Marmara Denizi’nde, Silivri açıklarında 23 Nisan günü saat 12:49’da meydana gelen 6.2 büyüklüğündeki deprem, İstanbul ve çevre illerde büyük korkuya neden oldu. Tekirdağ, Kocaeli, Bursa, Çanakkale ve İzmir gibi illerde de hissedilen sarsıntı, vatandaşları sokaklara döktü. AFAD ve Kandilli Rasathanesi, depremin ardından 4.9 ve 4.4 büyüklüklerinde artçı sarsıntılar kaydedildiğini duyurdu. Peki, bu deprem, yıllardır uzmanların uyardığı büyük İstanbul depremi miydi? Prof. Dr. Süleyman Pampal ve Prof. Dr. Şükrü Ersoy, Hürriyet’e yaptıkları açıklamalarda bu soruya yanıt aradı.
Depremin merkez üssü, Kuzey Anadolu Fayı’nın orta kesimi olan Marmara Fayı’nda yer alıyor. İlk olarak saat 12:19’da 3.9 büyüklüğünde bir sarsıntıyla başlayan hareketlilik, kısa süre sonra 6.2’lik ana şokla devam etti. Büyükçekmece açıklarında saat 13:02’de kaydedilen 4.9’luk artçı, bölgedeki sismik aktivitenin devam ettiğini gösterdi. İstanbul’da paniğe yol açan deprem, sosyal medyada da geniş yankı bulurken, uzmanlar bu sarsıntının büyük deprem beklentisiyle ilişkisini değerlendirdi. Vatandaşlar, “Bu beklenen felaket miydi?” sorusuna yanıt arıyor.
Deprem Büyük İstanbul Depremi miydi?
Prof. Dr. Süleyman Pampal, Marmara Fayı’nın tarihsel olarak büyük depremler ürettiğini hatırlatarak,
1776’daki iki büyük depremin bu fay üzerinde gerçekleştiğini belirtti. Pampal,
50-60 kilometrelik bir segmentin hâlâ kırılmadığını ve bu bölgenin
7 veya üzeri büyüklükte bir deprem potansiyeli taşıdığını vurguladı. Ancak, 6.2’lik sarsıntının
ana şok olabileceğini de ifade etti: “
Belki de büyük deprem diye beklediğimiz buydu. 250 yılda bir kırılan bu fay, 6-7 arası depremler üretebilir. Bu artçılar, faydaki stresin bir kısmını boşalttığı için rahatlatıcı da olabilir.”
Artçı Sarsıntılar ve Sismik Risk
Prof. Dr. Şükrü Ersoy, artçı sarsıntıların
normal olduğunu ve fay hattındaki hareketliliğin bir göstergesi olduğunu belirtti. Ersoy,
Marmara Denizi’ndeki fayın kilitli bir segment içerdiğini ve bu tür depremlerin
stres birikimini kısmen boşalttığını söyledi. Ancak, bu sarsıntıların
büyük bir depremin öncüsü olup olmadığını anlamak için daha fazla veri gerektiğini ekledi. AFAD’ın verilerine göre, 12:51’de
4.4 ve 13:02’de
4.9 büyüklüğünde artçılar kaydedildi. Ersoy, vatandaşları
hasarlı binalardan uzak durmaya çağırdı.
İstanbul’un Deprem Gerçeği ve Önlemler
Pampal, 1999 Marmara Depremi sonrası yapılan bir çalışmaya atıfta bulunarak,
2000 sonrası 30 yıl içinde 7+ büyüklükte bir deprem olasılığının %64 olduğunu belirtti.
90 yıl içinde bu olasılık %95’e çıkıyor. Silivri açıklarındaki fayın,
1894 ve 1912’deki depremlerle benzer bir hareketlilik gösterdiğini ifade eden Pampal, “
Planlarımızı 7+ bir depreme göre yapmalıyız” dedi. İstanbul’da ciddi bir yıkım bildirilmese de,
Küçükçekmece’de bir yaralanma ve
Ayvansaray’da kısmi bina çökmesi rapor edildi. İBB, ciddi bir vaka olmadığını duyurdu.
Yorumlar
Kalan Karakter: