Dışişleri Bakanı Hakan Fidan, Birleşmiş Milletler (BM) Genel Sekreteri Antonio Guterres’in Kıbrıs Şahsi Temsilcisi Maria Angela Holguin Cuellar’ı 2 Haziran’da İstanbul’da ağırladı. Görüşme, Kıbrıs meselesinde çözüm arayışlarının hız kazandığı bir dönemde gerçekleşti ve Türkiye’nin barış sürecindeki aktif rolünü bir kez daha ortaya koydu. Dışişleri Bakanlığı, buluşmayı sosyal medya üzerinden duyurarak, bölgesel meselelerin ve çözüm yollarının ele alındığını belirtti.
Kıbrıs’taki iki toplum arasında müzakerelerin yeniden canlandırılması için çalışan Cuellar, adadaki temaslarının ardından Fidan ile bir araya geldi. Görüşme, Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti (KKTC) ve Rum Yönetimi arasındaki gerginliklerin gölgesinde, çözüm için ortak zemin arayışını güçlendirmeyi amaçladı. Peki, bu görüşmede neler konuşuldu, hangi konular öne çıktı ve Türkiye’nin pozisyonu nasıl şekilleniyor?
Görüşmenin Gündemi ve Önemi
Dışişleri Bakanlığı’nın açıklamasına göre, Hakan Fidan ile Maria Angela Holguin Cuellar arasındaki görüşmede Kıbrıs meselesi detaylı şekilde masaya yatırıldı. Fidan, Türkiye’nin egemen eşitlik ve eşit uluslararası statü temelinde bir çözümden yana olduğunu vurguladı. Cuellar, 12 Mayıs’ta yeniden atandığı görevinde, Cenevre’de martta uzlaşılan altı işbirliği inisiyatifini hayata geçirmek ve temmuzda New York’ta planlanan gayriresmi toplantıya zemin hazırlamak için çalışıyor. Görüşmede, geçiş kapıları, mülkiyet sorunu ve iki toplumlu teknik komiteler gibi konuların ele alındığı belirtildi. Diplomatik kaynaklar, Fidan’ın Rum tarafının mülkiyet temelli baskılarına karşı net bir duruş sergilediğini aktardı. Görüşme, Türkiye’nin BM çerçevesinde çözüm arayışlarını desteklediğini göstermesi açısından kritik.
Cuellar’ın Adadaki Temasları ve Sürecin Arka Planı
Maria Angela Holguin Cuellar, 2 Mayıs’ta BM Genel Sekreteri tarafından yeniden Kıbrıs Şahsi Temsilcisi olarak atandı. Ocak-Temmuz 2024’te aynı görevde bulunan Cuellar, taraflar arasında ortak zemin bulamasa da, Cenevre’deki görüşmelerde altı başlıkta ilerleme sağlanmasını desteklemişti. 26 Mayıs’ta KKTC Cumhurbaşkanı Ersin Tatar ile, aynı gün Rum Yönetimi Başkanı Nikos Hristodulidis ile görüşen Cuellar, 2 Haziran’da İstanbul’a geldi. Tatar, görüşmelerde Rum tarafının mülkiyet temelli tutuklamalarını “terör faaliyeti” olarak nitelendirerek, bu uygulamalar sona ermedikçe ilerleme sağlanamayacağını belirtmişti. Cuellar’ın İstanbul ziyareti, Ankara’nın sürece verdiği önemi ve KKTC ile koordineli duruşu pekiştirdi. Görüşme, Temmuz’daki New York toplantısı öncesi önemli bir hazırlık adımı olarak görülüyor.
Türkiye’nin Diplomasi Stratejisi ve Beklentiler
Türkiye, Kıbrıs meselesinde iki devletli çözüm modelini savunuyor ve KKTC’nin uluslararası tanınırlığını artırmayı hedefliyor. Fidan, Cuellar’a, Rum tarafının tek taraflı adımlarının müzakereleri tıkadığını ve eşit statü ilkesinin olmazsa olmaz olduğunu iletti. Sosyal medyada, “Türkiye, Kıbrıs’ta adil bir çözüm için liderlik yapıyor” yorumları öne çıkarken, bazı kullanıcılar, “Rum tarafı uzlaşmazsa süreç yine kilitlenir” görüşünü paylaştı. Fidan’ın Rusya-Ukrayna müzakereleri gibi küresel meselelerdeki arabuluculuk rolü, Kıbrıs’taki diplomasi trafiğini de güçlendiriyor. Cuellar’ın Atina’ya yapacağı ziyaret ve temmuzdaki çok taraflı konferans, sürecin seyrini belirleyecek. Türkiye, BM ve garantör ülkeler nezdinde aktif diplomasiyi sürdürerek, KKTC’nin haklarını koruma kararlılığını yineliyor.
Hakan Fidan’ın Maria Angela Holguin Cuellar ile İstanbul’daki görüşmesi, Kıbrıs meselesinde çözüm arayışlarının kritik bir adımı oldu. Egemen eşitlik ve eşit statü vurgusu, Türkiye’nin net duruşunu yansıtırken, Cuellar’ın temasları temmuzdaki New York toplantısına zemin hazırlıyor. Mülkiyet sorunu ve Rum tarafının tutumu, sürecin önündeki engeller olarak duruyor. Türkiye’nin diplomatik liderliği, İstanbul’u barışın merkezi yapma vizyonunu güçlendiriyor. Görüşmenin sonuçları, Kıbrıs’ta adil bir çözüm için umutları canlı tutuyor.
Yorumlar
Kalan Karakter: