri. Ama bu açıklamayı dil sürçmesi değil acımasızca yaptı. Kendisine sorunca çark etmeye çalıştı. Şimdi çıktı, Bay Bay Kemal Rusya’ya saldırdı. Peskov bunu ispatlaması gerekir dedi. Bunun altından kalkamaz dedi. Şu an ben siyasetçiysem şunu ortaya koymak lazım. Bay Bay Kemal sen siyaseti öğrenemedin, çırak bile olamadın. Ne diyor Rusya’ya yaptırım uygulayacağım diyor. Yav senden devlet adamı olmaz, yönetici olmaz. Sen kimsin de Rusya’ya yaptırım uygulayacaksın? Böyle devlet adamlığı olmaz. Sen herkes ile münasebetlerini iyi tutacaksın. Gün ola ihtiyaç olabilir. Şu an Biden beni evinde ziyaret edecek kadar dostluğu olan bir insan olmasına rağmen, böyle bir açıklama yapması beni rencide etmiştir. Ama ben ABD ile olan müsabetlerimi kesmedim. Sayın Putin ile münasebetlerimi kesmedim. Amerika ile olan ekonomik işbirliğinden daha güçlü Rusya ile işbirliklerimiz. Turizm gelirimizin en yüksek potansiyeli Rusya’dan. Böyle bir ülkeyi nasıl dışlarım. Bay Kemal yanlış yoldasın. Böyle bir fırsatı bulamayacaksın o ayrı da… Sözcü Peskov böyle bir şey söz konusu değil, ispat et diyor. Hadi bakalım ver cevabını şimdi. Maalesef batılılar borç verdikleri bir Türkiye istediler. Seçim yaklaştıkça Erdoğan gitsin mesajını her mecradan ilan ettiler. Kılıçdaroğlu’nun kimin adayı olduğu buradan bakınca ortaya çıkıyor.
‘BİZ DEMOKRATİK YOLLA İKTİDARA GELDİK’
Biz Türkiye’de demokratik yol ile iktidara geldik. Nasıl böyle iktirada geldiysek, milletimiz farklı karar verecek olursa demokrasinin gerekliliği neyse onu yaparız. Belediye başkanlığında kalkıp arkadaşlarımız makamı verdiler mi, verdiler. Bu tür anlayış ve yapı CHP’ye aittir. Onlar vermeyiz derler. Sanatçıları adeta şimdiden sokağa döküldüler. Ben milletime inanıyorum. Sandıktan çıkan sonuca saygısı olmayanın millete de saygısı yoktur.Hiçbir zaman milli iradenin üstünlüğünden taviz vermedik. Cumhur İttifakı bu ülkede demokrasinin teminatıdır. Sandıktan çıkan her sonucu meşru kabul edecektir. CHP her seçim öncesi ve sonrası demokrasiye zarar verecek laflar yayıyor. Sandık demokrasinin namusudur. Koy elemanlarını oraya eksik bırakma. Elemanların orada güvence olsun.
SEÇİMİN KADERİ GENÇLERİN ELİNDE Mİ?
Her şeyden önce gençler çok heyecanlı. Bunu Külliyemizdeki toplantıda çok açık net gördüm. Bu benim tabi ilk görüşmem değil. Her ay o salonda bir toplantı yapıyorduk. Kendi alanlarıyla da alakalı siyaset bilimi, tarih alanlarında okuyan gençler. Siyasete ilişkin sorular yönelttiler. Toplantı sonrasındaki ilgiden anladığım kadarıyla aramızda ciddi bir sinerji oldu. Bu akşam 4 bin kadar genç vardı. Daha çok İstanbul gençliğiydi. Gençlerin heyecanı beni derinden etkiledi. Konuşmam sırasında nasıl heyecanladıklarını gördüm. 21 yılda gençlerimizin birçok hayalini gerçekleştirdik. Biz geldiğimizde burs 45 liraydı. 6 milyonu aşkın bir genç seçmen bu seçimde etkili olacak. Gençlik ile aramızdaki muhabbet ileri derecede.
AK PARTİ’NİN ‘AİLE’ VURGUSU
AK Parti 85 milyon insanın beklentilerini hayata geçirmiş bir partidir. Bizim aile yapımızı koruma sorumluluğumuz var. LGBT türü akımların, toplumsan dayatmaya dönüşmesi milli varlığımızı tehdit eder. Biz böyle sapkın akımların yaygılaştırılmasını tasvip etmeyiz. Mücadelemizi sonuna kadar yürüteceğiz. LGBT’yi savunan hiçbir kuruma müsamaha göstermeyeceğiz. Aileyi korumaya yönelik anayasa değişikliği teklifi verdik. Seçim sonrası adımlarımızı atacağız. 14 Mayıs’ta bu konuda önemli gelişmeler yaşanacak. Allah Rahmet eylesin Oğuzhan Bey, bizim İstanbul Sözleşmesi konusundaki duruşumuz sebebiyle bana teşekkür etmişti. Kaldı ki şu an Saadet Partisi’nin başındaki zat LGBT’ye karşı bir tavır ortaya koyuyor mu? AK Parti’ye LGBT sızamaz. MHP ve Cumhur İttifakına sızamaz. CHP, İYİ Parti, HDP tam içinde, savunuyorlar. Hepsi bu işte işbirliği yapmış durumdalar. Biz aile kurumunu tehdit eden ne varsa tavrımızı sürdüreceğiz. Her zaman söylerim güçlü milletler güçlü ailelerden oluşur. Seçim sonrası attığımız bu adımın devamını sağlayacağız.
‘KİMLİK SİYASETİNİ BİZ DEĞİL TERÖR ÖRGÜTÜ VE ONUN UZANTISI OLAN PARTİ YAPIYOR’
Kürt kardeşlerimizin iradelerini gasp etmek gayretleri çabaları küresel bir tezgah. PKK tıpkı diğer eli kanlı yapılar gibi sadece bir terör örgütüdür. Burada ister istemez Selo’ya gelmem lazım. Selo ne için içerde? Diyarbakır’da 51 Kürt kardeşimin ölümüne sebep olan Selo değil mi? Onları sokağa döken Selo değil mi? Onların hesabı sorulmayacak mı? Bu Kürt kardeşlerimizin hakkını hukukunu aramak da bizim görevimiz. Katil olan kişiler ayrı. Kimse bunların hesabını sormuyor. Onlar terör örgütü.
Benim partimde Kürt kardeşlerim var, bakanlık yapan Kürt olan arkadaşlarımız var. Benim Adalet Bakanım Kürt. Şu an Şanlıurfa’da Bekir Bey aday. Yozgatlı diye Türk sanıyorlar. Her şeyi ile Bekir Bey Şanlıurfa’ya yakışacak bir aday. AK Parti Kürt kardeşlerimizin en çok oyunu alan partidir. Kürtçe konuşuluyor muydu, levhalara konuluyor muydu, önünü biz açtık. Bizim yapmış olduğumuz atılımlarla oldu. Siz bakmayın yalan yanlış iddialarla ortada gezenlere. Ülkemizde Kürt kardeşlerimiz ile ilgili bir sorun yoktur. Terör örgütü sorunu var. Bunların birçok Kürt kardeşimizin yavrularını Kandil’e kaçıranların hesabını kim verecek. Bunu sormuyorlar. Kimlik siyasetini biz değil terör örgütü ve onun uzantısı olan parti yapıyor.
‘HDP, HÜDA-PAR İLE KIYASLANAMAZ’
Bay Bay Kemal’in HDP ortaklığı, HÜDA-PAR ile kıyas edilemez. HDP PKK ile ilişkisini reddetmek şöyle dursun, selam göndererek bağını teyit ediyor. HÜDA-PAR’da ise böyle bir bağa dair hem emare yok, hem kendilerinin de bu konuda çok açık reddi var, kabul etmiyorlar. İnternetten açın bir HDP mitingine bir HÜDA-PAR mitingine bakın. HDP mitinginde Türk bayrağı göremezsiniz. HÜDA-PAR’da ise kendi bayrakları ve Türk bayraklarını görürsünüz.
DEPREM BÖLGESİ
Seçim sürecinde olsak da deprem bizim öncelikli gündemimiz. Şehirlerimizi ayağa kaldırmaya devam ediyoruz. 142 bin konutun inşa sürecini başlattık. 650 bin yeni konut yapacağız. Köy evlerinde zaten bir kısmında teslimatlar başladı. En geç Ekim ayında yüzlerce binlerce konutun teslimatına başlamayı düşünüyoruz. Ekim ayı ile birlikte konut teslimini yapacağız. TOKİ’nin birikimi bunu sağmaya yeterlidir. Sadece konut değil, sosyal alanlarıyla şehirlerimizi yeniden ayağa kaldırıyoruz. Defne çelik konstrüksiyon ile yapılan bir hastane ve buna inanmadılar. Sözde İYİ Parti’nin bir temsilcisi çıktı. Defne hastanesinin şu an bütün iç donanımları süratle devam ediyor. Büyük oranda tamamlandı. Artık kapıların üstüne Defne Devlet Hastanesi yazacak kadar ilerledi süreç. 100 milyar dolar maaliyeti var depremin ülkeye. Ama biz hiçbir şeyden taviz vermeden devam ediyoruz. Söz verdiğimiz konutları teslim etmeden durup dinlenmeyeceğiz.
‘KAMU BANKALARIMIZ ÇOK GÜÇLÜ’
Türkiye ekonomi modelimizi büyüme üzerine kurduk. Bugüne kadar da adım adım uyguladık. Maruz kaldığımız ekonomik saldırılara başarı ile direndik. Tüm bankalarımız ayakta. Kamu bankalarımız çok güçlü. Batı’da banka iflasları birbiri ardına geliyor. Karadeniz’deki doğal gaz da ayrı bir güç. Gabar’daki petrolü de sisteme dahil ediyoruz. Erzurum’un dut pekmezi meşhurdur. Kalitesi kıvamı böyle. Nükleer güç santralimiz üretim aşamasına yaklaştı. 1. üniteyi açtık.
GES’lere gelince tüm enerji kaynaklarımızı harekete geçirdik. Yıllardır ciddi kaynaklar ayırarak inşa ettiğimiz dev eserler ülke ekonomisine ciddi katkılar sağlıyor. Yatırımlarımızın ülkeye katkılarına örnek verceksek İstanbul Havalimanı 80 milyar dolar Avrasya 7 milyar dolarlık katkı sağlıyor. Bizim akıldan yoksun muhalefetimiz tüm bunlara karşı çıkmıştı. Tek vaatleri de ülkeyi tefecilere borçlandırmak. Ülkesini borçlanadırmayı seçim vaadi yapan bir başka örneği kolay kolay göremezsiniz. İnsanlarımızın yaşadığı sıkıntıların farkındayız, tüm gücümüzü buraya yönlendiriyoruz. Bizim direk müdaha edeceğimiz yönler olacak. Bu sıkıntıların giderilmesi için gereken adımları biliyoruz. Takvimi çalıştıracağız. Türkiye Yüzyılı için doğru adımlar nelerdir seçim beyannamesinde yerini almış durumda.
Biz milletimizin sıkıntılarını biliyoruz. Bu millete bir operasyon çektiler. Bunların başında CHP var. Patates, soğan… Birçok oynadıkları oyun var. Ben arkadaşlarımı bir piyasaya gönderdim yoklama için. Soğan patates 7 buçuk liraya düştü. Bu bir şeyi gösteriyor. Arz talep dengesi giderildikçe durum netleşecek. Sayın Putin ile geçen gün yaptığım görüşmede benden domates istedi. Onun bu domates talebi bizim ister istemez domates üreticisini sevindirdiği gibi fiyatları aşağı çekti.
Batı’nın yaptırımlarını Rusya’ya uygulayacağını söyleyen Bay Bay Kemal’in aklı bunları almıyor. Ülkeme yansıması ne olur bunun hesabını yapmıyor. Rusya benden ne kadar domastes alırsa benim çiftçimi bu sevinderecektir. Ülke içindeki fiyatları aşağı çekecektir. Biz bunu sadece domateste değil ürünlerimizde de yapıyoruz. Biz öyle anlar oldu ki yangınlarda kalkıp Sayın Putin’i aradığımda yangın söndürme uçaklarını gönderdi. Bu uçaklar sıradan uçaklar değil. Geliyor denize iniyor, suyu alıyor ve hemen yangın alanına gidiyor. Bizim bu dostluğumuz olmasa siz bu neticeyi alabilir misiniz?
Dev projeler yapmak da, fahiş fiyatı engellemek de bizim ekonomi planımız içinde. Eğer fiyat istikrarı istiyorsanız bunun yolu da buradan geçer. Köprü yol yapmayalım bunlar karın doyurur mu? Bizim her alanda sürekli üretmemiz lazım. Çalışmaktan ve üretmekten başka çaremiz yok. Üretim, üretim üretim… Hangi alanda olursa olsun. Biri olmaz ise diğeri olmaz. Hepsinin getirisi ayrı. Bunların kafası buna basmaz.
CHP’NİN TÜRK YOLU PROJESİ
İpek Yolu hattı yeni bir olay değil. Bu adam cahil. Bu adamın hangi adımların atıldığından haberi yok. Çin’de yapılan toplantıya ben katıldım. Bu ülke CHP’nin bu millete 1945 yılında yaşattığı Boraltan utancı ile yıllarca yaşadı. Biz bu utancı Karabağ zaferi ile attık. Bay Bay Kemal bu millete bir utanç daha yaşatmaya söz vermiş olacak ki Azerbaycanlı kardeşlerimizi görmezden geliyor. Azerbaycan ile aramızdaki dostluğu kimse bozamayacak. Ama biz demiryolları ile Azerbaycan İpek Yolunu inşa ettik, zavallı. Senin bunlardan haberin yok. Bay Bay Kemal’in aklı bu işlere ermez. Dış politika nedir bilmez, mili güvenlik nedir bilmez. Bunlar siyaset nedir bilmez. Bizim yıllar önce hayata geçirdiklerimizi proje diye sunarlar. Aliyev güzel ifade etti, Azerbaycan’ı dışlamak isteyenlerin hevesleri kursaklarında kalacak. Benim milletim bunlara müsade etmez.
50 ARTI 1 ŞARTINDAN GERİ DÖNÜLÜR MÜ?
Böyle bir düzenlemeye katılacak olan siyasi partiler olursa olabilir. Doğrusu ben de olmasından yanayım. 50 artı 1 oran olarak değil, yüzde 50 artı 1 oy demek. Bu seçimden sonra böyle bir adım atılabilir. Eğer bu adım karşılık bulursa, Anayasa değişikliği gerektiriyor. Ben şahsen böyle bir adımın atılması halinde buna taraftarım. Bu adım ile bir netice alırsak seçim süreçleri çok daha rahat olacaktır. Kolay olacaktır.
SEÇİM SONRASI İLK İCRAAT NE OLUR?
Seçimlerden sonra ilk icraat bizim kardeş dost ülkelere ziyaretlerdir. 21 yıldır aralıksız olarak yaptığımız gibi 14 Mayıs’tan sonra da eser ve hizmet üretmeye gayret edeceğiz. Tüm enerjimizi deprem bölgesindeki inşa ve ihya çalışmalarına vereceğiz. Deprem bölgesine ziyaretler gerçekleştireceğiz. Uluslararası diplomaside gitmemiz gereken ülkeler var. Bunlarla bu işleri devam ettireceğiz. Ülke genelinde topyekün kentsel dönüşüm sürecimizi devam ettireceğiz. Her alanda Türkiye Yüzyılı atılımlarımızı çalıştırmaya devam edeceğiz. Vatandaşlarımıza sözümüz var. Pazar günü seçimlerde, fazla uzamadan milletin iradesinin tecelli ettiğini görmek istiyoruz. 14 Mayıs bir demokrasi bayramı olacaktır.