Hepimiz çocukluğumuzun ilk yıllarını neden hatırlamadığımızı merak etmişizdir. Nörobilim dünyasında “infantil amnezi” ya da Türkçesiyle bebeklik amnezisi olarak adlandırılan bu durumun sırrı, yeni bir bilimsel çalışmayla aydınlanmaya başladı. Araştırmacılar, ilk kez bebeklerin beyinlerinde anı oluşumunu gerçek zamanlı olarak gözlemlemeyi başardı.
Deneyin arka planı: Anıların izini sürmek
ABD merkezli bir üniversitenin yürüttüğü çalışmada, 3 ila 12 aylık bebeklerin beyin aktivitesi ileri düzey nörogörüntüleme yöntemleri kullanılarak incelendi. Bebeklere belirli sesler ve görseller tekrar tekrar gösterilirken, hipokampus ve prefrontal korteks gibi hafızayla ilişkili bölgelerde anı oluşturma sinyalleri tespit edildi.
Elde edilen bulgulara göre:
-
Bebek beyni, deneyimleri kısa süreli belleğe alabiliyor.
-
Bu anılar, geçici hafızada işlenip uzun süreli belleğe aktarılmaya çalışılıyor.
-
Ancak sinaptik bağlantılar henüz tam olgunlaşmadığı için, bu anıların çoğu kalıcı hale gelmeden siliniyor.
Neden ilk yıllarımızı hatırlamıyoruz?
Bilim insanlarına göre bunun iki temel nedeni var:
-
Beynin gelişimi: Hipokampus ve diğer hafıza bölgeleri bebeklikte hâlâ gelişim aşamasında olduğu için, bilgi kalıcı hale gelmeden siliniyor.
-
Dil eksikliği: Anıları organize etmek için kelimelere ihtiyaç duyuluyor. Bebekler henüz konuşmadığı için, deneyimlerini zihinsel olarak etiketleyemiyorlar.
Bebekler yine de “öğreniyor”
İlginç olan şu: Bebekler bu anıları bilinçli olarak hatırlayamasa da, bu deneyimlerden öğreniyorlar. Aynı görseli tekrar gördüklerinde daha hızlı tepki vermeleri veya bir sesi tanımaları, gizli öğrenmenin varlığını ortaya koyuyor.
Çalışmanın önemi ne?
Bu tür gözlemler, sadece hafıza araştırmaları açısından değil, erken çocukluk eğitimi, dil gelişimi ve hatta otizm gibi nörogelişimsel bozuklukların teşhisi için de büyük potansiyel taşıyor.
Hafızamız başlamadan önce neler öğreniyoruz?
Yeni bulgular, hafızamızın aslında düşündüğümüzden çok daha önce çalışmaya başladığını gösteriyor. Ancak bu anılar, erişkin belleğimizin yapı taşları arasına giremeden beyin gelişiminin karmaşık süzgecinden geçerek silinip gidiyor.