Ekrem İmamoğlu’nun tutuklanması sonrası Saraçhane’de başlayan protestolar ve CHP içindeki gelişmeler, İş Bankası’na kayyum atanacağı iddialarını gündeme taşıdı. Ünlü yazar Abdurrahman Dilipak, CHP’nin yönetiminde yer aldığı İş Bankası’nın hisseleriyle ilgili çarpıcı iddialarda bulundu. Dilipak, bankanın geçmişteki sermaye kaynaklarının sorgulanabileceğini ve bu sürecin kayyum atamasına yol açabileceğini belirtti.
İş Bankası’na Kayyum İddiası
Abdurrahman Dilipak, İş Bankası’na kayyum atanması ihtimalini, bankanın kuruluşundan itibaren CHP ile olan ilişkisine dayandırıyor. Ona göre, Mustafa Kemal Atatürk’ün hisseleri dışındaki sermayenin, Hilafet fonu, İttihat Terakki ve Afyon Terakki Bankası gibi kaynaklardan geldiği iddiaları yeniden araştırılabilir. “Eğer kayyum atanırsa, İş Bankası hisseleri gider. Atanmasa da istenirse bir yol bulunur” diyen Dilipak, “Demokrasilerde çare tükenmez” ifadesiyle bu olasılığın hükümet tarafından zorlanabileceğini ima etti. Ayrıca, 1980 darbesinde hazineden aktarılan paraların da geri alınabileceğini öne sürdü.
CHP’nin Hisseleri ve Olası Sonuçlar
Dilipak’a göre, İş Bankası’na kayyum atanması halinde CHP’nin %28,09’luk hisseleri etkilenecek ve bu hisselerin yönetimi tartışmaya açılacak. Atatürk’ün vasiyetiyle Türk Dil Kurumu ve Türk Tarih Kurumu’na bırakılan temettü gelirlerinin de bu süreçte yeniden yapılandırılabileceğini belirtti. CHP’nin adının bile “Cumhuriyetçi Halk Partisi” olarak değiştirilebileceğini savunan Dilipak, bankaya kayyum atanmasının yargılama sonuna kadar sürebileceğini ve bu durumun CHP’yi kökten etkileyebileceğini ifade etti.
Tartışmalı Süreç ve İddialar
Dilipak, İş Bankası’na kayyum atanması için geriye dönük bir soruşturmanın başlatılabileceğini ve bu ucun başka yerlere uzanabileceğini vurguladı. CHP’nin kongre süreçlerindeki şaibeli delege iddialarını da hatırlatarak, kayyum atamasının hukuki ve ahlaki boyutlarının tartışmalı olduğunu belirtti. “Birileri Türkiye’de siyaseti yeniden dizayn etmek istiyor” diyen Dilipak, bu iddiaların İmamoğlu’nun tutuklanmasıyla başlayan krizi derinleştirebileceğini savundu.