23 Nisan günü İstanbul’da yaşanan 6,2 büyüklüğündeki deprem, şehirde büyük bir endişe yaratırken, uzmanlardan gelen açıklamalar dikkatle takip ediliyor. Gazi Üniversitesi Deprem Araştırmaları Merkezi Kurucu Başkanı Prof. Dr. Süleyman Pampal, Silivri açıklarında meydana gelen bu sarsıntının Orta Marmara fayı üzerinde gerçekleştiğini belirterek, bölgenin ikinci bir depreme açık olduğunu vurguladı. Pampal, vatandaşları teyakkuzda olmaya ve güvenli alanlarda kalmaya çağırdı.
Depremin Özellikleri ve Orta Marmara Fayı
23 Nisan günü saat 12:49’da Marmara Denizi’nde, Silivri açıklarında meydana gelen 6,2 büyüklüğündeki deprem, 13 saniye sürmüş ve İstanbul’un yanı sıra çevre illerde de hissedilmişti. İçişleri Bakanı Ali Yerlikaya’nın açıklamalarına göre, deprem yerin 7 km derinliğinde gerçekleşti ve 51 artçı sarsıntı kaydedildi. Prof. Dr. Süleyman Pampal, TV100 canlı yayınında yaptığı değerlendirmede, bu depremin Orta Marmara fayı üzerinde meydana geldiğini belirtti.
Pampal, Orta Marmara fayının sismik boşluk olarak bilinen bir bölgesinde yer aldığını ve bu fay parçasının 1766 yılında iki yıkıcı deprem ürettiğini hatırlattı. Fayın bu segmentinin 6-7 veya 7-7,5 büyüklüğünde deprem üretebileceği yönünde bilimsel tartışmalar olduğunu ifade eden Pampal, “Umarım beklediğimiz kısım kırılmış olsun ve 6,2 ile bu depremi atlatmış olalım,” diyerek iyimser bir senaryoya işaret etti. Ancak, riskin devam ettiğini vurgulayarak, bölgenin ikinci bir deprem üretme potansiyeline sahip olduğunu belirtti.
Öncü ve Artçı Depremler: Depremin Dinamikleri
Prof. Dr. Pampal, deprem öncesinde saat 12:13’te kaydedilen 3,9 büyüklüğündeki sarsıntının, 6,2’lik ana şokun öncü depremi olabileceğini belirtti. “Eğer 6,2’lik deprem ana şoksa, 3,9’luk sarsıntı onun öncüsü olarak değerlendirilebilir. Bu, nadiren karşılaştığımız bir durumdur,” diyen Pampal, depremden sonra kaydedilen 4,4 büyüklüğündeki sarsıntının ise bir artçı olduğunu ifade etti.
Pampal’a göre, 5,2 büyüklüğüne kadar artçı sarsıntılar beklenmesi normaldir ve bu, 6,2’lik depremin ana şok olduğunun bir göstergesi olabilir. Ancak, fayın geçmişte 1766’da peş peşe iki yıkıcı deprem üretmiş olması, ikinci bir ana şok ihtimalini gündeme getiriyor. Pampal, “Bölge, 1766’da iki deprem üretti, böyle bir karakteri var. Benzer büyüklükte veya biraz daha büyük bir deprem olma ihtimali göz ardı edilmemeli,” diyerek vatandaşları uyardı.
İkinci Deprem Riski ve Vatandaşlara Tavsiyeler
Prof. Dr. Süleyman Pampal, Orta Marmara fayının kilitli bir fay özelliği taşıdığını ve bu tür fayların enerji biriktirerek büyük depremler üretebileceğini vurguladı. 1766’daki çifte deprem örneğini hatırlatan Pampal, “Risk bitmiş değil, bölge ikinci bir depreme açık,” diyerek, vatandaşların paniğe kapılmadan ancak teyakkuzda olmaları gerektiğini belirtti.
Pampal, vatandaşlara şu tavsiyelerde bulundu:
-
Güvenli Alanlarda Kalın: Depreme dayanıklı olmadığını düşündüğünüz binalardan uzak durun ve AFAD’ın belirlediği toplanma alanlarında veya açık alanlarda bekleyin.
-
Resmi Açıklamaları Takip Edin: Sosyal medyada yayılan teyitsiz bilgilere itibar etmeyin, AFAD ve İçişleri Bakanlığı gibi resmi kaynakların duyurularına güvenin.
-
Sakin Olun: Panik, yanlış kararlara yol açabilir. Sakin kalarak kendinizi ve sevdiklerinizi koruyun.
Pampal, özellikle İstanbul’daki yapı stokunun depreme karşı güçlendirilmesi gerektiğini vurguladı ve “İstanbul yıkılırsa Türkiye altında kalabilir” diyerek, kentsel dönüşümün aciliyetine dikkat çekti.
Yorumlar
Kalan Karakter: