Fidan'ın sözleri, forumun açılış oturumunda yer aldı. "Parçalanma Çağında Arabuluculuk" başlıklı panelde konuşan bakan, Türkiye'nin dış politika deneyimlerini paylaştı. Suriye krizinin başlangıcında benimsedikleri politikayı örnek gösteren Fidan, mülteci akınının sınır kapılarını zorladığını ve bu durumun iç politikada maliyet yarattığını dile getirdi. Buna rağmen, politikanın insani boyutunun ön planda tutulduğunu savundu.
Suriye Politikası ve Mülteci Meselesi
Fidan, Suriye iç savaşının patlak verdiği dönemde Türkiye'nin açık kapı politikasını benimsediğini anlattı. Bu politika kapsamında, savaştan kaçan çok sayıda Suriyeli mültecinin sınır kapılarından ülkeye giriş yaptığını belirtti. "Suriye'deki kriz ilk başladığında böyle bir politika benimsedik. Ve neticesinde çok sayıda Suriyeli mülteci savaştan kaçarak sınır kapılarımıza geldi. Bu politikanın iç politikada bize bir bedeli oldu ancak sonuç itibarıyla insani hedeflere hizmet etti" diyen Fidan, sürecin ağır dersler içerdiğini ekledi.
Bakan, Suriye'de istikrarın sağlanması için uluslararası işbirliğinin şart olduğunu vurguladı. Bölgedeki sorunlara arabuluculuk yaparak insanların acılarını hafifleştirdiklerini ifade eden Fidan, özellikle mülteci krizi bağlamında bu çabaların etkili olduğunu söyledi. Avrasya'da Ukrayna, Gazze ve Suriye gibi noktalarda işlerin yoluna girmesi için çalışmaların sürdüğünü aktardı.
Gazze'de Barış Çabalarına Katkı Hazırlığı
Konuşmasının bir bölümünü Gazze'ye ayıran Fidan, Türkiye'nin barış süreçlerine destek vermeye hazır olduğunu yineledi. Gazze'ye asker gönderilmesi tartışmalarına ilişkin, "Öncelikli olarak Türkiye üzerine düşeni yapmaya hazır. Halihazırda devam eden barış çabalarına katkıda bulunmaya da hazır ve zaten herkes bu sürece destek veriyor" şeklinde konuştu. Uluslararası İstikrar Gücü'nün misyonu hakkında da değerlendirme yaptı.
Fidan, bu gücün Filistinliler ile İsraillilerin sınır hattında ayrılmasını sağlaması gerektiğini savundu. Gücün etkinliği için emniyet güçlerinin eğitimi ve yerel idarenin kurulması gibi adımların atılması gerektiğini belirtti. Hangi ülkelerin katkı sağlayacağının henüz netleşmediğini, sürecin kademeli ilerleyeceğini ifade etti. Beklentilerin gerçekçi tutulması çağrısında bulundu.
Ukrayna ve Bölgesel Arabuluculuk Vurgusu
Rusya-Ukrayna Savaşı'na da değinen Fidan, ABD'nin yokluğunda Avrupa'nın daha yaratıcı çözümlere ihtiyaç duyduğunu söyledi. Savaşı bitirmenin en gerçekçi yolunun tarafları barış müzakerelerine zorlamak olduğunu belirten bakan, müzakerelerin zaten devam ettiğini ekledi. Avrupa'nın Rusya'ya, Rusya'nın da başkalarına güvenmemesinin nedenlerini sıraladı.
Fidan, arabuluculuk faaliyetlerinde ABD Başkanı Donald Trump'ın yaklaşımlarının Türkiye'nin çıkarlarıyla örtüştüğünü dile getirdi. Ukrayna ve Gazze'de ateşkes talebini yiniledi. Bölgesel krizlerde Türkiye'nin rolünü, insani yardımlardan diplomatik girişimlere kadar geniş bir yelpazede tanımladı. Forum, Katar'ın ev sahipliğinde düzenlendi ve Fidan'ın konuşması, uluslararası katılımcılar arasında yankı buldu.
Dışişleri Bakanı'nın Doha'daki açıklamaları, Türkiye'nin dış politika önceliklerini yansıtıyor. Suriye'deki mülteci politikası gibi geçmiş uygulamaların bedellerine rağmen insani odaklanmanın korunduğunu gösteriyor. Gazze ve Ukrayna gibi güncel krizlerdeki tutum, barış inşasına verilen önemi ortaya koyuyor. Fidan'ın sözleri, bölgesel istikrar için uluslararası diyalogun gerekliliğini pekiştiriyor.
Yorumlar
Kalan Karakter: