Türkiye’nin dış politikadaki ağırlığını ve bölgesel barışa katkısını bir kez daha ortaya koyan Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanı Fahrettin Altun, Türk-Alman Medya Forumu’nda çarpıcı açıklamalarda bulundu. 9 Nisan 2025’te gerçekleşen forumda Altun, değişen dünya düzeninde Türkiye’nin vazgeçilmez bir aktör olduğunu vurguladı ve Avrupa’nın güvenlik mimarisinde Türkiye’nin yer almamasının düşünülemeyeceğini belirtti. Bu sözler, Almanya’ya ve Avrupa’ya yönelik güçlü bir diplomasi dersi olarak yankı buldu.
Altun’un konuşması, sadece Türkiye’nin stratejik konumunu değil, aynı zamanda küresel krizlerdeki arabulucu rolünü ve Gazze’deki soykırım gibi insanlık dramlarına karşı tutumunu da kapsadı. Ukrayna-Rusya savaşından Filistin meselesine, NATO’daki liderliğinden medya etiğine kadar geniş bir yelpazede görüşlerini paylaşan Altun, Türkiye’nin hem müttefikleri için hem de küresel barış için ne kadar kritik bir güç olduğunu gözler önüne serdi. İşte Altun’un forumdaki mesajlarının detayları…
Türkiye’nin Vazgeçilmez Rolü ve Avrupa’ya Mesaj
Fahrettin Altun, Türk-Alman Medya Forumu’nda, Türkiye’nin NATO üyeliği, savunma sanayisindeki atılımları, güçlü ordusu ve insan gücüyle müttefikleri için vazgeçilmez bir aktör olduğunu vurguladı. “Türkiye’siz bir Avrupa güvenliği düşünülemez” diyerek, Avrupa Birliği’nin (AB) savunma bütçesini artırma çabalarına rağmen, Türkiye’nin dışarıda bırakıldığı bir güvenlik mimarisinin çözüm üretemeyeceğini ifade etti. Altun, “Sayın Cumhurbaşkanımızın da dediği gibi, Türkiye’nin hak ettiği yerde olmadığı bir Avrupa, küresel bir aktör olarak varlığını sürdüremez” sözleriyle, Avrupa’ya net bir uyarıda bulundu.
Altun, ABD’nin yeni liderle değişen öncelikleri ve NATO’ya yaklaşımının, Avrupa’yı ekonomik ve güvenlik açısından zorladığını belirtti. Ticaret savaşlarının ve güvenlik endişelerinin küresel dengeleri sarstığı bu dönemde, Türkiye’nin istikrarlaştırıcı gücünün Libya, Suriye, Kafkaslar ve Balkanlar’da kendini kanıtladığını söyledi. Almanya’ya ve AB’ye çağrıda bulunan Altun, “İlişkilerimizin güçlenmesi, muhataplarımız için bir zorunluluk” diyerek, Türkiye’nin diplomasideki ağırlığını bir kez daha hatırlattı.
Gazze ve Medya Etiği: “Hakikat Katlediliyor”
Altun, konuşmasında İsrail’in Gazze’deki eylemlerine sert bir şekilde değindi. “İsrail hükümeti, 7 Ekim 2023’ten bu yana 50 binin üzerinde Filistinliyi öldürdü ve soykırım devam ediyor” diyen Altun, 211 gazetecinin görev başında katledildiğini hatırlattı. “Gazze’de taş üstünde taş kalmadı. Öldürülen sadece gazeteciler değil, hakikat de oldu” diyerek, medyanın bu vahşeti görmezden gelmesini eleştirdi. Yahudi bilim insanı Norman Finkelstein’ın “Gazze’de 6 ayda öldürülen çocuk sayısı, diğer savaş bölgelerindeki 3 yıllık toplamın 4 katı” sözünü alıntılayan Altun, İsrail’in kural tanımazlığına karşı küresel bir tepki çağrısı yaptı.
Medya etiğine de vurgu yapan Altun, “Basın özgürlüğü kisvesi altında dezenformasyona göz yumulamaz” dedi. Terör örgütlerinin propaganda için medyayı kullanmasının insan haklarına aykırı olduğunu savunan Altun, “Medya, ırkçılık, İslamofobi ve zenofobi gibi ayrıştırıcı düşüncelerin aparatı olmamalı” diyerek, hakikatin savunulması gerektiğini belirtti. Gazze’deki soykırımın medyada yeterince yer bulmamasını “hakikat düşmanlığı” olarak nitelendirdi.
Diplomaside Türkiye Farkı: Barışın Anahtarı
Altun, Türkiye’nin kriz bölgelerindeki arabulucu rolünü örneklerle açıkladı. Rusya-Ukrayna savaşında Antalya ve İstanbul’da tarafları bir araya getirdiklerini, Tahıl Koridoru Anlaşması ile gıda krizini önlediklerini hatırlatan Altun, “Türkiye, savaşın başlamaması için büyük mücadele verdi ve bugün de barış için çabalıyor” dedi. Suriye, Libya, Somali ve Sudan gibi bölgelerde de Türkiye’nin istikrarlaştırıcı gücünün altını çizen Altun, “Filistin’de de savaşın son bulması için irademizi sürdürüyoruz” diye ekledi.
Almanya ile ilişkilere de değinen Altun, iki ülkenin asırlık dostluğuna işaret etti. “Birinci Dünya Savaşı’nda aynı cephedeydik, İkinci Dünya Savaşı sonrası Almanya’nın yeniden imarında Türkler aktif rol oynadı” diyen Altun, 3,5 milyonu aşan Türk nüfusunun Almanya’daki varlığını vurguladı. Ancak Türklerin kendilerini güvende ve eşit hissetmesi gerektiğini belirterek, “Irkçılık bir insanlık suçudur ve buna karşı ortak mücadele etmeliyiz” çağrısında bulundu. Türkiye’nin, Almanya ile işbirliğini ırkçılıkla mücadelede de güçlendirmeye hazır olduğunu ifade etti.
Kapsamlı İşbirliği ve Medya Vizyonu
Altun, Türkiye-Almanya ilişkilerinin ekonomik ve diplomatik boyutuna da dikkat çekti. Her yıl 7 milyon Alman turistin Türkiye’yi tercih ettiğini, iki ülke arasındaki ticaret hacminin 50 milyar doları bulduğunu belirtti. Erdoğan’ın Almanya ziyaretleri ve Alman liderlerin Türkiye’yi ağırlaması gibi diplomatik temasların önemine vurgu yapan Altun, “Bu işbirliği, bölgesel ve küresel sorunların çözümünde kolaylaştırıcı rol oynayacak” dedi.
Medya alanında ise Türkiye’nin altyapısının Almanya ile işbirliğine hazır olduğunu söyledi. Anadolu Ajansı, TRT Deutsch, TRT World ve TRT Türk’ün Almanya’da medya çoğulculuğuna katkı sunduğunu ifade eden Altun, 2022-2024’te 6 bin geçici, 750 daimi yabancı basın mensubunun akreditasyonunun yapıldığını aktardı. “Gazetecilere her türlü desteği veriyoruz” diyen Altun, Türkiye İletişim Modeli ile ortak projeler, dezenformasyonla mücadele ve medya okuryazarlığı programları önerdi. “Hakikatin ve adil temsilin sağlanması için işbirliklerimizi derinleştirmeliyiz” diye ekledi.
Fahrettin Altun’un Türk-Alman Medya Forumu’ndaki konuşması, Türkiye’nin diplomasideki gücünü ve vizyonunu bir kez daha ortaya koydu. Almanya’ya ve Avrupa’ya, “Türkiye’siz bir güvenlik ve istikrar mümkün değil” mesajını net bir şekilde ileten Altun, aynı zamanda medyanın hakikat misyonuna ve insanlık suçlarına karşı duruşuna vurgu yaptı. Bu konuşma, sadece bir forum konuşması değil, aynı zamanda Avrupa’ya yönelik bir diplomasi manifestosu olarak tarihe geçti. Türkiye’nin barış, adalet ve hakikat arayışındaki liderliği, Altun’un sözleriyle bir kez daha tüm dünyaya duyuruldu.