İsrail-İran arasındaki 12 günlük çatışmadan sonra sağlanan ateşkesin ardından gözler yeniden Basra Körfezi’ne çevrildi. ABD istihbaratına göre, İran, Hürmüz Boğazı’nı kapatmak için askeri gemilerine deniz mayınları yükledi. Dünya petrolünün yaklaşık beşte birinin geçtiği bu stratejik geçidin olası bir ablukaya maruz kalması, küresel enerji piyasalarını sarsabilir. Beyaz Saray, İran’a yönelik “azami baskı” politikasının etkili olduğunu savunurken, Tahran’ın niyetine dair belirsizlikler sürüyor. Bölgedeki bu gelişmeler, küresel ekonomi ve güvenlik açısından kritik bir dönemece işaret ediyor.
İran’ın mayın hazırlığı ve ABD’nin iddiaları
ABD’li yetkililer, İran’ın Basra Körfezi’ndeki gemilere deniz mayınları yüklediğini ve bu adımın Hürmüz Boğazı’nı kapatma hazırlığı olarak değerlendirildiğini öne sürdü. Reuters’ın haberine göre, bu hazırlıklar, İsrail’in 13 Haziran’da İran’ın nükleer tesislerine yönelik saldırılarından kısa bir süre sonra tespit edildi, ancak mayınların yüklenme zamanı netleşmedi. Mayınların gemilerden indirilip indirilmediği de bilinmiyor. ABD istihbaratı, uydu görüntüleri ve gizli kaynaklarla bu bilgiye ulaştığını belirtse de detay paylaşmadı. İran ise iddialara resmi bir yanıt vermedi, bu da spekülasyonları artırdı. Hürmüz Boğazı’nın en dar noktası 33 kilometre genişliğinde olup, gemi trafiği için sadece 3 kilometrelik şeritler kullanılıyor, bu da boğazı kolayca savunmasız hale getiriyor.
Hürmüz Boğazı’nın küresel önemi
Hürmüz Boğazı, Basra Körfezi’ni Umman Körfezi ve Hint Okyanusu’na bağlayan, dünya enerji ticaretinin can damarıdır. ABD Enerji Bilgi Dairesi’ne (EIA) göre, 2024’te günde yaklaşık 20 milyon varil petrol ve sıvılaştırılmış doğal gaz (LNG) bu boğazdan geçti; bu, küresel petrol arzının yaklaşık %20’si demek. Suudi Arabistan, BAE, Kuveyt, Irak ve Katar gibi ülkelerin enerji ihracatı bu geçide bağımlı. Boğazın kapanması, petrol fiyatlarını varil başına 120-130 dolara fırlatabilir. Çin, Hindistan ve Japonya gibi Asya ülkeleri, bu petrolün %84’ünü ithal ediyor. Avrupa da LNG ve tüketim malları için boğaza bağımlı. Sosyal medyada, “Hürmüz kapanırsa enerji krizi kaçınılmaz” yorumları öne çıkıyor, bu da küresel endişeyi yansıtıyor.
Ateşkesin gölgesinde artan gerilim
İsrail-İran arasındaki ateşkes, 24 Haziran’da Katar ve Mısır’ın arabuluculuğunda sağlandı, ancak Hürmüz Boğazı’ndaki hareketlilik tansiyonu yüksek tutuyor. İran Meclisi, 22 Haziran’da boğazı kapatma kararını onaylasa da, nihai karar Yüksek Ulusal Güvenlik Konseyi’nde bekliyor. ABD Dışişleri Bakanı Marco Rubio, boğazın kapanmasının özellikle Çin için “yıkıcı” olacağını belirterek, Pekin’e Tahran’ı ikna etme çağrısı yaptı. Uzmanlar, İran’ın bu kozu “ölüm-kalım” noktasına kadar kullanmayacağını, ancak stratejik bir baskı aracı olarak tuttuğunu düşünüyor. Öte yandan, İran’ın gelirinin %70’i Hürmüz’den geçen petrol ihracatına bağlı, bu da kapatma kararının Tahran için de riskli olduğunu gösteriyor.
Yorumlar
Kalan Karakter: