Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın, Rusya-Ukrayna Savaşı’nı sona erdirmek için Vladimir Putin, Volodimir Zelenski ve Donald Trump’ı İstanbul’da bir araya getirme çağrısı dünya gündemine oturdu. 2 Haziran’da Çırağan Sarayı’nda gerçekleşen ikinci tur görüşmelerin ardından Kabine Toplantısı’nda konuşan Erdoğan, İstanbul’u barış merkezi yapma arzusunu dile getirdi. Bu tarihi davete ilk yanıt Beyaz Saray’dan geldi.
Beyaz Saray, ABD Başkanı Donald Trump’ın, Putin ve Zelenski ile Türkiye’de görüşmeye açık olduğunu duyurdu. Bu yanıt, Erdoğan’ın diplomasi hamlesinin uluslararası yankı uyandırdığını gösteriyor. 16 Mayıs’taki görüşmelerde 1000’e 1000 esir takası başarısı, Türkiye’nin arabuluculuk rolünü güçlendirirken, liderler zirvesi önerisi barış sürecinde yeni bir umut ışığı oldu. Peki, bu gelişme ne anlama geliyor ve süreç nasıl ilerleyecek?
Erdoğan’ın Çağrısı ve Türkiye’nin Rolü
Erdoğan, 2 Haziran’daki Kabine Toplantısı’nda, “En büyük arzum, Putin, Zelenski ve Trump’ı İstanbul veya Ankara’da bir araya getirmek. Kabul ederlerse ben de katılırım ve İstanbul’u barış merkezi yapalım” dedi. Türkiye, 2022’den bu yana Antalya ve İstanbul’da tarafları buluşturan girişimleri ve Karadeniz Tahıl Girişimi gibi başarılarıyla arabuluculukta güven kazandı. Dışişleri Bakanı Hakan Fidan’ın liderliğindeki ikinci tur görüşmelerde, 1000’in üzerinde esir takası ve ceset iadesi sağlandı. Beyaz Saray’ın Trump’ın görüşmeye açık olduğunu açıklaması, Erdoğan’ın diplomatik liderliğini ve Türkiye’nin küresel barış çabalarındaki etkisini teyit ediyor.
Beyaz Saray’ın Yanıtı ve Beklentiler
Beyaz Saray Sözcüsü Karoline Leavitt, Trump’ın İstanbul’da Putin ve Zelenski ile görüşmeye “açık” olduğunu belirtti. Leavitt, her iki liderin masaya oturmasını istediklerini vurguladı, ancak Trump’ın bir temsilci gönderip göndermeyeceği henüz netleşmedi. Sosyal medyada, “Trump’ın onayı, İstanbul’u barışın merkezi yapabilir” yorumları öne çıkarken, Zelenski’nin 30 günlük ateşkes talebi ve Putin’in Kırım ile Donbas konusundaki ısrarı, süreci zorlaştırıyor. Türkiye’nin tarafsız duruşu ve Erdoğan’ın liderlerle doğrudan iletişimi, zirvenin gerçekleşme olasılığını artırıyor. Temmuz’daki New York toplantısı öncesi bu görüşme, barış için kritik bir adım olabilir.
Erdoğan’ın Putin, Zelenski ve Trump’ı İstanbul’da buluşturma önerisi, Beyaz Saray’ın desteğiyle güç kazandı. Çırağan Sarayı’ndaki görüşmeler ve esir takası başarıları, Türkiye’nin arabuluculuk gücünü kanıtlarken, Trump’ın “açık” tutumu umutları artırıyor. Ancak, tarafların uzlaşmaz koşulları, sürecin kırılganlığını koruyor. İstanbul, dünya barışının merkezi olma yolunda ilerlerken, bu zirve, savaşın kaderini değiştirebilir.
Yorumlar
Kalan Karakter: