Gazze Şeridi’nin güneyindeki Refah kentinde, 15 insani yardım çalışanının cansız bedenlerinin bulunduğu bir toplu mezar ortaya çıkarıldı. Aralarında Birleşmiş Milletler (BM) çalışanı, Filistin Kızılay Derneği (PRCS) ve Sivil Savunma (PCD) görevlilerinin de bulunduğu kurbanların, sağlık hizmeti verirken hayatlarını kaybettiği açıklandı. Uluslararası kuruluşlar, bu trajedinin bölgede yaşanan insani kriz açısından ciddi bir uyarı niteliği taşıdığını belirtiyor.
Cansız bedenler üniformalarıyla bulundu
Toplu mezar, Refah kentinin Tal Al-Sultan bölgesinde, bir ambulans, bir itfaiye aracı ve bir BM aracı yakınında tespit edildi. Kalıntılara ulaşmak için yapılan arama kurtarma çalışmaları yaklaşık bir hafta sürdü. BM İnsani İşler Koordinasyon Ofisi (UNOCHA) Filistin Başkanı Jonathan Whittall, yardım görevlilerinin üniformaları ve koruyucu ekipmanlarıyla gömüldüğünü belirtti.
“Sağlık çalışanları asla hedef olmamalı. Ancak biz bugün burada, ilk müdahale ekipleri ve sağlık personelinden oluşan bir toplu mezarı kazıyoruz,” dedi Whittall.
Kurbanlar kimlerdi?
Yetkililer, mezardan çıkarılan 15 kişiden:
-
1’inin Birleşmiş Milletler çalışanı,
-
6’sının Filistin Sivil Savunma (PCD) personeli,
-
8’inin ise Filistin Kızılayı çalışanı olduğunu açıkladı.
Ayrıca bir yardım çalışanı hâlâ kayıp durumda.
İsrail ordusuna suçlama: “Yardım ekipleri hedef alındı”
BM kaynaklarına göre, yardım ekibinin ilk grubu 23 Mart 2025’te İsrail ordusunun saldırısı sonucu hayatını kaybetti. Bu olayın ardından, kayıpları aramak üzere bölgeye gönderilen ikinci yardım ekipleri de birkaç saat boyunca ateş altında kaldı.
İsrail ordusu ise yaptığı açıklamada, saldırıya uğrayan araçların Hamas ve İslami Cihad tarafından “siper olarak kullanıldığını” iddia etti. İddiaya göre, ambulanslar ve itfaiye araçları “şüpheli hedefler” kapsamında değerlendirildi.
Uluslararası tepkiler büyüyor
Olayın ardından uluslararası toplumdan tepki yağdı. İnsan Hakları İzleme Örgütü (HRW) ve Uluslararası Af Örgütü, sivillerin ve yardım çalışanlarının korunmasına ilişkin uluslararası insancıl hukukun ihlal edildiğine dikkat çekti.
BM Genel Sekreteri tarafından yapılan açıklamada ise, Gazze’de insani yardım çalışanlarının güvenliğinin sağlanmasının “acil bir zorunluluk” olduğu vurgulandı. Birçok ülke ise İsrail’e şeffaf ve bağımsız bir soruşturma çağrısında bulundu.
Gazze’de insani kriz derinleşiyor
Gazze’de aylardır süren çatışmalar, sadece altyapıyı değil, sağlık hizmetlerini ve yardım operasyonlarını da felç etmiş durumda. Gıda, ilaç ve temiz suya erişimin son derece kısıtlı olduğu bölgede, yardım kuruluşlarının faaliyetleri büyük tehlike altında yürütülüyor.
Bu toplu mezarın bulunması, savaşın sadece cephede değil, sivil yaşam alanlarında ve sağlık koridorlarında da ağır sonuçlar doğurduğunu bir kez daha gözler önüne serdi.
Gazze’nin güneyinde bulunan toplu mezar, yalnızca bölgede yaşanan çatışmaların değil, aynı zamanda uluslararası insani hukukun da ne kadar kırılgan hale geldiğini gösteriyor. Yardım çalışanlarının hedef haline gelmesi, çatışmanın boyutunu ve aciliyetini bir kez daha hatırlatıyor. Uluslararası toplumun bu konuda daha etkin ve bağlayıcı adımlar atması ise artık kaçınılmaz görünüyor.