ABD Başkanı Donald Trump, Rusya-Ukrayna savaşına dair yaptığı çelişkili açıklamalarla bir kez daha dünya gündemine oturdu. 15 Temmuz tarihinde yaptığı konuşmada, Ukrayna’ya yeni silah sevkiyatı yapılacağını ve Rusya’ya sert yaptırımlar uygulanabileceğini açıklayan Trump, kısa süre sonra Ukrayna Devlet Başkanı Volodimir Zelenski’ye seslenerek Moskova’ya yönelik herhangi bir saldırının olmaması gerektiğini belirtti. Bu açıklamalar, hem ABD’nin dış politika duruşuna hem de NATO’nun Ukrayna’ya desteğine ilişkin tartışmaları alevlendirdi.
Trump’ın çelişkili mesajları
Trump, önceki gün NATO Genel Sekreteri Mark Rutte ile Beyaz Saray’da gerçekleştirdiği görüşmenin ardından yaptığı açıklamada, Rusya ile Ukrayna arasında barış anlaşması sağlanmaması durumunda Moskova’ya ağır yaptırımlar uygulanacağını ifade etti. Rusya’ya yönelik “yüzde yüz oranında ikincil gümrük vergileri” tehdidinde bulunan Trump, aynı zamanda Ukrayna’ya Patriot füzeleri dahil yeni silah sevkiyatlarının yapılacağını duyurdu. Ancak, 15 Temmuz akşamı yaptığı yeni açıklamada, “Zelenski Moskova’yı vurmamalı. Ukrayna-Rusya savaşında taraf değilim. Savaşın bitmesini istiyorum” diyerek daha uzlaşmacı bir tavır sergiledi. Bu ani dönüş, uluslararası kamuoyunda ABD’nin savaş konusundaki pozisyonuna dair kafa karışıklığı yarattı.
Zelenski’ye Moskova uyarısı
Trump’ın Zelenski’ye yönelik “Moskova’yı vurmamalı” uyarısı, özellikle Financial Times’ta yer alan bir haberde, Trump’ın Zelenski ile yaptığı bir görüşmede Moskova’ya saldırı ihtimalini sorduğu iddiasının ardından geldi. Bu iddia, Trump’ın savaşın tırmanmasından duyduğu endişeyi yansıtırken, aynı zamanda Rusya’ya yönelik sert söylemlerle çelişkili bir tablo çizdi. Trump, savaşın sona ermesini istediğini vurgularken, Ukrayna’ya silah sevkiyatı kararının NATO müttefikleriyle koordineli bir şekilde alındığını belirtti. Bu durum, ABD’nin hem barış arayışında olduğunu hem de Ukrayna’ya askeri destek sağlamaya devam ettiğini gösteriyor.
NATO’nun rolü ve uluslararası yankılar
NATO Genel Sekreteri Mark Rutte, Trump’ın Ukrayna’ya silah tedariki kararını memnuniyetle karşıladı ve bu adımın Avrupalı müttefiklerle koordineli bir şekilde güçlendirileceğini ifade etti. Rutte, Ukrayna için askeri yardım konteynerlerinin hazırlanacağını belirtirken, Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin ile yapılan görüşmelerin sonuçsuz kaldığını ve Kiev’in bombalanmaya devam ettiğini vurguladı. Trump’ın hem yaptırımlarla tehdit edip hem de Moskova’ya yönelik saldırıları engellemeye çalışması, NATO’nun Ukrayna’ya destek stratejisiyle uyumlu olup olmadığı konusunda tartışmalara yol açtı. Uluslararası toplum, ABD’nin bu ikircikli tutumunun savaşın gidişatını nasıl etkileyeceğini yakından izliyor.
Yorumlar
Kalan Karakter: