Görüşmenin gündeme gelmesinin ana nedeni, Suriye’nin uzun bir aradan sonra ilk kez ABD’de en üst düzeyde kabul edilmiş olması. Bu görüşmede Suriye, DEAŞ karşıtı koalisyona katılma hazırlıklarını gündeme taşıdı. Başlangıçta törensel bir imza süreci planlanırken, beklenmedik bir şekilde toplantının formatında değişiklik yapıldı ve kapalı kapılar ardında kritik görüşmeler yürütüldü.
Türkiye açısından önemli olan bir başka detay ise, Dışişleri Bakanı Hakan Fidan’ın da Beyaz Saray’a davet edilmesiydi. Amerikalılar, Türkiye’nin İsrail ile ilişkilerde son dönemde üstlendiği arabulucu rolü nedeniyle Fidan’a özellikle teşekkür etti. Washington’da yapılan toplantılarda Suriye, İsrail, Gazze, Rusya-Ukrayna ve İran gündemleri masaya yatırıldı.
Oval Ofis’te Üçlü Zirve ve Diplomatik Yansımalar
Oval Ofis’te düzenlenen toplantıda ABD Başkanı Trump, Suriye heyeti ve Dışişleri Bakanı Hakan Fidan bir araya geldi. Görüşmede Suriye’nin toprak bütünlüğü, İsrail’in bölgedeki politikaları ve güvenlik kaygıları açık şekilde tartışıldı. Trump, doğrudan Hakan Fidan’a İsrail’le ilgili çözüm yollarını sordu ve sahada yaşanan gelişmeler detaylıca paylaşıldı. Türkiye’nin, İsrail’in Ortadoğu’da güvenlik ve barış konularında attığı adımlar üzerindeki etkisi vurgulandı.
Toplantıda ayrıca Gazze, Hamas ve ateşkes başlıkları öne çıktı. Trump, Hamas’ın silah bırakması konusunu gündeme getirirken, Hakan Fidan, İsrail’in ateşkes ihlallerine dikkat çekti ve işgal sürdükçe sorunun çözülmeyeceği mesajını verdi. ABD Başkanı Trump’ın, “Bunları Bibi ile konuşacağım” diyerek İsrail yönetimiyle konuyu ele alacağını ifade etmesi dikkat çekti. Toplantı kapsamında SDG’nin Suriye ordusuna entegrasyonu da detaylıca ele alındı ve ABD’nin bu konuda atacağı yeni adımlar konuşuldu.
Haritalar Üzerinden Yoğun Teknik Görüşmeler ve Ankara’nın Masadaki Gücü
Beyaz Saray’daki toplantının ardından taraflar, ABD, Türkiye ve Suriye arasında haritalar ve saha detayları üzerinde teknik görüşmeler yürüttü. Bu toplantılarda özellikle Suriye-İsrail sınırı, DEAŞ ile mücadele, SDG’nin entegrasyonu ve Gazze’deki gelişmeler masaya yatırıldı. ABD yönetimi, SDG konusundaki baskı politikasında değişikliğe hazırlanırken, Türkiye’nin sahadaki gerçekler karşısında kararlılığını vurguladı.
Sonuç olarak, Washington’daki diplomasi trafiğiyle birlikte Şam yönetimi DEAŞ’a karşı koalisyona dahil olurken, Ankara’nın süreçteki etkinliği ve ABD ile yürüttüğü temaslar belirleyici oldu. ABD, birçok başlıkta Türkiye’nin bölgedeki rolünü ve sonuçlarını kabul etti. Bu gelişmeler, Ortadoğu’da yeni bir dönemin kapılarını araladı; süreç doğru yönetildiğinde, sadece Suriye değil, tüm bölgedeki dengelerin değişmesi muhtemel görünüyor.
Yorumlar
Kalan Karakter: