İsrail ile İran arasındaki çatışmalar altıncı gününde tüm şiddetiyle devam ederken, İsrailli eski futbolcu ve televizyon yorumcusu Eyal Berkovic’in Türkiye’yi hedef alan açıklamaları büyük tepki topladı. İsrail’in Kanal 13 televizyonunda konuşan Berkovic, Hamas ve İran’a yönelik askeri operasyonları bir futbol turnuvasına benzeterek, “Finalde Türkiye var” dedi. Bu sözler, sosyal medyada ve uluslararası kamuoyunda provokatif ve sorumsuz bir söylem olarak değerlendirildi.
Berkovic’in açıklamaları, İsrail’in 13 Haziran’da İran’ın nükleer tesislerini ve üst düzey komutanlarını hedef alan “Yükselen Aslan” operasyonuyla başlayan çatışmaların gölgesinde geldi. İran’ın “Gerçek Vaat 3” misillemesiyle Tel Aviv ve Hayfa’ya füze saldırıları düzenlemesi, bölgedeki gerilimi tırmandırırken, Berkovic’in Türkiye’yi “finaldeki rakip” olarak nitelendirmesi, İsrail’in bölgesel hedeflerine dair tartışmaları alevlendirdi. Peki, Berkovic’in skandal sözlerinin detayları neler ve bu açıklama nasıl bir etki yarattı?
Berkovic’in skandal benzetmesi
Eyal Berkovic, 17 Haziran’da Kanal 13’teki bir programda, İsrail’in askeri operasyonlarını futbol maçlarına benzeterek şu ifadeleri kullandı: “Bu sabah bir şaka aldım: Çeyrek finalde Hamas’la berabere kaldık, penaltılarda eledik. Yarı finalde İran’ı yendik. Finalde ise Türkiye var.” Berkovic, bu sözleriyle Hamas ve İran’ın “etkisiz hale getirildiğini” öne sürerek, Türkiye’yi bir sonraki hedef olarak ima etti. Eski bir futbolcu olan Berkovic’in espri kisvesi altında yaptığı bu benzetme, sosyal medyada hızla yayılarak sert eleştirilere neden oldu. Al Jazeera Mubasher’in paylaşımıyla uluslararası alanda da dikkat çeken sözler, diplomatik bir kriz potansiyeli taşıyor. Türkiye’den henüz resmi bir yanıt gelmese de, kamuoyunda bu söylemin İsrail’in yayılmacı politikalarını yansıttığı görüşü hakim.
Türkiye’nin tepkisi ve diplomatik bağlam
Berkovic’in açıklamaları, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın daha önce İsrail’in “Anadolu’yu da içine alan bir ham hayal kurduğu” uyarısını hatırlattı. Erdoğan, İsrail’in nihai hedefinin Türkiye olabileceğini belirtmiş, bu tür söylemlerin Netanyahu hükümetinin yayılmacı niyetlerini açığa vurduğunu ifade etmişti. TBMM’nin 17 Haziran’da İsrail’in İran ve Gazze’deki saldırılarını kınayan oybirliğiyle kabul ettiği tezkere, Türkiye’nin bölgesel barış için kararlı duruşunu ortaya koyuyor. Sosyal medyada, kullanıcılar Berkovic’in sözlerini “savaş çığırtkanlığı” ve “provokasyon” olarak nitelendirirken, bazıları İsrail’in askeri başarısızlıklarını örtbas etme çabası olduğunu savundu. Berkovic’in açıklamaları, Türkiye’nin bölgedeki arabuluculuk çabalarını ve İsrail’in Gazze’deki soykırım politikalarına karşı tutumunu daha da öne çıkardı.
Uluslararası yankılar ve çatışmanın boyutu
İsrail’in 13 Haziran’daki saldırılarında İran Genelkurmay Başkanı, Devrim Muhafızları komutanları ve 9 nükleer bilim insanının öldüğü, toplam 224 sivil kaybın yaşandığı belirtildi. İran’ın misillemesi ise Tel Aviv ve Hayfa’da 24 kişinin ölümüne ve 500’den fazla kişinin yaralanmasına yol açtı. Berkovic’in sözleri, bu çatışmaların bölgesel bir savaşa dönüşme riskini artıran bir söylem olarak değerlendiriliyor. G7 Zirvesi’nde liderler, İsrail’in kendini savunma hakkını desteklerken, İran’ın nükleer faaliyetlerine karşı birleşik bir duruş sergiledi. Ancak, Türkiye ve Rusya gibi ülkeler, İsrail’in nükleer tesislere yönelik saldırılarının küresel bir felakete yol açabileceği uyarısında bulundu. Berkovic’in Türkiye’yi hedef göstermesi, İsrail’in diplomatik izolasyonunu derinleştirebilir ve bölgedeki gerilimi daha da tırmandırabilir.
Yorumlar
Kalan Karakter: