ASELSAN, NATO’nun prestijli Modüler Hava Savunma (GBAD) projesinde yer alarak Türkiye’nin savunma sanayiindeki gücünü bir kez daha kanıtladı. 1 Haziran’da duyurulan bu gelişme, NATO Destek ve Tedarik Ajansı (NSPA)’nın Airbus, Lockheed Martin, Raytheon ve Thales gibi küresel devlerle birlikte ASELSAN’ı seçmesiyle gerçekleşti. 1975’te Kıbrıs Barış Harekatı sonrası kurulan ASELSAN, 50 yılda hava savunma sistemlerinde dünya liderleriyle aynı masaya oturdu, bu da Türk mühendisliğinin uluslararası arenadaki başarısını tescilledi.
Proje, NATO’nun hava savunma sistemlerini standartlaştırma ve birlikte çalışabilirlik sağlama hedefini taşıyor. ASELSAN, konsept aşamasında sistem mimarisi geliştirecek ve Eylül ortasında teslim edilecek çalışmalarla en uygun çözümleri sunacak. HİSAR, HAKİM 100 ve Çelik Kubbe gibi yerli sistemler, ASELSAN’ın bu projede seçilmesinde kilit rol oynadı. Türkiye’nin katmanlı hava savunma teknolojileri, NATO’nun ihtiyaç duyduğu esneklik ve etkinlik standartlarını karşılıyor. Peki, bu proje ASELSAN için ne anlama geliyor, ve Türkiye’nin katkıları neler olacak?
ASELSAN’ın NATO projesindeki rolü nedir?
ASELSAN, Modüler Hava Savunma projesinin konsept aşamasında diğer dört firmayla birlikte sistem mimarisi geliştirecek. NATO, farklı ülkelerin kullandığı Patriot, HİSAR gibi sistemlerin ortak bir çerçevede çalışmasını hedefliyor. ASELSAN, HAKİM 100 Hava Komuta Kontrol Sistemi’ni temel alarak, sensörlerden gelen verileri birleştiren ve tehdit değerlendirme algoritmalarıyla hava sahasını kontrol eden çözümler sunacak. Eylül’de teslim edilecek çıktılar, NATO’nun 2026 sonrası için hava savunma stratejisini şekillendirecek. ASELSAN’ın kısa, orta ve uzun menzilli füze sistemlerindeki deneyimi, projeye stratejik bir katkı sağlıyor.
Türkiye’nin hava savunma kabiliyetleri neler?
Türkiye, Çelik Kubbe mimarisiyle katmanlı hava savunmasında öne çıkıyor. HİSAR A+ ve HİSAR O+, kısa ve orta menzilli tehditlere karşı etkili. KAAN Radar, uçak ve helikopterleri tespit ederek savunma operasyonlarını güçlendiriyor. HÜRKUŞ, eğitim ve hafif taarruz görevlerinde kullanılıyor. GÖKTÜRK-1 ve GÖKTÜRK-3 uyduları, askeri ve sivil veri toplama kapasitesini artırıyor. HAKİM 100, farklı sensörlerden gelen verileri birleştirip hava resmi oluşturarak av uçakları ve kara sistemlerini yönlendiriyor. Bu sistemler, ASELSAN’ın NATO projesindeki teknolojik derinliğini ve rekabet gücünü ortaya koyuyor.
Projenin Türkiye için önemi nedir?
ASELSAN’ın NATO GBAD projesine seçilmesi, Türkiye’nin savunma sanayiinde küresel bir aktör olduğunu gösteriyor. 1975’teki ambargo sonrası kurulan ASELSAN, bugün NATO’nun %75 sistemini destekleyen bir güce ulaştı. Proje, Türkiye’nin mühendislik kapasitesini, teknolojik yeniliklerini ve stratejik güvenilirliğini uluslararası alanda kanıtlıyor. NATO ile iş birliği, Türk savunma ürünlerinin ihracat potansiyelini artırırken, Çelik Kubbe gibi sistemlerin NATO ekosistemine entegrasyonunu kolaylaştıracak. Kızılcık Şerbeti’nin dramatik finalinin gölgesinde bile, ASELSAN’ın bu başarısı Türkiye’nin gurur kaynağı oldu.
Yorumlar
Kalan Karakter: