Kuzey Anadolu Fay Hattı’nın (KAF) Marmara Denizi’nin altından geçen bölümüne odaklanan çalışma, bölgedeki sismik riskin ciddiyetini somut bulgularla ortaya koydu. Uluslararası bir bilim heyeti tarafından yürütülen araştırma, fay hattındaki enerji birikimini ve hareketliliği mercek altına aldı.
Çalışmanın sonuçları, Marmara Denizi tabanındaki fay segmentinin "tamamen kilitli" durumda olduğunu gösterdi. Uzmanlar, fayın bu bölümünde uzun süredir bir enerji boşalması yaşanmadığını ve biriken gerilimin 7’nin üzerinde bir depremi tetikleme potansiyeli taşıdığını belirtti. Science dergisinde yer alan makale, İstanbul için tehlikenin boyutlarını bilimsel kanıtlarla bir kez daha doğruladı.
Fay Hattı Kilitli ve Gerilim Artıyor
Araştırmacılar, Marmara Denizi tabanına yerleştirilen ve deniz altındaki yer kabuğu hareketlerini izleyen hassas akustik ölçüm cihazlarından (GPS benzeri sistemler) elde edilen verileri analiz etti. Normal şartlarda, Kuzey Anadolu Fayı'nın yılda yaklaşık 2,5 santimetre batıya doğru kayması beklenirken, İstanbul açıklarındaki Kumburgaz segmentinde bu hareketin durduğu tespit edildi. Veriler, fayın iki yakasının birbirine kenetlendiğini ve hareket etmeyerek büyük bir gerilim biriktirdiğini ortaya çıkardı. Bilim insanları, bu hareketsizliği "fırtına öncesi sessizlik" olarak nitelendiriyor.
Beklenen Depremin Büyüklüğü
Makalede yer alan analizlere göre, kilitli olan bu segmentin kırılması kaçınılmaz görünüyor. Simülasyonlar ve tarihsel deprem döngüleri üzerinden yapılan hesaplamalar, biriken enerjinin aniden boşalması durumunda oluşacak depremin büyüklüğünün 7.2 ile 7.6 arasında olabileceğini gösterdi. Bu büyüklükteki bir sarsıntının, özellikle İstanbul’un kıyı şeridindeki ilçeleri ve eski yapı stokunu doğrudan etkileyeceği vurgulandı. Raporda, fayın tek parça halinde mi yoksa parçalı mı kırılacağının senaryoları değiştirse de, riskin "çok yüksek" seviyede olduğu gerçeğinin değişmediği ifade edildi.
Bilim İnsanlarından Acil Önlem Çağrısı
Çalışmayı yürüten bilim insanları, elde edilen bulguların yerel yönetimler ve karar vericiler için somut bir uyarı niteliği taşıdığını kaydetti. Marmara’daki sismik boşluğun her geçen gün dolduğunu belirten uzmanlar, depremin "eli kulağında" olduğu uyarısını yineledi. Makalede, mevcut yapı stokunun güçlendirilmesi ve afet müdahale planlarının bu bilimsel gerçekler ışığında revize edilmesi gerektiği sonucuna varıldı.
Yorumlar
Kalan Karakter: