Ahmet Mahmut Ünlü ile Caner Taslaman arasında tartışma sosyal medya üzerinden devame diyor. Felsefe Profesörü Caner Taslaman, sosyal medya üzerinden Cübbeli Ahmet Hoca'ya cevap verdi.
CÜBBELİ VE SİFİL: MEZHEP İMAMLARI “NAMAZ KILMAYAN ÖLDÜRÜLMELİ” DEDİLER
Cübbeli, basit laf cambazlıklarıyla, benim Sifil’e iftira attığımı, Sifil’in “Türkiye’nin namaz kılmayan % 80’ini öldürmek lazım” dediğimi söylüyor. Oysa o da biliyor ki, ben “Sifil’in (ve Cübbeli’nin) savunduğu sistem Türkiye’de hâkim olursa ve Türkiye’deki insanlar şu andaki hallerinde diretirlerse %80’inin öldürülmesi gerekecek bir sistemi savunuyor” dedim. “Şu anda milleti öldürün” dediklerini söylemedim.
Ama bir gün bunların savunduğu “ideal sistem” adına bunun yapılmaya kalkılacağı günler gelmesin diye, birçok kimse bunların şerlerinden çekinirken, bunlara karşı insanları uyarma vazifemi yaptım ve yapmaya devam edeceğim İnşallah. Söylediğim her cümlenin arkasındayım.
Dayanağım Kuran’dır. Bu saçmalıkları savunmanın Kuran’ın apaçık hükümlerini inkâr etmek anlamına geldiğini savunuyorum.
Bu şahısların videolarından ve fıkıh literatüründen şu iki hususu savundukları apaçıkça anlaşılıyor:
1- Mezheplerden birine (Hanefilik, Şafilik, Malikilik, Hanbelilik) tabi olmak gerekir. Bu mezheplerin kurucuları yüce adamlardır.
2- Kasten namazı terk eden eğer kendisini düzeltmezse 3 mezhepte (Şafilik, Malikilik, Hanbelilik) öldürülmesi, bir mezhepte (Hanefilik) ölene kadar hapsedilmesi gerekir.
Sifil ve Cübbeli’nin savunduklarının mantıksal sonucu şudur:
3- Mezheplerin hükümlerine göre kurulacak ideal bir sistemde kasten namaz kılmayı reddeden ve tövbe etmeyenler ya ölene kadar hapsedilmeli ya da öldürülmelidir.
Eğer bu dediklerimde bir hata varsa, çıksınlar “Kasten namaz kılmayanların öldürülmesi veya hapsedilmesiyle ilgili hüküm yanlıştır. Mezhep imamları hata yapmıştır” desinler. DİYEMEZLER VE DEMEYECEKLER.
Umarım siz de bunun üzerine kimin iftiracı kimin sahtekâr olduğunu anlayacaksınız.
Bu arada Cübbeli, benim CNN Türk’e bağlanacak yeterlilikte olmadığımı söylüyor. Aklısıra medya kurumlarını baskı altına alıp kendi muhaliflerinin bir daha davet edilmesini engellemeye çalışıyor.
Bir daha hatırlatayım. Benim yüksel lisansım ve iki doktoramdan biri Marmara İlahiyat Fakültesi’nden. Diğer doktoram da İslamla ilgili. Türkiye’de dinle ilgili iki doktora yapmış kaç kişi gösterebilir?
Tokyo Üniversitesi’ndeki (Uzakdoğunun en iyi üniversitesi olarak kabul edilir) post-doktoramda İslam’da özgürlükler, cihad gibi konuları çalıştım ve yayın yaptım.
Tabi bu kurumlarda kabirde yakmaktan koruyan kefen, Peygamberi rüyada gösterecek terlik satma hususunda eğitim verme becerisi yok diye Cübbeli bu kurumları yetersiz bulacaktır.
Ona göre kendisinin Peygamberin sümüğünün (sümükü şerif) kapışılmasının derin hikmetlerini anlattığı medreselerde yüksek eğitim verilirken, bu kurumların eğitimleri, diplomaları boştur.
Ne hikmetse Gülşen’i imam hatiplere laf ettiği için karalayanlar, imam hatipler ve ilahiyatları en çok karalayan, birçok öğrenciye bu kurumlardaki eğitimi bıraktırıp sümükü şerif anlattığı medreselere yönlendiren Cübbeli’ye yıllardır suspuslar.
Bir de benim Arapça okumama takmış. Ana çalışma alanlarım olan din felsefesi, bilim-din ilişkisi gibi konuları ağırlıklı İngilizce kaynaklardan çalışıyorum. Arapça iddialı olduğum bir alan değil ama Kuran’ı her gün Arapçasından anlamını anlayarak okumaya çalışırım.
Arapçam, Kuran’dan dinde zorlama olmadığını, mürtedlerin öldürülemeyeceğini, dinle alay edenlere bile dünyevi ceza olmadığını söyleyen ayetleri ARAPÇASINDAN okumaya ve anlamlarını sana göstermeye yeterli.
Eğer cesaretin varsa gel ekrana çıkalım, ben kendi çapımdaki Arapçamla ayetleri okuyup manalarını açıklayayım, sen de Arapçadaki tüm maharetinle ayetlere 40 takla attırmaya çalış. Yine de bu savunduğun hükümleri gösteremeyeceğini ve bundan da kaçacağını biliyorum.
Ama bir gün cesaretin gelirse bekliyorum.
Bu arada Diyanet benim amirim değil. Ben fikirlerimi beyan ederken Diyanet ne diyecek ne demeyecek diye bakmadan konuşurum. Ne Diyanet düşmanlığı ne Diyanet yalakalığı yaparım.
Bu hükümlerin siyasetin amaçlarına hizmet için verildiği görüşümü tekrarlıyorum. Diyelim ki bu görüşüm yanlış; bu hükümlerin Kuran’a aykırı olduğu gerçeği değişmez. (Ebu Yusuf’un hocasını öldürten siyasi rejimle işbirliği gibi uzun konular var…)
Müçtehid imamların siyasete taviz vermediğini söylerken bile aslında bu eleştirdiğim hükümlere yani namaz kılmayanın hapsedilmesine, öldürülmesine sahip çıkıyorsun. Bir de utanmadan (senden kim bekler utanmayı) sanki savunmadığınız bir şeyi söylüyormuşum havası oluşturuyorsun.
Bu arada senin okuyup mana verdiğini iddia ettiğin kitaplardan çıkardığın anlamlar ve övünüp durduğun Arapçanla ulaştığın din anlayışı ortada: Şifa ayetleri diye kitap yazıp Kur’an ayetlerini erkek cinsel organına okutarak iktidar sağlatmaya çalışman, kadın okumasına ve çalışmasına karşı çıkman, kızların imam hatip okullarına ve ilahiyatlara gitmelerini günah sayman… Peygamberimizin kanını, idrarını içen insanlara ateşin haram olduğunu iddia eden rivayetleri ballandıra ballandıra anlatman, peygamberimizin sümüğünün sahabe tarafından kapışıldığı ve üzerlerine sürdüklerini söyleyerek inananlara iftira atan rivayetleri tekrarlaman, çorbaya/yemeğe düşen sineği iyice içine batırıp çıkartmayı tavsiye etmen, yanmaz kefen ve nal-ı şerif dediğin peygamber terliği pazarlaman, tuvalet taşını Allah ile konuşturman…
CÜBBELİ VE SİFİL: MEZHEP İMAMLARI “NAMAZ KILMAYAN ÖLDÜRÜLMELİ” DEDİLER
— Caner Taslaman (@ctaslaman) August 30, 2022
Cübbeli, basit laf cambazlıklarıyla, benim Sifil’e iftira attığımı, Sifil’in “Türkiye’nin namaz kılmayan % 80’ini öldürmek lazım” dediğimi söylüyor. Oysa o da biliyor ki, ben “Sifil’in (ve Cübbeli’nin)
Yorumlar
Kalan Karakter: