Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ile Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron, 26 Temmuz’da gerçekleştirdikleri telefon görüşmesinde Gazze’deki insani krizi ve iki devletli çözüm sürecini ele aldı. Macron, görüşme sonrası sosyal medya hesabından Türkçe bir paylaşım yaparak, “İsraillilerin ve Filistinlilerin barış ve güvenliği için her şey yapılmalıdır” dedi. Fransa’nın eylül ayında Birleşmiş Milletler Genel Kurulu’nda Filistin devletini resmen tanıyacağını açıklaması, görüşmenin önemini artırdı. Türkiye’nin arabuluculuk rolü bir kez daha öne çıkarken, İstanbul’da bir barış konferansı düzenlenmesi umudu güçlendi. İşte görüşmenin detayları ve küresel yansımaları.
Gazze’deki insani kriz masada
Görüşmenin ana gündemi, İsrail’in 7 Ekim 2023’ten bu yana Gazze’ye yönelik devam eden saldırıları ve bölgedeki derinleşen insani krizdi. 60 bine yaklaşan Filistinli kaybı, açlık, zorla yerinden etme ve altyapı yıkımı gibi sorunlar, liderlerin acil çözüm arayışını hızlandırdı. Erdoğan, Gazze’deki vahşetin durdurulması için Türkiye’nin tarihi ve vicdani sorumluluğunu vurguladı, uluslararası toplumun daha etkin hareket etmesi gerektiğini belirtti. Macron ise Gazze’deki sivil kayıplarına dikkat çekerek, iki devletli çözümün kalıcı barış için tek yol olduğunu savundu. Görüşme, yapıcı bir atmosferde geçti ve her iki lider, barış konferansı için işbirliği yapma konusunda mutabık kaldı.
Macron’un Filistin kararı ve uluslararası tepkiler
Fransa Cumhurbaşkanı Macron, eylül ayında BM Genel Kurulu’nda Filistin devletini resmen tanıyacağını duyurdu. Bu karar, Ürdün, Suudi Arabistan ve İrlanda tarafından memnuniyetle karşılanırken, ABD ve İsrail’den sert tepkiler aldı. Macron’un Türkçe paylaşımı, “Az önce Cumhurbaşkanı Erdoğan ile Gazze’deki durum ve iki devletli çözüm konferansı perspektifi hakkında görüştüm” ifadeleriyle Türkiye’ye yönelik bir kamu diplomasisi adımı olarak değerlendirildi. Sosyal medyada, Macron’un Türkçe paylaşımı “stratejik bir jest” olarak yorumlanırken, bazı kullanıcılar bu hamlenin Türkiye’nin bölgesel etkisini tanıdığını gösterdiğini belirtti. Erdoğan’ın ise görüşmede, Gazze’ye insani yardımların engellenmesine tepki gösterdiği ve Kızıl Haç’ın faaliyetlerine bile izin verilmediğini vurguladığı biliniyor.
Türkiye’nin arabuluculuk rolü ve İstanbul umudu
Türkiye, Ukrayna-Rusya savaşında olduğu gibi, Gazze krizinde de arabuluculuk rolünü güçlendirme çabasında. Erdoğan, daha önce Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin ve ABD’nin yeni seçilen başkanı Donald Trump ile yaptığı görüşmelerde, İstanbul’da bir barış zirvesi düzenleme önerisini gündeme getirmişti. Macron ile görüşmesinde de bu fikir destek buldu. Diplomatik kaynaklar, Türkiye’nin hem İsrail hem de Filistin tarafıyla iletişim kurabilen nadir ülkelerden biri olduğunu vurguluyor. Sosyal medyada, “Türkiye, Gazze için barışın merkezi olabilir” yorumları öne çıkarken, bazı kullanıcılar Erdoğan’ın diplomasideki ağırlığının uluslararası toplumda kabul gördüğünü ifade etti. İstanbul’da düzenlenebilecek bir konferans, iki devletli çözüm için yeni bir umut olarak görülüyor.
Yorumlar
Kalan Karakter: